Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Irkını, kavmini, kabilesini üstün görüp, diğerini aşağı görme, kötü bir hastalık. Hastalık diyorum da bazıları için gurur meselesi.
İşte bu durumda da hemen bir uyarı gelmiş: “Allah katında üstün olanınız, Takvada üstün olanınızdır.” Yani kim sorumluluk bilinciyle hareket eder; güzel işler yapar; adalete, hakka, hukuka riayet eder; mazlumun, yoksulun, zayıfın yanında olur; kötülükten, çirkinlikten kaçınır; yakınlarının, komşularının yardımına koşar, işte odur Allah’ın yanında üstün olan.
Rasulullah, Veda Hutbesinde yüz binlere şöyle seslenmişti:
“Ey insanlar! Sizin Rabbiniz birdir. Babanız da birdir, o da Adem’dir. Haberiniz olsun ki takva dışında hiçbir Arab’ın, Arap olmayana, hiçbir Arap olmayanın da bir Arab’a; hiçbir siyahinin beyaza, hiçbir beyazın da siyaha karşı bir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz ki İlahi huzurda en değerliniz en muttaki (takva sahibi) olanınızdır.”
İnsanlığın en güzel örneği, son Nebi, sadece tavsiyede bulunmamış, bu söylediklerini bizzat uygulamış. Rengi siyah mı, beyaz mı veya hangi kabileden olduğuna bakmadan işi ehline teslim etmiş. İçinde Ebu Bekir ve Ömer’in de bulunduğu Bizans’a gidecek ordunun komutanlığına, itirazlara aldırmadan Yemenli Zeyd b. Harise ve Habeşli Ümmü Eymen’in 20 yaşlarındaki oğulları siyahi Üsâme’yi atamış. Bu tavrını her sahada göstermiş. Bugün ehliyet ve liyakatın sadece lafını yapıyoruz. Uygulama da eş-dost, akraba en ön sırada.
Kimse doğuştan getirdiği rengi, ırkı, kaşı ve gözünü üstünlük sebebi sayamaz. Yapıp ettikleridir onu değerli kılan. Ahiret yurdunu da övündüğü soyu-sopu, ırkıyla değil, salih amelleriyle kazanacak.
“Ahiret yurdu, yeryüzünde büyüklük taslamayan ve fesat çıkarmayan takva sahiplerinindir.” (Kasas,28/83)
“İman edip salih amel işleyenlere gelince, şu kesin ki güzel bir eylem ortaya koyanın emeği asla ziyan olmayacaktır.” (Kehf,18/30)
Mustafa GÜL