Hüseyin Demir
Hüseyin Demir
Tarih 6 Şubat 2023 pazartesi sabaha doğru saat 04-17 de Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve 10 şehrimizde büyük bir yıkıma neden olan depremin büyüklüğü 7.7 ve 9 saat sonra 7.6 şiddetindeki iki deprem belirlendiğini televizyondan büyük bir üzüntüyle dinledik. Son 100 yılın en büyük doğal felaketi olarak görülen bu Deprem öyle büyüktü ki Ankara’dan da hissedildi, Mısır’dan da.
Depremin 10 ilde birden şiddetli şekilde hissedildiği açıklandı: Kahramanmaraş ve Hatay başta olmak üzere Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’dan acı haberler gelmeye devam etti.
İlk deprem Türkiye tarihinde kayıtlara geçen en büyük ikinci deprem oldu. 13.5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkan depremlerin ardından 4. seviye alarmla yurt dışından yardım talep edildi. Doğu Anadolu Fayı’ndaki ilk kırılmanın 130 atom bombası büyüklüğünde etkiye neden olduğu hesaplanıyor. Suriye’de de yıkıma yol açan deprem komşu ülkeler de dse hissedildi.
DEVLET HEMEN MÜDAHALE ETTİ
Saat sabahın 06 civarı. Canlı yayında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum var. Diğer bakanlarla, Tüm AFAD yetkilileri bilgisayar ekranı başında sahadan gelen bilgilerden felaketin boyutlarını anlamaya çalışıyor. Hemen organize olunuyor ve 13 bakan felaket bölgesine gidiyor. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD’a giderek halkı bilgilendiren bir konuşma yapıyor. Yavaş yavaş depremin yıkıcı etkisinin boyutları da ortaya çıkıyor.
1999 Marmara Depremi’ni dün gibi hatırlıyorum. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e bir gün boyunca ulaşılamamıştı. Başbakan Bülent Ecevit günler sonra ekrana çıkabilmişti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) diye bir kurum ise henüz kurulmamıştı. Yaz günü olmasına rağmen arama kurtarma çalışması yapılamıyor, vatandaşın acil ihtiyaçları karşılanamıyordu.
Şimdi 130 atom bombası gücünde bir depremle karşı karşıyayız. 10 ilde 13,5 milyon kişiyi etkileyen çok güçlü bir depremden bahsediyoruz. Kışın en soğuk gecesinde devlet ilk saatlerden itibaren afet bölgesindeydi. Yıkılan karayolu nedeniyle bazı bölgelere iş makinelerinin gelmesi biraz zorlaşmıştı. Zor da olsa bütün afet bölgelerine ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 5 bin 894 kişinin hayatını kaybettiğini, 34 bin 810 kişinin yaralandığını bildirdi. Fuat Oktay "Tüm havaalanlarını kullanmaya başladık. Gece boyu gece görüşlü helikopterlerimiz de çalışmaya devam edecek." şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, depremin vurduğu 10 ilde eğitim öğretime başlama süresinin uzatıldığını belirterek “Tatil süresi tamamında iki hafta oldu” dedi.
Bakan Akar: Bizim çok büyük uçaklarımız dâhil tüm uçakları seferber ederek, hava şartlarının etkisinden uzak olan hava meydanlarına malzeme ve personel naklini başlattık. 2600 kurtarma personeli 78 araçla birlikte ihtiyaç sahibi noktalara taşınmış bulunmaktadır. Batıdan özellikle İncirlik ve Antep havalimanlarına taşımaya başladık. Seferlerimiz devam ediyor. Mehmetçik çalışmalarını sürdürmekte ve milletimizin yanında. Yarından itibaren 1500 personelimiz daha çalışmalara dâhil olacak. Yaralılarımız için gemilerimizi de seferber etmiş durumdayız, Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar, depremde yaralanan vatandaşlarımızın tahliyesine devam ediyor. Kahramanmaraş’ta depremden kurtarılan vatandaşlarımız da Ankara’ya getirildi" açıklamasını yaptı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Şu saate kadar Hatay’da enkazdan kurtarılanların sayısı 1846 kişi oldu. Hayatını kaybedenlerin sayısı 5434’e ulaştı. 31 bin 777 yaralımız var . Bu geceden itibaren Hatay’a ulaşan arama kurtarma ekiplerinin de ilave olmasıyla yarın için ekip sayımızı yaklaşık iki katına yükseltmiş olacağız
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: 36 ülkeden 3 bin 319 arama kurtarma personeli sahada. 7 ülkeden ilave ekiplerin hızlı bir şekilde intikali için gerekli çalışmaları yapıyoruz. 50 binin üzerinde yatak kapasitesine ulaştık deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımızın gelip kalabilmesi için. Vatandaşlarımız Antalya’da yerleşme imkanına sahip olacaklar. Vatandaşlarımızın bu bölgeye intikali için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Antalya’ya bugün insani yardım yapan uçakların dönüşte vatandaşlarımızı getirmesi için planlama yapıldı açıklamasını yaptı.
Sahada ciddi zorluklar. Sahadaki zorlukları, iklim ve ulaşım koşullarını sadece o yardım ekipleri biliyor.
Nitekim İçişleri Bakanı Soylu dün akşamüstü kamera karşısına geçti ve olumsuz koşulların intikali zorlaştırdığını tüm detaylarıyla anlattı. Göçük altında kurtarılmayı bekleyen, yakınlarını kaybeden insanların acısını elbette paylaşıyorum. Gerçekten millet olarak çok üzgünüz. Şunun da altını çizelim. Bir de insanların acısı üzerinden siyaset yapan, içindeki tüm nefreti dışarı vuran insanlar var. Sosyal medya üzerinden sürekli bir yalan bombardımanı yapıyorlar. Yetkililerden yapılan açıklamalara rağmen asla provokasyondan vazgeçmiyorlar. Bu yaptıkları ise halkta paniği artırmaktan başka bir işe yaramıyor ama umurlarında bile değil. Maddi manevi hiçbir katkıları olmadığı gibi, büyük seferberliği de sabote etmeye çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 günlük milli yas ve 10 ilde 3 ay boyunca OHAL ilan ettiklerini açıkladı. Tüm Türkiye deprem bölgesine akıyor. Büyük bir gönül seferberliği yaşanıyor. Belediyeler, AFAD, Kızılay, STK’lar, UMKE, gönüllüler dahil 105 bin kişi orada. Yurtdışından birçok arama kurtarma ekibi afet bölgesine ulaştı. İzin verin, göçük altından çıkarılan kızımız için sevinç gözyaşı dökelim. Bırakın biraz acımızı yaşayalım.
Hâlâ göçük altında kalan insanlar var. Ve onları kurtarmak için bölgede canla başla "Sesimi duyan var mı?" diye seslenen binlerce gönüllü... Hepsi zamanla yarışıyor. Gün, kabahatli arama günü değil. Önceliğimiz enkaz altında kalanları bir an önce kurtarmak, yaralılara ve açıkta kalanlara her türlü destek vermek olmalı. Sonra da nerede hata yapıyoruz diye oturup düşünmeliyiz.
Bu zor günler de geçecektir ama çektiğimiz acıya değecek dersler çıkartmalıyız artık!..
Bugünden sonrası için artık hiçbir mazeretimiz yok. Koruyucu önlemler adına ne gerekiyorsa, artık o yapılmalıdır.”
Özetle: Ateş düştüğü yeri yakarmış ve o ateş sadece 10 ilimizde değil her yerde. Keşke demeyeceğimiz yarınlarımız olsun artık.
Şüheda mı yoksa azaba muhatap olanlar mıdır? Biz büyük musibetleri akıl sahipleri için bir ders niteliğinde halk ettiğine inandığımız Allah’ın adaletine iman etmiş olarak dünya hayatını idame ettirmekte olan Müslümanlar isek, o toprağa diri diri gömülen kız çocukları ile elim zelzele şehitlerini aynı mertebede görmekle mükellefiz.
Bu masumların toplu konutlar içinde topluca vefat ettiği vakit bir şahadet vuku buldu. Bu insanlar içinden Müslüman olanlar muhakkak ki Allah’ın adaleti ile tesis ettiği bir sünetullahın sonucu olarak vefat etti.
Allah bu milleti böyle büyük yıkımlardan alı koysun. Rabbim vefat edenlere rahmet eylesin, tanıdığımız ve tanımadığımız baş sağlığı dileyemediğimiz bütün acılı yakınlara Allah sabır niyaz eylesin. Onlar Allah-u âlem tıpkı yangında vefat edenler gibi şehit olarak vefat etmiştir. Rabbim bu acıların tekrarını göstermesin.
Selam ve dua ile.
10-02-2023
