ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbasın İsrail ile barış müzakerelerini kabul etmemesi halinde, kabul edecek yeni bir kişinin onun yerine gelebileceğini belirtti.
İsrailin Kanal 10 televizyonuna konuşan Friedman, ABD ve İsrailin kendi şartlarını dayatması nedeniyle duran İsrail-Filistin barış görüşmelerine ilişkin, aman yerinde durmaz. Ebu Mazin (Mahmud Abbas) görüşmelere önem vermiyorsa, eminim ki bunu yapacak başka biri olur. dedi.
Filistin Devlet Başkanı Abbası devirme imasında bulunan Friedman, Boşluklar, doldurulmaya meyillidir. Bir boşluk oluşmuşsa, bunu dolduracak biri mutlaka olacaktır. Biz de barış sürecimizde ilerleriz. diye konuştu.
ABDli Büyükelçi, ülkesinin Filistin halkının dostu olduğunu iddia ederek, ABD Filistin halkının dostudur. Filistin yönetimi bizimle çalışmıyorsa çalışmasın. Ancak biz Filistin halkının hayatını iyileştirme niyetimizden vazgeçmeyeceğiz. ifadelerini kullandı.
Tepkiler üzerine Friedman, sözlerinin yanlış anlaşıldığını iddia ederek şunları söyledi:
Bugün yayınlanan röportajımın bazı kısımları yanlış bir şekilde alıntı yapıldı. ABD, Mahmud Abbası değiştirmeye çalışmıyor. Kendi liderini seçmek Filistin halkına kalmış bir şeydir.
Filistin yönetiminden ABDli Büyükelçiye tepki
Filistin yönetimi Friedmanın açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Filistin Devlet Başkanlığı sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada, Bu açıklama, apaçık Filistinin iç işlerine müdahaledir. Bu tür kötü açıklamalar kabul edilemez, bunu kesin bir dille reddediyoruz. dedi.
Ebu Rudeyne, Filistin halkının dış güçlerin kendi kaderlerini belirlemelerine izin vermeyeceğine vurgu yaparak, Öyle görünüyor ki Friedman ABDden çok İsrail adına konuşuyor ve kendisini İsrail ve Yahudi yerleşimcilerin savunucusu olarak görüyor. Friedman, ABDnin menfaatlerini temsil etmiyor bilakis atmosferi daha da geriyor ve ABD halkına da zarar veriyor. ifadelerini kullandı.
Bu yaklaşımın Yahudi yerleşimcilere ve fanatik Yahudilere yaradığını belirten Ebu Rudeyne, ABDye bu yöndeki davranışlarına son vermesi çağrısı yaparak şunları söyledi:
ABD yönetimi, büyükelçisinin devam eden ve diplomatik normların ötesine geçen açıklamaları konusundaki tutumunu açıklığa kavuşturmalı.
ABD Büyükelçisi Friedmanın bu açıklamaları, ABD yönetiminin Kudüsü “İsrailin başkenti” olarak tanımasından bu yana, Filistin Devlet Başkanı Abbasa yönelik en sert açıklamalar olarak kabul ediliyor.
Filistin yönetimi, Kudüs kararından sonra ABD yönetimi ve Filistinliler arasındaki iletişimi sağlamaktan sorumlu olan ABDnin Kudüs Başkonsolosluğu ile ilişkileri sonlandırmıştı.
David Friedman kimdir?
ABD Başkanı Donald Trumpın İsraile büyükelçi olarak atadığı Friedman, seçim kampanyası boyunca kendisine İsrail konusunda danışmanlık yapmıştı. İsrailin yeni yerleşim yerleri inşa etmesine ve ABD in büyükelçiliğini Kudüse taşımasına destek veren Friedman, İsrail ile çok yakın ilişkilere sahip bir isim olarak biliniyor.
ABDde aşırı sağ kanada yakın duran ve Yahudi bir aileden gelen Friedman, daha önceki açıklamalarında İsrail hükümetinin işgal altındaki Filistin topraklarında yeni Yahudi yerleşim birimleri inşa etmesinin barışın önünde engel olmadığını savunmuştu.
Abbas, ABDli Büyükelçiye ağır sözler sarf etmişti
Filistin Devlet Başkanı Abbas ise İsrailin işgal altındaki Filistin topraklarında inşa ettiği yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini savunan ve buraların İsraile ait olduğunu söyleyen ABD in Tel Aviv Büyükelçisi David Friedmana it oğlu it demişti.
Abbas, 19 Martta Ramallahta yaptığı bir konuşmada, Yahudi yerleşim yerleri meşru... Birçok ABDli yetkili bunu böyle kabul ediyor. Bunların başında da Tel Avivdeki büyükelçileri David Friedman geliyor. (Yahudi yerleşimciler) Kendi topraklarında inşa ediyorlar diyor. İt oğlu it. Onlar topraklarında mı inşaat yapıyor? O yerleşimci, ailesi de yerleşimci. O, ABD in Tel Aviv Büyükelçisi, ondan ne bekleyebiliriz ki? ifadelerini kullanmıştı.
Friedman geçen ay yaptığı bir açıklamada, Batı Şeriadaki yerleşim yerlerinin topluca boşaltılması İsrailde iç savaş çıkmasına yol açabilir diyerek, yerleşimcilerin buraları kendi toprakları olarak gördüklerini ve bu topraklara bağlı olduklarını kaydetmişti.
