Hüseyin Demir
Hüseyin Demir
İki binli yılların başında ülkemiz, ülke insanımız sancılı bir zaman dilimi yaşadı, problemlerine çözüm bulamadığı için içine düştüğü bunalımlardan kurtulmanın yollarını aradı. İnsanlar, KAVRAMLARIN İÇİNİN BOŞALTILDIĞI, DEĞERLERİN EKSİLTİLDİĞİ, SÖZÜN ANLAMINI YİTRDİĞİ dönemleri yaşarken siyasi, ekonomik, toplumsal yaşamda olumsuzlukları yok edecek, huzuru, güveni, refahı ve geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayacak ve buna öncülük edecek, dinamik ve vizyon sahibi bir oluşum bekledi.
Nitekim Türk toplumu, 2002’de yeni ve taze bir anlayışla, kararlı, önünü ve geleceğini görebilen bir hareketle, onurlu bir mücadele ile ayakları yere basan, yerli, ancak çağdaş bilgilerle donanmış bir kadro ile ufuk açıcı, gerçekçi program ve projelerle hedef olarak belirlediği ekonomik kalkınma hamlesini başlatacak, gelir dağılımındaki bozuklukları düzeltecek, yoksulluğu ortadan kaldıracak, devletle toplum arasındaki güvensizlik duvarını yıkacak, toplumsal barışı temin edici yeni ve dinamik siyasi bir irade olarak bir oluşumu kendi içinden çıkardı. Toplumun kendi içinden çıkardığı bu oluşumun adı (AK PARTİ) idi.
AK Parti dürüst, dinamik, ilkeli kadroları ve ülkemiz ufkunu açacak bir siyasi perspektifle, halkımızın yılladır beklemekte olduğu sıkıntıları sona erdirecek, ülkenin kalkınmasının önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracak, ülkeyi layık olduğu aydınlığa kavuşturmayı amaçlayan, seçim beyannamesi, programı ve kadrosu ile girdiği 3 Kasım seçimlerinde büyük başarı sağlayarak iktidar olmuş, değişimin ve gelişmenin yolunu açmıştır.
Bu bir demokratik ihtilaldi. Bu ihtilalin arkasındaki güç, toplumumuzun gelişim ve değişim dalgasıydı. AK Parti bu dalgayı yakalamayı başarmıştı. Bu doğal sürece katılanlar AK Partide bir şeyler görenlerdi. Bu onların bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik bir gerçeği idi.
Ak Parti tarafından topluma sunulan yol haritasını incelediğimizde Ak siyasetin varlığından haberdar oluyoruz. Siyasi platformda farklı ve temiz siyaset anlayışını uygulayan AK Partinin ak siyaseti nedir? Sorusunun cevabına gelince:
Siyaset, milleti yönetenin bilgi beceri ve sanat eylemidir, diyebiliriz. Bu kavram içinde, yönetenler ve yönetilenler vardır. Siyaset denilince ilk akla gelen.(yönetenler) olmaktadır. Hâlbuki yönetilenler siyasetin temelidir. Yani siyasetin temeli millettir. Bir toprak parçasını vatan yapan da onun üzerinde devlet kuran da millettir. Milletin yönetim fonksiyonunu devlet, devletin fonksiyonunu da iktidar icra etmektedir. Çok kimse iktidar olmakla ülke probleminin biteceğini zannetmektedir. “Bir iskelete(cansız bedene) serum taksanız bir faydası olur mu”? Aynı şekilde bir millet kötülüklerden, yanlışlıklardan kendini temizlemedikçe, güzele ve doğruya, gerçeğe meyletmedikçe bir partinin iktidara gelmesi çözüm değildir.
İçinde bulunduğumuz siyasi ortamda bunun ibretli örneklerini görüyoruz. İşi temelden çözümlemeyi amaçlamayan hiçbir partinin “BİZİ İKTİDARA GETİRİN HER PROBLEMİNİZİ ÇÖZELİM” sözü doğru değil, kocaman bir yalandan ibarettir.
BU gerçeği anlamakta zorluk çeken zihinlerde bir şimşek çaktıran Sayın TAYYİP ERDOĞAN, bu sebeple AK Parti’sini diğer partilerden ayıran çok önemli bir fark koyuyor: O DA MİLLETİN UYANDIRILMASI ÇALIŞMASIDIR.
Toplumların ve kişilerin çıkarları, her işi en iyi yapana ulaşıp, ondan yardım ve destek almaya bağlıdır. Akıllı bir insan malın en iyi kalitede olanını almak ister. Sağlığını, en iyi doktora emanet etmeyi, haklarını en iyi avukatın savunmasını, hesabını en iyi ve dürüst muhasebecinin tutmasını, ticaretini en iyi tüccarın yapmasını ister. Birey açısından arzu edilen her işi en iyi bilen tarafından yapılması arzusu toplum içinde gerekli ve geçerli bir kuraldır.
Kamu sektöründeki işlerin kaliteli bir şekilde yürütülebilmesi de her alanda en iyilerin iş başında olmasını sağlamakla mümkün olabilecektir. Osmanlı Devleti’nin çöküşünü hızlandıran adam kayırma işi, ehline vermek yerine kayrılan ve itibar gören kişilere verilmesi, Cumhuriyet döneminde de devam eden bir hastalık olarak kalmıştır. Türk toplumu, son derece zeki ve her konuda alanının zirvesine çıkmış insanlar yetiştirmiştir. Ancak bu değerli insanlar, Türkiye’den çok yurtdışında seslerini duyurmuşlar ve başarılara imza atmışlardır. 17 senedir Ak Parti hükümetlerinin ülkenin menfaatlerine yönelik büyük projelere imza atıp devrimler gerçekleştirmiş olması yeterli değildir. Toplumumuzun daha uzun vadeli ve güçlü projeleri gerçekleştirip daha da ileri hedeflere ulaşabilmesi için bütün kamu hizmetlerinde işi en iyi bilen ve yapan kişilere görev verilmesi, muhteşem sonuçlar elde etmemizi sağlayacaktır. İlerlemenin ve gelişmenin büyümenin anahtar prensibi; her işin, ehline verilmesi olacaktır. İşini iyi yapmak konusunda hassasiyeti, titizliği ve prensipleri olan insanlar, emir kulu olmak yerine her şeyi dürüstçe yerli yerinde yaparak, yağcılıktan ve müdahaneden de uzak durmayı iyi bileceklerdir.
Söylemek istediğim özetle şudur: İnsanların ve toplumların hayatının kaliteli ve uzun ömürlü olabilmesi kendi istek ve iradelerine bağlıdır. Biz diyoruz ki kolaycılığa kaçarak, ucuzundan ve kalitesiz yaşamak her zaman insanı mahcup ve perişan edecektir. Biz diyoruz ki kaliteli yaşamak için ahlaka, dürüstlüğe, hakkaniyete riayeti, hayatın düsturu haline getirmek gerekmektedir. Topluma yüksek değerlerin hâkim olmasını sağlamayı kendimize hedef edinirsek göreceğiz ki her şey hızla iyiye doğru gidecek ve işlerimiz de kolaylaşacaktır. Biz şimdiye kadar hayatımız boyunca bu prensiple yaşamadık mı? O halde sıra şimdi bu erdemlerimizin bütün topluma yayılmasını sağlamaya geldi demektir. Artık toplum olarak hedefimiz, kısa zamanda köşe dönmek ve az emekle hak etmediğimiz zenginliklere kavuşmayı hayal etmek olması yerine ahlakı ve hukuku hayatımıza hâkim hale getirmeyi ideal olarak kabul etmek olmalı. Küresel kalitenin gerisinde kalmayan bir adalet reformu için, karanlığımıza, tıkanmaya, katılığa tutulmuş bilim fenerlerinin ışığında aydınlanmak için, aşkın zamanlı kurumsal parti olmak için, hatır tanımaz ilkeler, taraf tutmaz liyakat içinde, Türkiye’nin belde, ilçe ve tüm illerinde Ak Parti’nin yapılması düşünülen kongrelerde kimlik, misyon ve vizyonuna uygun yeniden yapılandırılması dileğiyle.
SELAM VE DUA İLE.
04-09-2019
