Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 2581 kez okundu. | Dunya Haberleri
Haberin Tarihi :   21 Mart 2016 - 09:30

90 yıl sonra Kübada ilk ABD başkanı

Büyüt
Küçült
90 yıl sonra Kübada ilk ABD

ABD-Küba ilişkileri için bugün çok önemli bir adım atılıyor. ABD Başkanı Barack Obama, 90 yıl sonra Kübayı ziyaret eden ilk ABD Başkanı olacak.

Obama, 2014 yılında başlatılan diplomatik ilişkilerin meyvelerini toplamak isterken, Kübaya şüphe ile bakan Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre, ekonomik yaptırımların kaldırılması konusunda ipleri elinde tutuyor.

ABDnin hinterlandında yer almasına rağmen Soğuk Savaş yılları boyunca Sovyetler Birliği etkisi altında kalan Küba, pazar günü ABD Başkanı Barack Obamayı ağırlamaya hazırlanıyor.

ABDde Obamanın, Kübada ise Fidel Castronun kardeşi Raulun göreve geldiği 2008 yılından itibaren iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde yavaş yavaş yumuşama emareleri görülürken, ekonomik ambargolar konusunda son karar, Obamanın Küba açılımından çok da memnun gözükmeyen Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongreye düşüyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerin gerçek anlamda normalleşmesi için Kongrenin ekonomik ve ticari yaptırımları kaldırması ve ABDnin elinde bulundurduğu Guantanamo Körfezini terk etmesi gerektiği belirtiliyor. Bununla birlikte Küba konusunda Obamayı eleştiren isimlerin kullandığı en belirgin argüman, Havana yönetiminin tartışılan insan hakları karnesi.

Castronun sosyalist devrimi Kübayı biçimlendirdi


ABD-Küba ilişkilerinde bugün gelinen noktanın ne anlama geldiği ve Obamanın ziyaretinin neden çok önemli olduğunu anlamak için öncelikle Soğuk Savaş koşullarında Kübayı ABD ile Sovyetler Birliği arasında sıkıştıran olaylar silsilesine bakmakta fayda var.

1 Ocak 1959da Küba Devrimi ile iktidara gelen Fidel Castro, kurduğu sosyalist rejim ile ülkenin yönetimini tam anlamıyla ele aldı. 1960 yılında ülkedeki tüm yabancı varlıkları millileştiren Castro, Amerikan mallarına yüksek vergi koymakla kalmayıp aynı zamanda Sovyetler Birliği ile de ticari anlaşmalar imzaladı. Buna karşılık dönemin ABD Başkanı Dwight Eisonhower, ABDdeki tüm Küba varlıklarını dondurdu, ağır bir ticari ambargo koydu ve Küba ile diplomatik ilişkileri kesti.

Eisonhowerdan sonra başkan olan John F. Kennedynin Castroyu devirmek için 17 Nisan 1961de Kübaya yolladığı askeri birlik başarısız oldu ve Amerikalı askerler tutuklandı. Bu olaydan yaklaşık 10 ay sonra ABD yönetimi, 7 Şubat 1962de Kübaya tam ekonomik ambargo uygulamaya başladı ve aynı çerçevede seyahat kısıtlamaları getirildi.

Soğuk Savaş yıllarının getirdiği şartlarda Castro etkisi altındaki Küba, gizli bir anlaşma ile adalarından birinde Sovyetler Birliğinin füze üssü kurmasına izin verdi. ABD casuslarının bu olayı ortaya çıkarmasıyla Başkan Kennedy, 1962 yılının ekim ayında Kübaya askeri blokaj uygulamaya başladı. 13 gün süren blokaj sonunda, nükleer bir savaş tehdidi ortaya çıkınca ABD ile Sovyetler Birliği anlaştı ve nükleer bir felaketin eşiğinden dönüldü.

Johnson döneminde Kübalılara ABD yolu açıldı


1966 yılında başkan Lyndon Johnson döneminde çıkarılan bir yasa ile deniz yoluyla ABDye ulaşıp karaya ayak basan Kübalılara 1 yıl sonra vatandaşlık hakkının verilmesinin önü açıldı. 1986 yılında kabul edilen Göçmenlik Yasasında ve 1994 yılında kabul edilen Küba ile göçmenlik anlaşmasında da bu politika sürdürüldü.

ABDnin Kübaya uyguladığı ekonomik yaptırımların toplumdaki faturasının giderek ağırlaştığı dönemde Kübadan ABDye toplu göçmen geçişi yaşandı. 1980 yılında ekonomik şartların giderek kötüleşmesi üzerine ortaya çıkan insani durumu müteakiben dönemin başkanı Jimmy Carterın ve Castronun onayı ile birkaç aylık süre içinde 125 bin Kübalı mülteci olarak Floridaya botlarla geçti. Bugün hala Floridada Kübalıların yoğun olmasının tarihi nedenlerinden biri kuşkusuz o dönemdeki mülteci akınıdır.

ABDnin 42. başkanı Bill Clinton tarafından 12 Mart 1996da imzalanan Helms-Burton Yasası, Kübaya uygulanan ambargonun daha da sıkılaştırılmasını, Küba ile iş yapan yabancı firmalara da yaptırım uygulanmasını ve bu ülke ile ilişkilerin, ancak Castro ve kardeşi Raulün iktidardan uzaklaşmasıyla düzelebileceğini öngörüyordu.

İlişkilerde dönüm noktası, Obama ve Raulün göreve gelmesi

Uzun yıllar Kübayı yöneten Castro yaşlanıp hastalanınca kardeşi Raul Castro, 24 Şubat 2008de görevi devraldı. Gerek Raul, gerekse 4 Kasım 2008de ABDde başkan olarak seçilen Barack Obama ile Amerika-Küba ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı.

2009 yılı başında Oval Ofiste görevine başlayan Obama, aynı yıl içinde Kübaya seyahat yasağını hafifletti. Bundan 3 yıl sonra ise Küba, kendi vatandaşlarının yurt dışına çıkışlarındaki vize prosedürlerini kolaylaştırdığını açıkladı. Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin dönüm noktası, 2014 yılındaki mahkum takası olayı oldu.

Castro adına casusluk yaptıkları iddia edilen 5 Kübalı 1998de ABDde yakalanmıştı. 2001 yılında suçlu bulunan bu kişilerden biri 2011, diğeri ise 2014 yılında hapisten çıkmıştı. Ancak ABD-Küba diplomatik ilişkileri açısından önem taşıyan olay, diğer üç Kübalının 17 Aralık 2014de iki ülke arasında gerçekleştirilen mahkum takasında salıverilmesi oldu.

Bu olayın ardından Obama ile Raul, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi yolundaki niyetlerini ilk kez açıkça beyan ettiler. Obama, Kübanın başkenti Havanada büyükelçilik açmayı planladığını dile getirdi.

Küba, terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarıldı

İkili ilişkiler açısından tarihi bir diğer dönüm noktası da geçtiğimiz yılın nisan ayında yaşandı. Obama, diplomatik ilişkilerin kesildiği dönemden itibaren bir Küba devlet başkanı ile görüşen ilk ABD başkanı olarak 2015 yılının nisan ayında düzenlenen bir zirvede Raul ile bir araya geldi. Bu ilk görüşmeden kısa bir süre sonra Obama yönetimi, 1982de terörü destekleyen ülkeler listesine konulan Kübayı, 29 Mayıs 2015te bu listeden çıkardığını açıkladı.

Bu diplomatik jestin ardından iki ülke karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açtı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerrynin 14 Ağustos 2015 tarihinde bayrağı göndere çekmesiyle açılan elçilik, henüz atanmış büyükelçiler olmasa da, ikili diplomatik ilişkiler açısından tarihi bir adım olarak nitelendirildi.

1961 yılında kapatılan elçiliklerin açılmasına rağmen ekonomik ambargoların kaldırılması Kongre kararına bağlı olduğu için henüz bu konuda bir adım atılmadı.
Şubat ayında Beyaz Saraydan yapılan Obama mart ayında Kübaya gidecek açıklaması, sadece iki ülkede değil, tüm dünyada büyük bir heyecana sebep oldu. Obamanın 20 Martta gerçekleşecek Küba ziyareti, 90 yıldır ilk kez görevdeki bir ABD başkanının bu ülkeyi ziyaret etmesi bakımından özel ve tarihi bir anlam taşıyor.

Ancak Obama döneminde oldukça iyimser bir dönem geçiren ABD-Küba ilişkilerinin yakın geleceği için yeni başkanın kim olacağı oldukça önem arz ediyor. Zira şimdiye kadar Kongredeki Cumhuriyetçiler Kübayla ilişkiler konusunda Obamaya kıyasla daha şüpheci gözüktüler.

Demokrat bir başkanın Oval Ofiste göreve başlaması halinde bugünküne yakın bir Küba politikasının izlenmesi muhtemel gözükürken, 8 Kasımda Cumhuriyetçi bir adayın başkan seçilmesi halinde iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl seyredeceği şimdiden merak konusu.

AA





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024