Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İngiltereden yola çıkan üç genç kızın DEAŞa katılmak üzere Suriyeye gidişi nedeniyle Türkiyeye yönelik kampanya gündemdeyken, Avrupa ülkelerinden yola çıkan yabancı savaşçıların önemli bir güvenlik zafiyetinden faydalandıkları ortaya çıktı.
Çantasında şarjör ve AK 47 model silaha ait dipçikten askeri malzemelere ve askeri kıyafetlere kadar geniş bir yelpazede suç unsuru ile yakalanan yabancı savaşçılara Avrupa ülkelerinin göz yumduğu ortaya çıktı. Son olarak, 8 Mart günü Bulgaristan-Türkiye sınırında yakalanan Daniel Jensen adına düzenlenmiş sahte Danimarka pasaportlu Abdalla Mohamed Saleh El Halabinin Danimarka makamlarının göz yumması sonucu Suriyeye gitmekte olduğu bildirildi.
Stara konuşan kaynakların verdiği bilgiye göre, daha önce Hataydan Suriyeye geçmek üzereyken yakalanan ve sınırdışı edilen Danimarka vatandaşı bir kişi hakkında Danimarka makamları bilgilendirildi. Ancak yeterli önlemlerin alınmaması üzerine aynı kişi bu kez sahte pasaportla Bulgaristan sınırından karayolu ile Türkiyeye geçmek isterken Türk makamları tarafından yakalandı. Yapılan kontrollerin ardından yeniden sınırdışı edilerek Bulgaristana gönderildi. Avrupa ülkelerinin DEAŞa katılım konusundaki güvenlik zafiyeti Danimarka ile sınırlı kalmadı. Konuyla ilgili kaynaklardan alınan bilgilere göre, özellikle geçtiğimiz yaz aylarında “küçük bir cephanelik” olarak nitelendirilen malzeme ile Avrupa ülkelerinden yola çıkan ve Türkiyeye varışlarında yakalanan militan adayları Türk yetkililer tarafından sınır dışı edildi.
71 bin kişi yakalandı
2013 yılında yasadışı yollardan Türkiyeye giriş yapmak isteyen 54 bin kişi, 2014 yılında ise 71bin kişi yakalandı. Sınır güvenliği kapsamında 2014 yılında 333 km hendek kazıldı, 60 km toprak set oluşturuldu. 160 km tel engeli ve 13 km duvar inşa edildi.
Norveçten Makedonyaya
İHMALLER ZİNCİRİ
NORVEÇ
“27.06.2014te Norveç/Oslodan İstanbula gelen M.O ile şüpheli tavırları üzerine mülakat yapılmıştır. Valizinde yapılan incelemede AK 47 model silaha ait dipçik, beş adet şarjör, üst-alt aparat, üç adet bıçak, kabza,dürbün, bir adet kamuflaj elbisesi, ilk yardım çantası, uzun süreli kullanım için şarj aletleri, ipler, çelik halatlar, plastik kelepçe gibi askeri teçhizat bulunmuştur. M.O, 30.06.2014 günü ülkemizden sınır dışı edilmiştir. Şahsın söz konusu malzemelerle kaynak ülkeden uçağa binmiş olması açıklanamaz bir güvelik zafiyetidir.”
FRANSA
“23.06.2014te Fransa/Paristen İstanbula gelen S.L (1982) ile şüpheli tavırları üzerine mülakat yapılmıştır. Mülakat sırasında Müslümanlığa yeni geçtiği tespit edilen S.Lnin bu tercihi DAEŞe katılmak için yaptığı öğrenilmiştir. Yapılan aramalarda uyku tulumu ve yağmurluğu, askeri renkli kaban, not defteri, çok sayıda Fransızca yazılı dini kitap, çok sayıda haki renkli pantolon ve gömlek olduğu görülmüştür.”
MAKEDONYA
“27.07.2014te İstanbulda F.G (1987) ile şüpheli tavırları üzerine mülakat yapılmıştır. Şahsın üst ve bagajlarında yapılan incelemelerde askeri kamuflaj elbise, şapka, tesisat yeleği, kışlık dağ ayakkabıları, pil ve çeşitli adlarda ilaç, maket bıçağı, çekiç olduğu görülmüştür. F.G 03.08.2014te ülkemizden sınır dışı edilmiştir.”
ALMANYA
“21.06.2014te Almanya/Kölnden İstanbula gelerek ülkemize girmek isteyen H.A (1987) ile şüpheli tavırları üzerine mülakat yapılmıştır. Dört büyük boy valiz ve iki orta boy spor çantasında yapılan aramalarda; dağ ayakkabıları, bol miktarda vakumlanmış kot, pantolonlar, DAEŞe ait amblemli tişört ve kıyafetler ile el fenerleri olduğu görülmüştür. H.A 22.06.2014 tarihinde sınır dışı edilmiştir.”
DANİMARKA
“01.07.2014te Danimarka/ Kopenhagdan İstanbula gelen İsveç vatandaşı E.N (1994) ile şüpheli tavırları üzerine mülakat yapılmıştır. Çantasında yapılan aramalarda çok sayıda askeri kamuflajlı elbiseler, üç çift dağ ayakkabısı, el kamerası, çok sayıda hard disk, balistik gözlük ve aparatları, çorap, hafıza kartı, çok sayıda askeri renklere sahip ipler olduğu görülmüştür. E.N 01.07.2014te Kopenhaga geri gönderilmiştir.”
Çavuşoğlu: Acaba kasıt mı var?
“Yabancı savaşçıların özellikle Avrupa Birliği ülkeleri tarafından o ülkeden ayrılmadan durdurulamaması önemli bir sorun. Bunun için ortaya konan gerekçeler, bizim için doğrusu geçerli değil. Biz demokratik ülkeyiz, insanların özgürce seyahat etmesini engelleyemeyiz. Bununla ilgili başka sorular da ortaya çıkıyor. Acaba kasıt mı var. Bu karmaşık bir durum ve sınırdan bunlara yardım eden insanlar var. Burada daha önce yardım eden başka insanlar da yakalandılar Türkiyede. Örneğin 17 yaşındaki bir Kore vatandaşı, Suriye aracıyla geçişi sağlanıyor. Aracılar sayesinde bu çocuk Suriyeye gidiyor. Burada iki yönlü istihbaratta çalışan insanlar da var.”