HABER-ANALİZ

Serkut Bozkurt yazdı

serkut.bozkurt@posta.com.tr

Türkiyenin Suriye sınırında son 3 gündür Rusya, Türkiyeyi test ediyor. En son test 5 dakika 40 saniye sürdü. Moskovaya en sert yanıt Ankaradan değil, NATOdan gitti. Ancak NATO, Bosna ve Kosova savaşında olduğu gibi bu konuda da geç kaldı. Çünkü Rusya son 1 aydır sürekli İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından askeri mühimmatı Suriyeye taşıdı bile.

İstanbul Boğazında amatör fotoğrafçıların objektifinde bile Rusyanın cephane taşıdığı görülüyor

Suriyede askeri üs kurdu. Bu üstten kalkan uçaklar son 1 haftadır öncelikli IŞİD, ardından Nusra ve ÖSO kamplarını bombalıyor. Rusya savaş uçaklarını, Suriyeye Hazar Denizi üzerinden gönderdi, ancak uçakların bombaları bizim boğazlardan geçti. NATO ve ABD bu yüzden geç kaldı.

TÜRKİYE NEDEN BUNA İZİN VERİYOR?

Rusyadan güç alan Suriye, o yüzden artık sınırımızda daha rahat hareket edip, Türkiyeyi test ediyor. Peki Türkiye, neden buna izin verdi. Çünkü süresi geçse bile hala geçerli olan Montrö sözleşmesi var. 1936 yılında 20 yıllık olmak üzere imzalanan, ancak daha sonra da devam eden Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre,

1. Karadenize kıyıdaş devletler (ki bu eski adıyla SSCB yeni adıyla Rusya oluyor), bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgaha koyuştan ya da satın alıştan Türkiyeye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlardan geçirme hakkına sahip olacaklardır.

2. Bu devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiyeye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, deniz dışındaki tezgahlarda onarılmak üzere de Boğazlardan geçebileceklerdir.

3. Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlardan tek başlarına geçmeleri gerekecektir. Savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi için, Türk Hükümetine diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön bildirimin olağan süresi 8 gün olacaktır. Ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletler için (Suriye gibi) bu süre 15 gündür. Özetle Türkiyenin eli kolu bağlı. Rusya savaş yüklü mühimmatı 15 gün önce haber verirse geçiriyor.

Cephane yüklü, ama gizleyerek geçirdiği gemiler için ise 1 hafta yetiyor.

Önümüzdeki hafta, ABD, Montrö Sözleşmesi iptal edilsin diye teklifte bulunursa sürpriz olmaz. Çünkü bu antlaşma Rusya lehine, ABD aleyhine. Gelelim sınırımızdaki yeni savaşın adına

PROPOGANDA SAVAŞI

Rusya, Boğazlardan sadece askeri cephane taşımadı. Son 1 ayda sosyal medyada, Twitter ve Facebookta, IŞİD, El Nusra ve ÖSO aleyhine yayın yapan bir çok hesap ortaya çıktı. Türkçe, İngilizce, Arapça propaganda yapan bu hesapların yayın politikası IŞİDinki gibi. IŞİD nasıl ki; yaptığı katliamları hemen sosyal medya üzerinden duyuruyorsa, Rusya da, Suriye topraklarında attığı her bombanın görüntüsünü yayınlıyor. Rus istihbaratı bu konuda güzel kadın asker figürünü de öne çıkarıyor.

Twitterda Rus istihbaratı adına bilgi veren bu kadının hesabını sırf güzel diye takip edenler bile var

 Rusya, iç politika malzemesi olarak da, Suriyede vurduğu hedeflerle ilgili bilgi verirken (Dezenformasyon yüksek tabii) Çeçen ve Dağıstan uyruklu IŞİD militanlarını vurduklarını öne çıkarıyor. Rus istihbarat elemanlarının sosyal medya hesaplarında, Türkiyenin Suriye politikasıyla dalga geçiliyor ancak, liderlerin (Erdoğan-Davutoğlu) isimlerine yer verilmiyor. Bu hesaplar aynı zamanda Çinin de Suriye politikasının Rusya ile aynı olduğu öne çıkarılıyor. İsrail ve ABD hedef gösteriliyor, dalga geçerek eleştiriliyor. Propaganda savaşında iki ülkenin desteklediği tek oluşum PYD. Rusya da, Amerika da, Kürtler tarafından kurulan PYDye (Demokratik Birlik Partisi) destek veriyor. İki ülke de, IŞİD, Nusra ve ÖSOya karşı piyade desteğini PYDnin askeri kanadı YPGye veriyor. Dünya haritasında PYDnin varlığı, IŞİD ve El Nusra varlığına göre daha ılımlı.

ELİN OĞLUNDAN ÖĞRENECEĞİZ

Rusyanın, Suriyede üs kurması, oradaki iç savaşa büyük ağabey olarak katılması, savaşın boyutunu değiştirdi. Artık Rus ve Amerikalı gazeteciler Suriyeden haber geçecek. Propaganda savaşında, Rusya ve Amerika ortak düşmanları, IŞİDi en önce ben böyle vurdum diyecek. İki ülke ve ABnin şimdilik olması gerektiğini düşündüğü isim Esad yönetimi. Bir tek Türkiye bu konuda aynı fikirde değil. Türkiyenin daha doğrusu hükümetin bu konudaki ısrarı bu savaşta Türkiyeyi taca attı. Sınırımızda bundan sonra, gerek Rus gerek koalisyon (ABD-İngiltere-Fransa) ülkeleri tarafından IŞİD ve El Nusraya bomba atılacak. PYDye destek artacak. ABD bu dönemde, Barzani yönetimi ile görüşme trafiğini büyütecek. İki ülkenin istihbaratçıları, IŞİDi en güçlü olduğu yerden, sosyal medyadan da vuracak. Rusya başladı bile.

Biz ne mi yapacağız bu sırada?

İzleyeceğiz.

İyi seyirler Türkiye...