Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 6990 kez okundu.
Yazının Tarihi :   28 Ekim 2015 - 20:41:47

BÜYÜ VE ÇAĞDAŞ BÜYÜ

Büyüt
Küçült
BÜYÜ VE ÇAĞDAŞ

Şerif Ali Minaz

Kütahya'nın Simav ilçesinde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta öğrenimini Bursa’da, yüksek okulu da İstanbul’da bitirdi. Öğretmen olarak başladığı memuriyet hayatına önce İznik Lisesinde, daha sonra da İstanbul Eyüp Sultan, Kabataş Erkek, Beşiktaş kız, Pertevniyal Akşam Liselerinde devam etti. 1997 yılında Davutpaşa Akşam Lisesinden emekli oldu. Şişli Terakki Lisesi ve Özel Beyoğlu İtalyan Lisesinde de(1985-2005) ücretli olarak görev yaptı. Bir TV. Kanalında, “Yarınlara Doğru” adlı sohbet programını hazırladı ve sundu. Fatih Aktüel.com’da haftalık yazım hayatına devam etmekte.

           MUSKA, NAZAR, HASET ve Modern Büyü


 
  Değerli Okuyucu, önceki yazımda “Bir Bilen Dostum” ile büyü üzerine yaptığımız sohbetin bir kısmını paylaşmıştım sizlerle. Bu yazımda da sohbetin devamını paylaşmak istiyorum.
  Sordum ona:
–  Üstadım, biraz da muska, nazar, haset ve özellikle MODERN BÜYÜ konularında konuşalım mı?
     - Konuşalım Sevgili dostum, ama hatırlar mısınız bilmem, siz bu konuları bir zamanlar FATİH AKTÜEL.COM da “SÖZLER, BAKIŞLAR VE NİYETLER” “DİL DE DİLBER DE GÜZEL OLSUN” başlıkları ile çok güzel yazmıştınız. Sizin adınızla girilirse GOOGLE amca okuyucuya sunar sözün, muskanın, bakışların ve haset etmenin etkisini.
   Muska konusunda size ancak şunları söyleyebilirim. Muska, plasebo kabilinden bir iş. Taşıyanlar onu bir araç olarak görürler ve şifanın Allahtan geleceğine inanırlarsa, sakıncası yok diyebiliriz belki. Ama Hz. Peygamberin hayatında hiçbir zaman muska, hamaylı gibi şeylerin olmadığını da unutmamalıyız. Bunların ne sünnette, ne de Kuranda hiç birinin yeri yoktur. Sadece dua, niyaz ve Allaha sığınmak var. Biz bunu bilir, bunu söyleriz…..
      MODERN BÜYÜ MÜ? 
   – Sevgili “Bir Bilen” Dost! O zaman bir başka soru sorayım. Siz Kuran tefsirlerini sıkça okuyorsunuz.. Bakara suresinin 102. Ayeti hakkında yapılan yorumlardan aklınızda kalanları ve dahi sizin tabirinizle Modern BÜYÜler hakkında bilgi verebilir misiniz?
  – Değerli Dostum, S. Ateş Hocanın “Yüce Kuranın Çağdaş Tefsiri” adlı eserinde sözünü ettiğiniz âyet ve büyü hakkında, oldukça detaylı bilgi verilmiş. Okumanızı tavsiye ederim.
   Bu bağlamda bir hususu hatırlamamızda fayda var. İnsanlarımız bazen, biyolojik temelli rahatsızlıkların, büyü kaynaklı olduğu yanılgısına düşüyorlar. Meselâ; Nörologların ifadelerine göre beynimizin bölümlerinden biri de Amigdala imiş. Badem şeklindeki bu amigdalanın, sağ ve sol lob olmak üzere iki bölümü varmış. Normal şartlarda tırnak büyüklüğünde olmasına rağmen, bazı insanlarda morfolojik olarak normalden dört kat küçük ya da iki kat büyüklükte olabiliyormuş.
   Amigdalası küçük olanlar veya düzgün çalışmayanlar, cinnet geçirmeye, intihar etmeye daha yatkın olup, bundan dolayı hiçbir korku ve hüzün de hissetmezlermiş. Büyük olanlar ise, aşırı duygusal, panik atağa yatkın, aşırı hassas olurlarmış.
  Velhasıl bu tür rahatsızlıkları büyü- cazı ile karıştırmamak gerekirmiş.
 
    ÇAĞDAŞ BÜYÜ VE ÇEŞİTLERİ
     Sevgili Arkadaşım, Şimdi gelelim Çağdaş büyülere. Bu büyüler, Hasan Sabbahın Haşhaşi tarikatında uygulanan haşhaş ve eroinle yapılan büyü ve beyin yıkama, aşk ve şevkle intihar saldırıları yaptırma cinsinden değil. Bu büyüler, ta 1937de Stalinin, Halk mahkemelerinde davalıların îtiraflarında bazı kimyasallar kullandığı cinsten hiç değil.
 Sözünü ettiğim bu çağdaş BÜYÜlerin, CİA gibi, MOSSAD gibi, KGB gibi ajan örgütleri tarafından sıkça kullanıldığı söylenir. Bir zamanlar cinler âlemiyle metafizik istihbarat sağlayan, iletişim kuran, büyücülere ihtiyaç duyan bu örgütler, artık böylesi modern büyü çeşitleriyle uğraşır olmuş.
  Çağdaş Büyü, öyle bir büyü ki, onunla milyon, hatta milyarlarca insan mankutlaştırılabiliyor. Dünyamız onunla, özgür insanların değil; kölelerin dünyası haline getirilmek isteniyor. 
   Bu büyünün en basit şekli geçmişte psikokimyasal bir madde olanLSD”nin kullanılmasıydı. Daha sonra, hapı da çıkarılan LSD kullanıldığında, şahıs ne hale geliyor biliyor musunuz? Merhum Aytunç Altındalın ifadesiyle söylersek, kokusu ve tadı olmayan bu madde, birinin çayına üç damlacık konduğunda hedef şahıs, dağılıyor; halüsinasyonlar, kendinden çıkıp yükselmeler, acayib acayib haller yaşıyor...(1)
 Dilerseniz bu konuda Salih Mirzabeyoğlunun uzun bir anlatımından şu ifadelerini okuyalım: “Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil…..” (2)
 
  Ama artık LSD kullanımı çok gerilerde kaldı. Şimdi POST MODERN BÜYÜ uygulanır oldu. Özellikle Erzurumdaki rektörün, TÜBİTAK ve ASELSANdaki bilim adamlarımızın ve mühendislerimizin ölüm ve intihar olaylarından sonra bu konuda çok şeyler yazılıp çizildi.  Onlardan bazılarını hatırlayalım mı? 
    ÇİPİN DÜNÜ VE BU GÜNÜ
   Sevgili arkadaşım, Şimdi büyülemek istedikleri insanları çipliyorlar. Evet, ÇİP denilen bu nesneden bahsedilir. Bu, gayri resmi olarak 1946 yılında, resmi olarak ise 1974te Amerikanın Ohio eyaletinde ve İsveçin Stockholm kentinde ilk kez insan vücuduna yerleştirilmiş.
 Lokal anestezi yapılarak, bir iğne yardımıyla deri altına yerleştirilen ÇİP, bir bilgisayar yongasıymış. Ve elektronik tarayıcı ile okunabiliyormuş.
 Aslında çip, kimlik ve hastalık bilgilerini depolayıp tanımlama amaçlı kullanılmak için, çok masum bir gerekçeyle gündeme gelmiş. Bugün, yapıları o denli mikro düzeye indirgenmiş ki, ense veya sırt bölgesine özel bir şırıngayla konabildiği gibi, bir ameliyat esnasında kişinin haberi olmaksızın da takılabiliyormuş. Takıldıktan sonra da, bulunması veya çıkarılması neredeyse imkânsızmış.
  Bu anlattığım, POSTMODERN BÜYÜ ile zombileştirilmiş çipli insanlar, cinayet işlemeye yönlendirilebiliyor,  sonrasında ise kişi hiç bir şey hatırlamıyormuş.
 Yine bu yöntemle tehlikeli görülen siyasi bir lider, en yakınındaki kişiye öldürtülebiliyormuş.
  Bu söylediklerim bir kurgu değil; bizzat denenmiştir.  Meselâ,  Amerikan ordusu, Vietnam savaşında “Rambo çipi” denilen cihazlar kullanmış; bazı askerlerin kanlarında adrenalin oranını yükselterek aşırı saldırganlık ve cesaret duyguları oluşturmuştur. Iraktaki askerlere de, BIOTIC adı verilen çip enjeksiyonları yapılmıştır.
   Bu gün bir bilgisayar operatörü, RMS teknolojisini kullanarak, çip takılmış şahsa elektromanyetik dalgalar göndererek onun performansını bozabiliyor. Ve sapasağlam bir adam, bir anda konuşma ve yürüme zorlukları çekmeye başlayabiliyor.  Herhangi bir organına ÇİP yerleştirilmiş insana, gaipten sesler işittiriliyor, görüntüler gösteriliyor ve şahsın akli dengesi bozulabiliyor. Hatta hedef şahısta çok acı veren ağrılar ve kas krampları yaratılıp; dünyanın öbür ucunda dahi olsa işkence yapılabiliyor.
   VE TELEGRAM İŞKENCE
  Şimdi de, Telegram yoluyla zihinlerimizi Bozdukları, düşünce tarzımızı alt üst ettikleri yazılıyor. Bu da, elektriksel akımla bir çeşit işkence metoduymuş.
     Bu işkence yöntemiyle, muhataplara vücutlarının bazı bölgelerinde ağrılar çektiriliyormuş. Onlar birtakım halüsinasyonlara yani bazı varsayımlara ve vehimlere maruz bırakılıyormuş.
   Jammer, nasıl ki kayıt cihazlarını kesiyorsa Telegram da, beynimizin irtibat sinyallerini kesen bir çeşit teknolojiymiş. Bu yöntemle, sinir sistemini oluşturan nöronların düzenli çalışması bozulmaktaymış.
  Mesela; radyo frekansları ve cep telefonlarıyla gönderilen kozmik sinyallerle de zihinlerimiz etki altına alınırmış. Böylece negatif algı oluşturulurmuş….”
   Bunları söyledi “Bir Bilen” dostum. Ve “büyü, büyücülük ve çağdaş büyü” hakkındaki sohbetimiz böylece son bulmuş oldu.
   Büyülenmemiş bir dünyada, mankutlaşmamış insanların yaşaması dileklerimizle; ayaklı ve ayaksız şeytanların şerlerinden, fitne ve fesatlarından salih kulların korunduğu bir dünyada yaşayabilmemiz için, Allaha sığınalım, uyanık olalım, çalışalım, cehaletten kurtulalım. Hoşça kalınız…

 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024