Ocak ayındaki Paris ve takip eden Danimarkadaki saldırılarından sonra Barış çemberi hareketini başlatan grubun birinin temsilcisi Hajrah Arshad İslam, sevgi ve kardeşlik dinidir mesajını verdi.
 
Yine temsilcilerden Zeeshan Abdullah ise sinagog önünde barış çemberini yaparken bekleyen tüm kalabalığa Yahudilere ve Müslümanlara birbirlerinden nefret etmemeleri gerektiğini, ve bireylere güzel dinimiz  İslamın ne olup olmadığını bize dikte etmemelerini istiyoruz. derken ekliyordu: Barış isteyen savaşı isteyenlerden daha çok!
 
Bu çok ses getiren eylemde, Norveçli haham Rabbi Michael Melchior ise Cumartesi duasını Müslümanların etrafında elele kenetlenip koruduğu sinagogun dışında  yaparken Osloda bir ilke imza attı.
 
Hasan Raja ise hayatında ilk defa bir hahamın duasını dinlediğini söylerken Avrupada artan İslamofobi ve antisemitizme karı mücadeleye devam edeceklerinin sinyalini verdi.

 
Son zamanlarda Avrupada yaşayan sade  Müslüman vatandaşların IŞİDle bağlantılı olarak sürekli taciz edilmesi ve yine Yahudilerin Gazzeden dolayı hedef haline getirilmesinden dolayı her iki dinin mensupları da barış için kenetlenmiş durumda.
 
Özellikle Yahudilere ve Müslümanlara ait ibadethaneler aşırı sağ grupların hedefi olmaya başladı. Geçtiğimiz aylarda Pariste Yahudiler için helal ürün satan bir kaşer markete ve  Danimarkadaki bir sinagoga  saldırı düzenlenmiş ve can kaybı yaşanmıştı.
 
Türkiyedeki sinagoglara ise sırasıyla 6 Eylül 1986 (silahlı saldırı), 15 Kasım 2003 (bombalı saldırı), 15 Kasım 2003  Şişli Sinagoguna (bombalı saldırı) düzenlenmişti.

2015 yılında Cemil Çiçekin katılımıyla Türkiyede ilk defa  bir resmi törende Holokost (soykırım) anılmış ve  artan İslamofobi ve Antisemitizm gündeme getirilmişti.

Yine Davutoğlu geçtiğimiz günlerde, farklı dinlerin ve azınlıkların temsilcilerini konuk etmiş ve Siz bu toprakların asli çocuklarısınız. Dışarıdan gelmediniz, dışarıya gitmeyeceksiniz mesajını vermiş ve PEGIDA gibi Müslümanları Avrupadan dışlamak isteyen ve hedef alan aşırı sağcı gruplara  da dikkat çekmişti.