Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Dün gece Siyonist İşgal güçlerinin Mescid-i Aksa'da sahur için bekleyen Müslümanlara yönelik vahşi baskınında onlarca kişi yaralanmış ve yaklaşık 200 kişi tutuklanmıştı.
İsrail'in bu zulmüne dünyanın her yerinden tepkiler yükselmeye devam ederken İstanbul Fatih Camii'nde teravih namazı sonrasında yüzlerce Müslüman, İşgalci İsrail'i protesto etmek ve Filistinli Müslümanlarla dayanışmak amacıyla bir araya geldi.
İHH'nın çağrısına Mavi Marmara, Özgür-Der, Siyer Vakfı, Genç Hareket, TÜGVA, MTTB gibi çok sayıda İslami STK destek verdi.
Eylemde ilk olarak söz alan Genç İHH Genel Başkanı Muhammed Cihad Çelik, Siyonist rejimin saldırılarına dair basın açıklamalarını okudu.
Bir Ramazan ayında daha Siyonistlerin Mescid-i Aksaya saldırarak Müslümanların kutsallarını hedef aldığını belirten Çelik, dünyaya insan hakları ve özgürlükler konusunda ders veren İsrail'in kadın çocuk ayırt etmeksizin insanları hedef alarak iki yüzlülüğünü bir kere daha ortaya koyduğunun altını çizdi.
İşgallerin yahudileştirme gündemini empoze etmek için gerçekleştirildiğini söyleyen Çelik: "Sistematik bir şekilde Filistinlileri topraklarından uzaklaştırarak burada Yahudi yerleşimi oluşturmak isteniyor. İşgali normal göremeyiz." dedi.
Çelik, tarihindeki en büyük saldırıları gerçekleştiren İsrail'e karşı Türkiye'nin devreye girerek Filistinlilerin hukukunu savunması gerektiğini vurguladı.
Sonrasında konuşan TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşikçi, her yıl Ramazan ayında gerçekleştirilen mutad saldırıların bu yıl da şiddetini artırarak sürdüğünü belirtti.
Kudüs'e yapılan saldırıların tüm İslam alemine yapılmış gibi olduğunun altını çizen Beşikçi, inanç ve değerlerimizin hiçe sayılarak gerçekleştirilen zulümlere dünyanın sessiz kaldığını, Müslümanların bu şiddete karşı çıkmak adına daha fazla gayret göstermesi gerektiğini belirtti.
Ardından sözü alan Mavi Marmara Genel Başkanı Beheşti İsmail Songür, ümmet coğrafyasının içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek Kudüs'ün de kendi kaderine terk edilmemesi gerektiğini, sloganların ötesinde İsrail'e yönelik ciddi bir boykotun uygulanması gerektiğini belirtti.
Müslümanların dağınık vaziyette oluşlarının İsrail'i güçlendirdiğini vurgulayan Songül, Filistin meselesine siyasi kaygılarla değil bir iman meselesi olarak yaklaşılması gerektiğini vurguladı.
Sonrasında Genç Hareket Genel Başkanı Abdullah İlhan, bugün Kudüs'ün yalnızca bir toprak parçası, bir şehir, pazarlığı yapılacak bir yer olmadığını, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa zulüm altındayken Filistin'de direnen kardeşlerimize son gücümüzle destek olmamız gerektiğini söyledi. İlhan, sadece Kudüs'ün değil tüm İslam coğrafyasının felaha kavuşması duasıyla sözlerini sonlandırdı.
MTTB Genel Sekreteri Tahsin Başarı Kudüs'ü savunmanın İslam'ın izzetini ve şerefini savunmak olduğunu söyledi. İşgalci İsrail'in artık Müslümanların sabrını taşırdığını söyleyen Başarı, İsrail'e karşı en üst perdeden tepki ve yaptırımın ortaya konması gerektiğini vurguladı.
Sonrasında konuşan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kudbay, Rabbimizin kimi zamanları kimi zamanlara, kimi mekanları da kimi mekanlara üstün kıldığını belirterek: "Allah'ın zamanlar içerisinde üstün kıldığı Ramazan ayında, mekanlar arasında üstün kıldığı mabedimiz olan Mescid-i Aksa'ya dönük saldırılarla karşı karşıyayız." dedi.
Artık bir gövde gösterisine dönüşen bu zulüm ve katliamlardan İsrail'i men etmesi, hatta işgalcileri Filistin topraklarından def etmesi gereken İslam ümmetinin maalesef gerekli dirayeti gösteremediğinin altını çizen Kudbay, İzzet sahibi Müslümanların bu zulme razı gelmeyerek cihad ruhuyla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Yüz yıla yakın bir süredir direnen Filistinli Müslümanlara dayanışmayı yalnızca saldırıların dozunu arttırdığı dönemlerde değil, her dem gündemde tutmamız gerektiğini hatırlatan Kudbay: "Filistin ve Mescid-i Aksa'yı yılda üç beş gün değil 365 gün gündemde tutmalıyız. Bünyanun mersus misali kenetlenerek kardeşlerimize destek olmamız lazım." dedi.
Son olarak konuşan Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, Filistin'i sadece İsrail'in zulümleri üzerinden değil her zaman bir ufuk ve hedef olarak hatırda tutmamız gerektiğini söyledi.
Yıldırım, İsrail'e karşı devletler düzeyinde de en sert yaptırım ve baskının oluşturulması gerektiğini vurgulayarak: "İsrail'e kızdığımız kadar İslam ülkelerinin başlarındaki yöneticilere de kızmadıkça Kudüs özgür olmayacaktır." dedi
Eylemde: "Siyonist katiller hesap verecek", "Katil İsrail Filistin’den defol", "Müslümanlar birleşin kurtulacak Filistin", "Siyonist İsrail Aksa'mızdan defol", "Kudüs'e giden yol şehadetten geçiyor" sloganları atıldı
Eylem Muhammed Emin Yıldırım'ın duasıyla sona erdi.
Kaynak: İşgalci İsrail İstanbul’da lanetlendi: “Kudüs için kıyama”