İsmail Kaya (Šarić)
Ülkemizde ekonomik sorunlar nedeniyle zengin ile fakir arasında ki uçurum daha da büyütmüştür. Zengin daha zengin, fakir daha fakir hale gelmiştir. Ellerinde ki nimeti fakirler ile paylaşmayan zenginler kendileri için yaptıkları harcamalarda israf ve aşırılıklarda bulunarak toplumun dikkatini üzerlerine çekmektedirler. Bazı çevrelerin sermaye düşmanlığına da sebep olabilmektedirler. Enflasyon karşısında düşük asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılan insanlar ekonomik sıkıntı çektikleri yetmezmiş gibi beden ve ruh sağlıklarında da sorunlar yaşayabilmektedirler. Komik denilebilecek oranlarda belirlenen ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan emekçilere vermeyi kıyamadıkları ücret tutarı kadar meblağları işverenin kendi bir öğünlük yemek giderine asgari ücretten daha fazla ücret ödeyebildikleri görülmektedir. İşverenin bir öğün için ne kadar ödediği bizi ilgilendirmez, burada sermaye düşmanlığı da yapmıyoruz, sadece çarpıklığı gözler önüne sermeye çalışıyoruz. Enflasyonist ortamlarda asgari ücrete istediğiniz kadar enflasyondan yüksek oranda zam yapın, enflasyon daha da artacaktır. Asgari ücrete zam yapmadan önce enflasyonu sıfırlamanız gerekmektedir, yoksa başka türlü emekçinin alım gücü de artmaz, refahı da yükselmez. Enflasyonu sıfırladıktan sonra emekçinin ve emeklinin refah düzeyi insanca yaşama düzeyine çekilince artık asgari ücret belirleme işlemi de sonlandırılabilir. Bu şu demek oluyor, İşveren elindekini emekçi ile biraz daha fazla paylaşması anlamına geliyor. Teorik olarak gerçekleşebilecek bir çözümün var olmasına rağmen, küresel sermayenin belirlediği ekonomik kurallar neticesinde herhangi bir çözümün mümkünü gözükmemektedir. Tabiri caizse yukarıdakiler daha zengin, aşağıdakiler daha fakir yaşamaya devam edecekler. Kim bilir belki de bir gün her şey değişip, emekçiler ve emekliler için de güzel günler gelir.
Selam ve dua ile…
İsmail Kaya – Šarić
04.01.2025
