TBMM Genel Kurulu'nda, CHP ile AK Parti milletvekilleri arasında "Tank Palet Fabrikası"na ilişkin tartışma yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın "Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrı yapıyorum; Bu konuyu bile bilmeyen bir general eskisini Milli Savunma Bakanı yapmayın" sözleri üzerine gerginlik yaşandı.

İçişleri Bakanlığına ilişkin yeni düzenlemeleri de içeren, Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sırasında söz alan CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal'ın, Tank Palet Fabrikası'nın işletme hakkının devrine ilişkin "Katar ordusuna peşkeş çekildi" ifadeleri üzerine söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, durumu defalarca kamuoyuna aktarmalarına rağmen CHP Grubunun kendi anladığı şekilde söylemlerde bulunduğunu ifade etti.

''2 kere 2'nin kabul edilse de 4, kabul edilmese de 4 olduğu'' gerçeğini değiştirmediğini vurgulayan Akbaşoğlu, "Milli Savunma Bakanımız bütçe görüşmelerinde konuya değinmiş ve gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerçekleştirilen ihale Altay tanklarının yapımı içindir. Konuşan milletvekiliniz Tank Palet Fabrikasının tahsisine yönelik işlemler için 'ihaleyi gizlediniz' diyor. Burada bir ihale yok, tahsis işlemi var. Meseleler birbirine karıştırılınca ortaya böyle bir şey çıkıyor. Önce kendi milletvekillerinizi doğru bilgilendirin." dedi.

İçişleri Bakanlığına ilişkin yeni düzenlemeleri de içeren, Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sırasında söz alan CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal'ın, Tank Palet Fabrikası'nın işletme hakkının devrine ilişkin "Katar ordusuna peşkeş çekildi" ifadeleri üzerine söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, durumu defalarca kamuoyuna aktarmalarına rağmen CHP Grubunun kendi anladığı şekilde söylemlerde bulunduğunu ifade etti.

''2 kere 2'nin kabul edilse de 4, kabul edilmese de 4 olduğu'' gerçeğini değiştirmediğini vurgulayan Akbaşoğlu, "Milli Savunma Bakanımız bütçe görüşmelerinde konuya değinmiş ve gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerçekleştirilen ihale Altay tanklarının yapımı içindir. Konuşan milletvekiliniz Tank Palet Fabrikasının tahsisine yönelik işlemler için 'ihaleyi gizlediniz' diyor. Burada bir ihale yok, tahsis işlemi var. Meseleler birbirine karıştırılınca ortaya böyle bir şey çıkıyor. Önce kendi milletvekillerinizi doğru bilgilendirin." dedi.

"CUMHURBAŞKANI'NA ÇAĞRI YAPIYORUM"

Bunun üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da "Milletvekilimiz konunun teferruatını bilmek zorunda değil. Sizin bir grup başkanvekili olarak buradan yürümenizi de yadırgadım. Bu meseleyi Muhammet Emin Akbaşoğlu, Engin Altay, Milli Savunma Bakanı. En iyi kim bilir? Milli Savunma Bakanı. Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken bu konu grubumuza mensup milletvekilleri tarafından gündeme getirildi. Sayın Bakan, bu konu hariç kendisine yöneltilen bütün suallere cevap verdi. Fakat konuyu en iyi bilen Milli Savunma Bakanı bu konuyla ilgili soruya, 'O işi gelin yarın ayrıca konuşalım' diyor. Bu ne demek? Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrı yapıyorum; Bu konuyu bile bilmeyen bir general eskisini Milli Savunma Bakanı yapmayın." ifadelerini kullandı.

"GENERAL ESKİSİ" İFADESİNE TEPKİ

AK Partili milletvekillerinin "General eskisi" ifadesine tepki göstermesi üzerine Altay, "General eskisi ile eski general arasında ne fark var? O zaman eski general olarak düzeltiyorum. Tank Palet meselesinde bilgiye sahip olmayan bir Milli Savunma Bakanı ile Türkiye'nin savunma politikaları oluşturulamaz." diye konuştu.

Engin Altay'ın açıklamaları üzerine yeniden söz isteyen Akbaşoğlu, Altay'ın Milli Savunma Bakanı hakkındaki "General eskisi" sözünü asla kabul etmediklerini söyledi.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in "O sözü geri aldılar" ifadesi üzerine Akbaşoğlu, "Eski general ile general eskisi bambaşka bir anlam ifade etmektedir. Sonuç itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanımız da Milli Savunma Bakanımız da Savunma Bakanlığı bürokrasisi de bu konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirici açıklamaları defaatle yapmıştır. 'Dediğim dedik, çaldığım düdük', 'Ben bunu anlamam, hakikati aramıyorum, ben kendi kabullerimle olayları değerlendirmek istiyorum' diyenlere de bir şey anlatamayız." değerlendirmesinde bulundu.