Fatih haber,Haber fatih,Fatih YaÅŸam,Fatih aktuel ,Haber
Fatih Aktüel
23.04.2024
Ä°stanbul /

26 Ekim 2020 - 12:07
Akbaşoğlu Biden den Hedef Almış Olabilir
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Haber7 Gündem Masasının konuğu oldu. Akbaşoğlu, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'ye gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Akbaşoğlu  Biden den Hedef Almış Olabilir

Muhammet Emin AkbaÅŸoÄŸlu Haber7'ye verdiÄŸi mülakatta, koronavirüs gündemi, HDP ve Ä°YÄ° Parti içindeki ayrışma, Avrupa'da artan Ä°slam düÅŸmanlığı, Türkiye'nin NATO iliÅŸkileri ve savunma sanayi hamlelerimiz gibi önemli konuları deÄŸerlendirdi.

Ä°ÅŸte AkbaÅŸoÄŸlu'nun açıklamalarından satırbaÅŸları:

- Korona salgınını bizzat yaÅŸayanlardansınız nasıl bir süreç yaÅŸadınız?

"TEDBÄ°RLERE RAÄžMEN VÄ°RÜSE YAKALANDIM"

Ä°nsanlık büyük bir imtihandan geçiyor. Tedbirlere fazlasıyla riayet etmeye çalışmamıza raÄŸmen, aktif bir ÅŸekilde tabi Ä°stanbul, Ankara, Çankırı üçgeninde koÅŸuÅŸtururken bir ÅŸekilde virüsle tanıştık. 58 gün boyunca Ankara Åžehir Hastanesinde yoÄŸun bir tedavi süreci yaÅŸadık. Bunun 27 günü yoÄŸun bakımda 20 günü de yoÄŸum bakıma entübe olmak üzere bir süreç yaÅŸandı. Gerçekten ağır bir süreçti. Tabi bu süreçte Sayın CumhurbaÅŸkanımız, Sayın Meclis BaÅŸkanımız, Sayın SaÄŸlık Bakanımız çok yakinen takip edip ilgilendiler. Vesilenizle deÄŸerli doktorlarımıza, hemÅŸirelerimize, hasta bakıcılarımıza bu konuda müteÅŸekkir olduÄŸumuzu ifade etmek isterim. YoÄŸun bir ilgi alakayla, hakikaten bütün vatandaÅŸlarımıza olduÄŸu gibi bizlerle de ilgilendiler ve elhamdülillah saÄŸlığımıza kavuÅŸtuk. Bununla beraber belki farkına varmadığımız ücretsiz olarak Cenab-ı Hakkın bahÅŸettiÄŸi oksijeni nefes alıp verirken farkına varmadığımız bu nimetin deÄŸerini daha iyi farkına vardık. Vücudun ihtiyacı olan oksijenin yeterli olmaması münasebetiyle makineye baÄŸlı olmak suretiyle vücut fonksiyonlarının yerine gelmesine dönük bir süreç yaÅŸandı. Ä°nÅŸallah bu konuda bütün vatandaÅŸlarımız maske, mesafe ve temizlik kurallarına son derece rivayetle hem kendilerini hem sevdiklerini hem de toplumumuzu bütün milletimizi bu virüsle tanışmaktan muhafaza ederler. Bütün vatandaÅŸlarımıza saÄŸlık bakanlığımızın saÄŸlık çalışanlarımızın ortaya koyduÄŸu kurallara tam riayeti tekrardan hatırlatmak isterim. Bu manada saÄŸlık her ÅŸeyin önünde zira, Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"... Nefes nimetinin kıymetini saÄŸlıklıyken bilmek gerekir. Ben bu vesile ile hayatını kaybeden bütün vatandaÅŸlarımıza Allah’tan rahmet ve maÄŸfiret diliyorum ÅŸuan da tedavi gören bütün hastalarımıza da acil ÅŸifalar diliyorum.

- CHP genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun erken seçim çaÄŸrısını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

"YENÄ°LEN PEHLÄ°VAN GÜREÅžE DOYMAZ" KENDÄ°NE GÜVENÄ°YORSA "ADAYIM" DESÄ°N

Aslında bir atasözümüz bu durumu çok güzel özetliyor “yenilen pehlivan güreÅŸe doymaz” Ama karşımızda pehlivan falan da yok. Sahte efelenme var. EÄŸer gerçekten bir pehlivanlık göstermek istiyorsa buyursun 2023 seçimlerinde "adayım desin." Veya kendisinin talep ettiÄŸi seçinde aday olacağını söylesin. Bunu söyleyemez zira toplumda karşılığının olmadığını, CumhurbaÅŸkanı seçilemeyeceÄŸini gayet iyi biliyor.

KILIÇDAROÄžLU, JOE BÄ°DEN'DEN SÄ°NYALÄ° ALDI

Ama burada maalesef Türkiye’nin lehine deÄŸil aleyhine bir tutum ve davranışı bilinçli bir ÅŸekilde ortaya koydukları görülüyor. Bu konuda 3 Kasım’da gerçekleÅŸecek ABD seçimlerinde Joe Bıden’nın ortaya koymuÅŸ olduÄŸu bir yaklaşım var. Aslında bu yaklaşımla beraber Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun söyledikleri cümleleri beraber analiz etmek gerekir.  Aslında birbirine koÅŸut birbirine paralel ÅŸekilde bir analizin daha doÄŸru olduÄŸu kanaatindeyim. Ancak bunların hepsi beyhude yaklaşımlar.MÄ°LLETE HÄ°ZMETÄ°MÄ°Z DEVAM EDÄ°YOR. SEÇÄ°MLER 2023'TE YAPILACAK

Milletimiz doÄŸrudan demokrasinin bir gereÄŸi olarak hem yasama organı olan TBMM ve milletvekillerinin hem de yürütme organı olan CumhurbaÅŸkanı’nı bizzat kendisi 2018 yılında yapılan seçimlerde belirledi ve anayasal olarak da 5 yıl sonra Haziran 2023’de seçimler yenilenecek. Bu konuda sayın CumhurbaÅŸkanımızın Ak Parti’nin yetkili organlarının tutum ve davranışları nettir. Sayın Devlet Bahçeli’nin de mesajları nettir. Dolayısıyla Cumhur Ä°ttifakı bu konuda net bir ÅŸekilde erken seçim olmayacağını açıklamıştır. Seçimler 2023 yılında zamanında yapılacaktır. Bu manada bizim yapacak çok iÅŸimiz var. Erken seçimle zaman kaybetmeye de gerekli olabilecek siyasi atmosfer de söz konusu deÄŸil. Dolayısıyla bizim iÅŸimiz milletimizin hizmetine kesintiye sebebiyet vermeksizin yaptıklarımıza daha fazlasını ilave ederek inÅŸallah daha çok hizmetlerle, güzelliklerle buluÅŸturmaya devam etmektir. Biliyorsunuz en son 405 milyar metreküp bir doÄŸalgaz rezervini milletimize müjdeledik. Ä°nÅŸallah çok daha büyük müjdelere yakında nail olacağımızdan hiç kimsenin ÅŸüphesi olmasın. Bizim Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’deki çabalarımız inkıtaya uÄŸramamalı... Bunları erken seçimin olmayacağını, gerek bulunmadığını bile bile aslında sahte efelenmelerle bir takım siyasi kazanımlar elde edebilir miyiz ÅŸeklinde yaklaşımlar olarak görmek gerekir. Erken seçim söz konusu deÄŸil, erken seçim gerektiren herhangi bir durum söz konusu deÄŸil. Sayın KılıçdaroÄŸlu'na bu konudaki söyleyeceÄŸimiz, "cumhurbaÅŸkanlığına aday olduÄŸunu" açıklamasıdır. Bu konuda gerçekten samimi davrandığı kamuoyu tarafından da kaadayı sizce kim olur?

"DERTLERÄ° ÜLKEYE ÇAÄž ATLATAN LÄ°DERE SET ÇEKMEK"

Tabi onlar çok deÄŸiÅŸkenli arz edebilir. Bu manada birçok isimle ilgili spekülasyonlar söz konusu... Günün ÅŸartları nasıl hareket edeceklerini gösterecektir. Dolayısıyla ÅŸimdiden bir ÅŸey söylemek doÄŸru olmaz. Ancak muhalefetin kendi güçlerini ispatlamaya, halkımız nezdinde karşılıklarının olduÄŸunu ispatlamaya dönük bir yaklaşımları maalesef söz konusu deÄŸil. Bu iddia söz konusu olmadığı içindir ki baÅŸka arayışlara giriÅŸiyorlar. Acaba Sayın CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın önüne kimi aday gösterebiliriz ki, Recep Tayyip ErdoÄŸan’a bu ülkenin gerçekten çaÄŸ atlatan liderine nasıl set çekebiliriz hesabı yapıyorlar. DüÅŸünceleri biz nasıl hizmet edebiliriz ÅŸeklinde deÄŸil, nasıl engelleyebiliriz ÅŸeklinde...

Kendilerini tavsiyemiz halkla beraber, halkın deÄŸerleriyle barışık bir ÅŸekilde kendi siyasi kimlikleriyle halkın karşısına çıkmalarıdır. Bu konudaki baÅŸka arayışlara girmemeleridir.

- Ä°YÄ° Parti'deki FETÖ'cü suçlamaları ve Soros iddiaları için ne söylemek istersiniz?  

AK PARTİ'NİN DEĞİL İYİ PARTİ'NİN MESELESİ

Åžimdi her ÅŸeyden önce Sayın Meral AkÅŸener’in adres olarak Ak Partiyi göstermesi külliyen gerçek dışıdır. Sonuç itibari ile hem Ümit ÖzdaÄŸ hem de biraz evvel bahsettiÄŸiniz Ä°YÄ° Parti'de görev almış ve sonrasında bu geliÅŸmeleri görerek istifa etmiÅŸ olan Balıkesir Milletvekili Sabri Ok'un iddiaları önemli...

Sayın Ok, Sorosçu mantık milli ve yerli duruÅŸ noktasında aksaklık eksiklik görmesi nedeniyle bunu deklare ederek istifa etti. Ancak Ümit ÖzdaÄŸ halen Ä°YÄ° Parti milletvekili ve Ä°YÄ° Partinin kurucuları arasında Genel baÅŸkan adayı olan bir kimse... Dolayısıyla kendi içlerindeki bir ayrışmayı, bir çatışmayı buradan kurtulmak için Ak Partiye hamletmek bir kere gerçekleri örtmek ve maalesef gerçek dışı bir yaklaşımla hakikatleri acaba milletin gözünden kaçırabilir miyiz yaklaşımına baÅŸvurmaktır. Bu bir genel baÅŸkana  yakışmamaktadır. Burada hakikat nedir? diye sormak lazım. GerçeÄŸin peÅŸine düÅŸmek lazım.Hakikat, bir Ä°YÄ° Parti kurucusu olan ve Ä°YÄ° Parti milletvekili olan bir kimsenin, bir bakıma sözcülük sadedinde bütün Ä°YÄ° Parti tabanından gelen bir takım seslendirmeleri, bir takım tepkileri dile getirmesi ve içlerinde bir takım önemli görevlerde bulunan kiÅŸilerin FETÖ’cü olmakla suçlamasıdır. Dolayısıyla bu Ak Parti'nin bir meselesi deÄŸildir, tamamen Ä°YÄ° Parti'nin kendi meselesidir.

"HDP Ä°LE Ä°TTÄ°FAKI KABUL ETTÄ°LER"

Kendi aralarında halletmeleri gereken bir meseledir. Bu konuda bir disiplin süreci mi baÅŸlatılır, yoksa yargıya intikal etmesi nedeniyle kendi içlerindeki bu durumun yargının vereceÄŸi kararı mı beklerler bu kendilerinin bileceÄŸi bir iÅŸtir. Bazı tutum ve davranışları Ä°YÄ° Parti tabanında rahatsızlık sebebi olduÄŸu biliniyor. Özellikle, HDP ile birlikte hareket etmeleri, yerel seçimlerde bu konuda birçok ilde ve ilçede HDP adayını desteklemeleri, örtülü veya direk bir ÅŸekilde Ä°yi Parti yönetiminin bu tutum ve davranışı seçmen tarafından da, teÅŸkilatlar bakımından da kendi içindeki bir takım milletvekilleri tarafından da kabullenilmemektedir.

Dolayısıyla bu konuda tepkilerini de kendi içlerinde ortaya koymaktadırlar. Bu Ä°yi Parti'nin kendi iç meselesidir ve kendi takdirlerinde çözümlenmesi gereken bir husustur. Bunu bir baÅŸka partiye bulaÅŸtırmalarının hiçbir anlamı ve gerçekliÄŸi yoktur.

- Meral Danış BeÅŸtaÅŸ'ın çukur eylemleri öncesindeki yapmış oldukları çaÄŸrıyı ölçüsüz bir ÅŸekilde 15 Temmuz ile mukayese etmesi için neler söylersiniz? 6–7 Ekim olaylarında HDP'nin rolünü nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? HDP'nin terör ile arasına hala mesafe koyamamış olmasını neye baÄŸlıyorsunuz?

"ZIRVA TEVÄ°L GÖTÜRMEZ"

Meral Danış BeÅŸtaÅŸ’ın bu sözü zırva tevil götürmez kabilinden bir sözdür. Dolayısıyla hiçbir ÅŸekilde iki yaklaşımın kıyas edilmesi doÄŸru deÄŸildir. Gerçekten Sayın CumhurbaÅŸkanımız vatanımıza, milletimize, devletimize kasteden bir kalkışmaya dönük, demokrasiye, cumhuriyete ve kendi geleceÄŸini sahip çıkmasıyla ilgili bir demokratik çaÄŸrıda bulunmuÅŸtur. MeÅŸru bir çaÄŸrıdır ve milletimiz de topyekûn yanında yer almış, bu çaÄŸrıya uymuÅŸtur. Uluslararası bir operasyon boÅŸa çıkartılmıştır. 15 Temmuz sonrasında devletimiz bu yapılanmalardan kurtulmak suretiyle bir diriliÅŸ hamlesi gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Büyük ve güçlü Türkiye olarak dünyada bölgesel ve küresel güç anlamında çok önemli geliÅŸmeleri yaÅŸadığımızın farkındayız. Böyle bir sonuç doÄŸurmuÅŸ bir çaÄŸrı söz konusu. 

DiÄŸer çaÄŸrıya baktığımızda ‘6 - 7 Ekim olaylarına’ gerçekten bir grubun terör noktasında hareketlendirilmesiyle ilgili bir çaÄŸrı. Sonuçta onlarca insanın vefatına yüzlerce insanın da yaralanmasına sebebiyet veren bir terör çaÄŸrısıdır. Bu iki durumu bu ÅŸekilde ifadelendirmek hakikati tersyüz etmeye yönelik bir giriÅŸim ve zırvalamaktır. Dolayısıyla zırva tevil götürmez.

"MÄ°LLETÄ°N GÖZÜNDEN KAÇMAZ" 

HDP TürkiyelileÅŸme ile ilgili bir iddia ile siyaset sahnesinde boy göstermeye çalıştı. Ancak söylenen ile yapılanları birlikte deÄŸerlendirdiÄŸimizde ve geçmiÅŸ tarihe baktığımızda genel baÅŸkan düzeyinde kiÅŸilerin, terör örgütü liderinin heykelini dikmeyle, "biz sırtımızı PKK/PYD’ye yasladık" ÅŸeklindeki beyanları ile teröre terör diyememe, terörü ve teröristi lanetleyememe durumu HDP’nin Kandil ile Ä°mralı ile nasıl bir baÄŸlantı içerisinde olduÄŸunu açık bir ÅŸekilde göstermektedir.

VatandaÅŸlarımız bu durumu net bir ÅŸekilde görmektedir. HDP’yi yöneten kiÅŸilerin, toplum ile millet ile devlet ile barışık bir ÅŸekilde, TürkiyelileÅŸme ile ilgili söylemlerini gerçekleÅŸtirmeleri beklenirken maalesef bunu tam aksi istikamette yaÅŸamaları milletin gözünden kaçmamaktadır. Kim bir suçun fiilin sahibiyse yargı onunla ilgili gereken kararı verir. 

- HDP'nin kendi içerisinde ayrılması söz konusu olabilir mi?

"HDP'NÄ°N KENDÄ° Ä°ÇÄ°NDE SORUNU VAR, TABANDAN KOPUYORLAR"

HDP’nin kendi bünyesinde halletmesi gereken iç bir sorun. Kendi içerisinde farklı görüÅŸlerin çatıştığı farklı görüÅŸlerin ortaya konulduÄŸu görülüyor. HDP içerisindeki bu siyasetçiler ne yapacağını bilememe ile ilgili bir haleti ruhiye de ortaya koyuyorlar. Maalesef bazen talimatla önlerine konan metni okumak durumunda kalan siyasetçiler toplumdan ve kendi tabanlarından kopuk bir yaklaşım ortaya koyabiliyorlar. HDP’nin kendi içerisinde bu meseleyi tartışıp, demokratik, meÅŸru, siyasi partiler kanununun ortaya koyduÄŸu ilkeler çerçevesinde hareket etmesi bekleniyor. 

- Diyarbakır'da HDP binası önünde annelerin bekleyiÅŸi sürerken Kürtlerin meselesinin savunduÄŸunu iddia eden partinin mensubu Remziye Tosun bu annelere küfredebiliyor. Bu annelerin çocukları daÄŸa kaçırılırken, HDP'li yöneticiler çocuklarını Avrupa'da lüks içinde yaÅŸatabiliyor. Bu çeliÅŸki için ne söylersiniz?

HDP VÄ°CDANÄ° OLARAK KEPENKLERÄ° KAPATTI

Kendi içerisinde çeliÅŸkiyi çok güzel ifade ettiniz. Kendisi de anne olan bir milletvekilinin bir annenin bu konudaki çaÄŸrısını, beklentisini hakarete varan sözlerle karşılamak insani ve vicdani olarak kabul edilemez bir durumdur. Bu hakaret aslında kendisine yapılan hakarettir. Kendi kendine yapmış olduÄŸu bir hakareti dillendirmiÅŸ oluyor. Bizzat HDP’li seçmenlerin HDP binası önünde kendi evladını Kandil’den, daÄŸdan talep etmesi HDP ile terör örgütü arasındaki iliÅŸkinin açık ifadesidir.

Vatandaşımız neyin ne olduÄŸunun çok farkında. Oradaki Kürt kökenli kardeÅŸlerimiz de neyin ne olduÄŸunun çok iyi farkında. Kendi seçmenine bu tahammülsüzlüÄŸü gösteren bir milletvekili aslında düÅŸünse bunun ne kadar haklı bir talep olduÄŸunu görecek. Kafasını baÅŸka yerlere kiralayanların bir tablosunu çizmiÅŸ oluyor HDP’li milletvekili. Kendi çocuklarını Avrupa’da tüm imkanlar içerisinde yaÅŸatırken öbür taraftan bir annenin feryadına kulakları tıkamak HDP’nin vicdani olarak kepenkleri kapattığının göstergesidir. 

- Avrupa'da son dönemde tırmanışa geçen Ä°slam karşıtlığını nasıl yorumluyorsunuz?

KENDÄ° DEÄžERLERÄ° Ä°LE ÇELÄ°ÅžEN, Ä°NKAR EDEN BÄ°R AB VAR

Batı medeniyeti temelli küresel düzenin can çekiÅŸmesi olarak görmek gerekir. Kendi deÄŸerleri ile çeliÅŸen bir AB söz konusu. Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesini imzalamış, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Bildirgesine yürekten baÄŸlı olduÄŸunu sözde ifade etmiÅŸ ülkeler, en tabii dini inanışları, düÅŸünceleri baskılamaya çalışan faÅŸizan bir yaklaşımı ortaya koymaya dönük bir tutum ve davranış içerisinde oluyorlar ise öncelikle kendi inandıklarını söyledikleri deÄŸerleri inkar ediyorlar. Hukuk sistemlerini tersyüz ediyorlar. Menfaatlerine gelmediÄŸi için en temel insani deÄŸerleri hiçe sayabileceklerini, ilkesiz davrandıklarını ortaya koymuÅŸ oluyorlar.

Batı medeniyetinin zihninin arkasında zaman zaman nükseden ve bu ÅŸekilde tezahür eden tarihte her zaman görüldü, görülüyor ve görülecek. Ancak bu artık sınıra gelindiÄŸini ve globalleÅŸen dünyada kimin hoÅŸgörülü, kimin insanlığı kuÅŸatıcı bir yaklaşım sunduÄŸunu ve kimin ikircikli bir tavır içerisinde olduÄŸunu hep beraber gördük. Bu bir süreç ve bu sürecin politik birtakım kazanımlar elde etmeye dönük yönleri de var. AB çerçevesinde baÅŸat rolünü nasıl üstlenirim yönünde bir stratejileri var.

MACRON'UN DERDÄ° Ä°SLAM'LA

Fransa CumhurbaÅŸkanı Macron’un derdi nedir?

Bunu da islamafobi üzerinden nasıl devÅŸirebilirim ÅŸeklinde yaklaşımlar var. Hepsinin arkasında islam'a yönelik böyle bir yaklaşımın olduÄŸunu bilmemiz gerekiyor. Macron’un yaklaşımını buna baÄŸlamak lazım. Kendilerinin inançlara yön vermeye çalışmaları aslında faÅŸist bir anlayışın ifadesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Bunların hiçbirine güçleri yetmeyecek ve Ä°slam Ä°slam olarak kalacak. Sayın CumhurbaÅŸkanımız da ‘Dünya 5’ten büyük’ mottosuyla tam da bunu ifade ediyor. Bütün mazlumların, maÄŸdurların sesi olarak, bütün ezilmiÅŸlerin sesi olarak hiçbir insan haksızlığa, hukuksuzluÄŸa uÄŸramasın, inanç deÄŸerleri nedeniyle ötelenmesin. Herkesin inancı korunsun. Bu olaylar bizim mücadele bilincimizi arttırmalı. Ä°nÅŸaallah Türkiye olarak gerçek anlamda adil bir dünyanın tesisi anlamında topyekûn bir gayret göstermemiz gereklilik olarak ortaya çıkıyor. 

- NATO üyesi Türkiye savunmada kendine yeni bir yol mu çiziyor?

Türkiye 1923'te Cumhuriyet ile Osmanlı Devleti'nin Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar, Orta DoÄŸu, Afrika coÄŸrafyasında hüküm sürmüÅŸ bir devletin devamı olarak Ä°stiklal Harbi sonrası Mustafa Kemal’in öncülüÄŸünde Cumhuriyeti ilan etmek suretiyle yoluna devam etti. Türkiye büyük badireler atlattı. Bir iÅŸgale uÄŸradı. Topyekün bir Ä°stiklal mücadelesiyle istikbaline yön vermeye baktı. Bu konuda nasıl bir mücadele içerisinden geldiÄŸimizi tarihten biliyoruz. Türkiye bu sıkıntıları atlatarak Mustafa Kemal PaÅŸa'nın ortaya koyduÄŸu tam bağımsız Türkiye idealini de Sayın CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın öncülüÄŸünde 15 Temmuz gecesi ortaya koydu. Mustafa Kemal’in ortaya koyduÄŸu bu hedef ÅŸimdi ete kemiÄŸe bürünmüÅŸ vaziyetteTürkiye proaktif dış politikasıyla, kendi egemenliÄŸi, kendi bağımsızlığı, kendi özgürlüÄŸünü özgün politikalar ile ortaya koyuyor. Türkiye bir Avrupa ülkesi, Türkiye bir Akdeniz ülkesi, bir Karadeniz ülkesi, bir Balkan ülkesi, bir Orta DoÄŸu ülkesi. Türkiye jeopolitik konumu itibariyle eÅŸine rastlanmayan bir ülke. Çok önemli medeniyetlere beÅŸiklik etmiÅŸ ve kendisi özgün bir medeniyet olarak da bir tarihe sahip.

"S-400 BASKILARI ASLA KABUL EDÄ°LEMEZ. BU BASKIYI YAPANLAR NÄ°YE YUNANÄ°STAN'A SESSÄ°Z"

Savunma alanında da kendi paktını, NATO paktı olarak belirlemiÅŸ ve bu çerçevede kendi üzerine düÅŸen sorumlulukları yerine getirmiÅŸ. Bununla beraber Türkiye dış politikada da tam manasıyla ekonomik anlamda da askeri anlamda da her anlamda tam bağımsız Türkiye olma idealini ortaya koymuÅŸtur. S-400 ile ilgili baÅŸka bir NATO ülkesi olan Yunanistan’ın S-300’leri alması NATO paktı için nasıl bir problem oluÅŸturmuyor ise Türkiye için de oluÅŸturmamalı. Uluslararası anlamda da bir problem yok. Bunu Stoltenberg de ifade etmiÅŸti. S-400 ile ilgili hiç kimsenin bir söz söyleme hakkı yok. Alınan sistemlerin iÅŸleyip iÅŸlemediÄŸinin kontrolü ve her an her ÅŸeye hazır olması için denenmesinden doÄŸal bir durum yoktur. Ä°ç politikada çürüyecek, kullanılmayacak sözlerinin bir iftira olduÄŸu da ispatlanmış oldu. Bunun da politik polemik haline getirmeye çalışan muhalefetin yaklaşımını gerçekten yadsıyorum. Asla kabul edilemez bir yaklaşım. Bunlar hepimiz için güvenlik tedbirleridir. Bir savunma sistemidir. Saldırı sistemi deÄŸildir. Kendi ülkesini, kendi vatandaÅŸlarını savunmak için almasından daha tabii ne olabilir? Bunu iç politika malzemesi haline getirmek ve ülkemizi küçük düÅŸürmeye yönelik gerçek dışı yönelik söylemlere bel baÄŸlamak muhalefetin iÅŸi olmaması lazım. Milli meselelerde milli birlik ve beraberliÄŸe herkesin vurgu yapması lazım. Çünkü Türkiye’ye herhangi bir saldırı olduÄŸunda bizim irademizde bizim vatanımızı muhafazaya yönelik bir fonksiyon icra edecek. Bundan herkesin memnuniyet duyması gerekirken bunun politik çekiÅŸmelerin konusu yapmak hiç kimseye yakışmaz.

"KENDÄ° ÜRETÄ°MÄ°NÄ° YAPAN 4-5 ÜLKEDEN BÄ°RÄ°YÄ°Z"

Bu konuda muhalefetin de milli meselelerde aklını başına devÅŸirmeleri gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Türkiye savunma sanayi konusunda kendi üretimini de yapıyor. Yerlilik oranı yüzde 80’lere gelen bir savunma sistemimiz var. Bugün Ä°HA, SÄ°HA ve TÄ°HA ile kendi üretimini yapman 4-5 ülkeden biri haline gelmiÅŸtir. Biz bir taraftan savunma sistemlerinin yerliliÄŸi milliliÄŸi konusundaki hassasiyetimizi füze savunma sistemleri ile ilgili de adımlarımızı atıyoruz. Hisarlar, cirit bunların en güzel ifadesi ve bunlar geliÅŸtiriliyor. Biz kendi koruma kalkanımızı, kendi füzelerimizi yapma iradesini de gösteriyoruz. Aynı ÅŸekilde uzaya hava istasyonları gönderen bir ülkeyiz. 3 tane ÅŸu an devrede olan uzay aracımız var. Türkiye her konudaki teknolojik imkanlarını ortaya koyuyor. Bunlar milletçe övünülecek bir durum.

- Trump ve Putin'in CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan hakkındaki söylemlerini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

"Ä°KÄ°RCÄ°KLÄ° BÄ°R POLÄ°TÄ°KAMIZ YOK"

Her iki lider için de sayın CumhurbaÅŸkanımızın ne kadar ilkeli ne kadar güvenilir özü sözü bir olan söylediÄŸini yapan yaptığını söyleyen karizmatik bir kiÅŸiliÄŸe sahip olduÄŸunun bir bakıma tescili. Sayın CumhurbaÅŸkanımız gerek iç gerek dış politikada çok ilkeli bir duruÅŸ sergiliyor. VerdiÄŸi sözü tutuyor yaptığını söylüyor. Bazen biz ABD ve Rusya ile karşı karşıya geliyoruz. Bazen de ülkemizin menfaatleri gerektirdiÄŸi noktada birlikte hareket ediyoruz. Burada asıl olan Türkiye’nin kendi kararlarını kendisi vermesi. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın en önemli vasfı bu. Millete dayalı, milletin egemenliÄŸini temsil etme noktasında bu ilkeli duruÅŸunu ve kararlılığını, millete dayalı siyasetini devletimizin vatanımızın çıkarlarını her zaman göz önünde bulundurunca ve öncelleyici yaklaşımını her iki lider de sonuç itibariyle takdir etmiÅŸ oluyor. Sayın CumhurbaÅŸkanımız bütün dünya liderleriyle görüÅŸüyor. Kendi özgün ve özgür politikamızı net bir ÅŸekilde onlarla paylaşıyor. Nasıl bir duruÅŸ sergileyeceÄŸimizi onlar da biliyor. Ä°kircikli bir yapımız yok. 

- CHP'li Mücahit Avcı'nın sahabe efendilerimizden Musab Bin Umeyir'e yönelik çirkin yaklaşımını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

"CEHALET ÖTESÄ° BÄ°R DURUM"

Gerçekten çok çirkin ve talihsiz bir beyanat. Ak Parti Gençlik Kolları'nın hazırladığı ve tarihi ÅŸahsiyetlere vurgu yaparak gençlerimize vermiÅŸ olduÄŸu mesaj üzerinden Peygamber Efendimizin en yakın arkadaÅŸlarına bu menfur yaklaşımlar asla kabul edilemez. Musab Bin Umeyir dediÄŸimiz zat çok zengin bir ailenin evladı olarak Mekke’de doÄŸmuÅŸ ve büyümüÅŸ bir insan. Bütün zenginlikler Ä°slam uÄŸruna terk edip canını feda etmiÅŸ. Bu zat maalesef yanlış biliyor. Ä°slam'ı CHP genel merkezinde öÄŸrenmeye çalışırsan bu eksiklik ve yanlışlıklar her zaman baki kalacaktır. Orijinal olarak kendi bilgi birikimini kendi kaynaklarından öÄŸrenmesi gerekir. Musab Bin Umeyir’in hayatını okumasını tavsiye ediyorum.

Bu gerçekten cehalet ötesi bir durum. Adı Mücahit olan bir kiÅŸiye benim tavsiyem isminin ne manaya geldiÄŸini hem Ä°slam tarihine temel teÅŸkil eden Peygamber Efendimizin en yakın arkadaÅŸlarından olan ve gönüllü olarak hak ve hakikat davasına canını feda eden bu kiÅŸiyi öÄŸrenmesini arzu ederim. CHP’li yetkililerin özür dilemeler bu konuyla ilgili gerekli iÅŸlemleri baÅŸlatmaları gerekir. Zira kendi iç meseleleri olsa biz bunlara karışmayız. Ancak bu AK Parti üzerinden tüm Müslümanların inanç deÄŸerlerine bir saldırıdır.

Musab Bin Umeyir’e bir saldırıdır. Bunun düzeltilmesi baÅŸta Genel BaÅŸkan KılıçdaroÄŸlu olmak üzere tüm CHP’nin yetkililerinin sorumluluÄŸundadır.



Ä°sim Soyisim :
E-Mail :

Bu habere ilk yorumu siz yapın.