Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Fatih Belediyesi Kültür Yayınları Kapsamında ’Tarihi Yarımada Fatih’in Kitabı adlı eserde, ilçede bulunan bazı semtlerin tarihi, fotoğraflar eşliğinde anlatılıyor. Kitapta Vatan Caddesi’nin açılış hikayesi ve
sebeplerinden, tarihi Mese Yolu güzergahı üzerinde yer alan semtlerin ilk kuruluş hikayelerine kadar birçok bilgiye yer veriliyor.
Fatih Belediyesi Kültür Yayınları kapsamında hazırlanan ve geçtiğimiz Şubat ayında baskısı tamamlanan Fatih Rehberi, Tarihi Yarımada Fatih’in belli başlı tarihi eserlerini bir kitapta topluyor. Kitap, içerdiği bilgiler ve görsellerle, hem tarihimize kısa bir yolculuk yaptırıyor hem de Fatih’in önemini ortaya koyuyor.
’İstanbul’un Kitabı Fatih’ adlı eserin birinci cildinde, Horhor, Saraçhane, Atikali gibi pek çok semtin tarihçeleri ilk defa kaleme alındı. Kitapta, bu zamana kadar bilinmeyen veya unutulmuş pek çok tarihi eserin
kayıtları ortaya çıkarıldığı gibi onlara ait pek çok belge ve tarihi fotoğraflara da ilk defa yer verildi.
Dünyada metrekaresine en çok eser düşen yer olan Fatih’teki eserlerin sadece belli başlılarını içerdiği için bir "seçki" niteliğinde olan kitapta, her biri dünya kültür mirasına ait seçkin eserle ilgili bilgiler yer alıyor. Takdim yazısını Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kaleme aldığı, Proje Koordinatörlüğünü Başkan Yardımcısı Hasan Suver’in, editörlüğünü Süleyman Faruk Göncüoğlu’nun üstlendiği kitapta, Yazar Süleyman Faruk Göncüoğlu ve birçok kurum, kuruluşun görsel arşivinden seçkin kareler de yer alıyor.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, araştırmacı-yazar Süleyman Faruk Göncüoğlu’nun hazırladığı "İstanbul’un Kitabı Fatih" isimli çalışmasının asırlar boyu medeniyetlere başkentlik yapmış İstanbul’un Tarihi Yarımadası Fatih’i anlatan bir kaynak eser niteliğinde hazırlandığına dikkat çekti.
Başkan Demir, "Kitapta 8500 yıldır insanların kesintisiz yerleşim alanı olan Fatih’in çeşitli semtleri hakkında tarih bilgileriyle, çoğu özel koleksiyonlara ait yüzlerce tarihi fotoğraf yer almakta; 1600 yıl boyunca üç imparatorluk ve 125 imparatora mekân olan bu eşsiz yarımadanın geçmişi ve bugünü gözler önüne serilmektedir. Yıllar süren bir derleme sonucu ortaya çıkan ve bu çalışmanın devamı niteliğinde olacak ikinci cildin de hazırlık aşamasında.
İstanbul Fatih, geçmişte ürettiği medeni değerlerini, bir başka medeniyetin hakimiyetine girince Endülüs’te olduğu gibi yok etmemiştir. Bu sayede yaşlandıkça enerjisi artmış ve bu gün Avrupa’da İslam medeniyetinin maddi ve manevi kültür varlıklarını en iyi temsil eden tek şehirdir. Her döneminde kültür ve medeniyet alanında seçkin yaşam biçimlerini/tarzlarını dünya kültürüne sunmuştur." dedi.
Yazar Süleyman Faruk Göncüoğlu, İstanbul’un, bir medeniyet şehri olarak geliştiğini, bu şehrin devamlı bir değişim ve gelişim yaşadığını belirterek, ’’İşte bu şehrin ortası, bugünkü Fatih ilçesi, Roma ve Bizans’ın maddi kültür mirası Osmanlı’dan hiçbir zaman ayrı düşünülmemiştir. Osmanlı İstanbul’u, Bizans’ın mirasçısı olduğu gibi, Fatih ilçesi bu mirasın bugünkü sahibidir’’ diye konuştu.
Kitabın, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü kayıtlarından yola çıkılarak hazırlandığını ifade eden Göncüoğlu, kayıtlı 2700 seneyi aşkın bir tarih üzerine kurulu bu şehrin tarihini yazmanın kolay olmadığını ve kendi arşivinden de belge niteliğinde fotoğraflar kullandığını söyledi. Göncüoğlu, semt tarihi üzerinde çalışmanın yorucu, zorlayıcı ve bir o kadar zevkli olduğunu belirterek, ’’Osmanlı arşivlerinden, Bizans kroniklerine, hatıralardan, karakol tutanaklarına, haritalardan, 1850 yılından itibaren fotoğraf belgelerinden tüm gazete arşivlerine değin çok geniş bir yelpaze içinde çalıştık.
Bu, bizlere inanılmaz bir bilgi birikimi sağladı. Fatih ilçesinin semtlerini hazırlarken ve sınırlarını çizerken, tarihi kimlikler dışına asla çıkılmadı. Unutulmuş, ortadan kaldırılmış ve bugün isimlerinden başka bir özellikleri kalmamış semtler üzerinde çalışırken mahalle sınırları, tarihi kimlik, tarihi geçmiş ve tarihi topoğrafyası dikkate alınarak düzenlendi. İstanbul Şehri Kültür Tarihi Araştırmaları Merkezi bünyesinde hazırladığımız bu eserde, merkezin sahip olduğu arşivleri de değerlendirme imkanı bulduk.’’dedi.