Şerif Ali Minaz
Kütahya'nın Simav ilçesinde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta öğrenimini Bursa’da, yüksek okulu da İstanbul’da bitirdi.
Öğretmen olarak başladığı memuriyet hayatına önce İznik Lisesinde, daha sonra da İstanbul Eyüp Sultan, Kabataş Erkek, Beşiktaş kız, Pertevniyal Akşam Liselerinde devam etti. 1997 yılında Davutpaşa Akşam Lisesinden emekli oldu.
Şişli Terakki Lisesi ve Özel Beyoğlu İtalyan Lisesinde de(1985-2005) ücretli olarak görev yaptı. Bir TV. Kanalında, “Yarınlara Doğru” adlı sohbet programını hazırladı ve sundu. Fatih Aktüel.com’da haftalık yazım hayatına devam etmekte.
Değerli okuyucu!
Bu yazımızın başlığı, Beyrut’taki bir mezar taşının yazısıdır ve o taştaki yazının tamamı şöyledir: “Ben de senin gibi diriyim, şimdi yanında duruyorum. Kapa gözlerini ve etrafa bak, beni önünde göreceksin.”
Bu mezarda yatan şahıs, Maruni- Katolik mezhebine mensup bir ailenin çocuğu olmasının yanında bir zamanlar bizim vatandaşımızdı; çünkü onun doğduğu tarihlerde(1883) o topraklar, bizimdi.
O, tacir bir babanın ve Mârûnî papazının kızı Kâmile’nin çocuğuydu. Çocuk yaştayken annesi ve kardeşleriyle birlikte Amerika’ya göçtü.
O, daha 5 yaşındayken okula başladı ve hayatı boyunca okudu, yazdı- çizdi; NEBİ, ERMİŞ, MECZUP gibi eserleriyle ünlü bir yazar ve ressam oldu; 22 yaşındayken ilk kitabı yayımlandı ama o, hayatın bütün çilelerini de yaşadı.
O, yazdığı eserlerinde taklitçiliğe karşı durmuş ve özden çok görünüşe önem veren Batı uygarlığı ve materyalizmini, bilimde ilerlemiş, insanlıkta geri kalmış uygarlıkları, hatta kendilerini himaye eden Osmanlı’yı eleştirmişti ama, dişe dokunur çözümler de sunmamıştı
Eserlerinden Birkaçı
Onun fikir ve sanat dünyasının oluşmasında birçok Doğulu ve Batılı yazar etkili olmuştu. Meselâ, “İnsanoğlu Îsâ” adlı eserinde Hz. Îsâ’nın, ilâh değil; insan kimliğini ve biyografisini ele almasında Ernest Renan’ın etkisi görülmüştür. Onun bu eserinde de İncillerdeki 77 kişinin Hz. İsa (a.s.) anlatımına yer verilmiş ve Hz. Îsâ’nın her şeyi ile normal bir insan olduğu vurgulanarak ulûhiyyeti (ilah oluşu) reddedilmiştir.
The Prophet (New York 1923) onun en popüler eseridir. Bu kitapta, aşk-evlilik-çocuk, yeme-içme, sevinç-keder, çalışma-ticaret, kanun-suç-ceza, dua, sadakat ve özgürlük gibi önemli konular işlenmektedir. Bu eserin, birçok Batılı devlet adamı tarafından okunması ve 1945yılına kadar 44. Baskısının yapılmış olması, 20 dile çevirisinin yapılmış olması, yazarını son derece mutlu etmiştir.
The Earth Gods adlı eserinde ise üç yeryüzü tanrısını konuşturur. Bu tanrılardan birisi, hayattan iyice bıkmıştır. Diğeri, hayata sımsıkı sarılmış ve bütün varlıklara hükmetme sevdasındadır. Üçüncüsü ise, sevgi ve güzelliği esas alan ve gelecek günleri aşkın eline bırakmayı tercih eden bir tanrıdır.
Kitaplarından Derlenen Bazı Didaktik Cümleler
Bir yazarımızın makalesinde ona dair şu ibretlik cümleler yer almaktadır:
“Bin bir dinin bayrağını sallayıp da imanı bilmeyen halka yazıklar olsun.”
“Gerçekten de rahat arzusu, ruhun tutkusunu katleder ve sonra, cenazesine sırıtarak gider…
Ama huzurluyken bile huzursuz olan siz, kâinatın çocukları, sizi ne kapana kıstırmak mümkün ne de evcilleştirmek…
“Kapılardan geçebilmek için kanatlarınızı kapatmayın, tavana çarpmamak için başınızı eğmeyin, duvarlar çatlayıp yıkılmasın diye nefes almaktan korkmayın sakın….”
“Artık kötü bakan kalmadığında, iffet, zihnin bir prangası ve çarpık bir düşünce olmaktan başka nedir ki?
Şunu da unutmayın, toprak ayağınızın çıplaklığını hissetmek ister, rüzgâr saçınızla oynamayı özler…
Ama birlikteliğinizde mesafeler olmasına izin verin…
Birbirinizin kabını doldurun, ama tek kaptan içmeyin…
Birlikte şarkı söyleyip, birlikte dans edin, birlikte eğlenip birlikte neşelenin ama birbirinizin yalnız kalmasına izini verin,
Bir udun telleri bile aynı ezgiyi çalarken yalnız titreşir.”
Kimdir Bu Yazar?
Bu ünlü yazar, takvimler Nisan 1931 tarihini gösterirken alkolden kaynaklanan karaciğer rahatsızlığı sebebiyle dünya hayatına veda etti. Cesedi, Amerika’nın Boston’undan alınıp Lübnan’a getirildi ve orada Mar Sarkis Manastırı’nın bahçesine defnedildi.
1912-1998 yılları arasında hayatı, eserleri ve görüşleri hakkında kitap, makale ve tez olarak 360 eser yazılan bu yazarın adı HALİL CİBRAN’dı.
O, Hristiyanlığın bir mezhebi olan Lübnan’ın sarp bölgelerine kiliseler inşa eden Mârûnî mezhebindendi. Bu mezhep mensupları, Haçlı Franklarla işbirliği yaparak Katolik dünyası ile iletişime giren bir mezhepti…
