Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
UNESCO'nun 22 Mart Dünya Su Günü vesilesiyle yayınladığı Dünya Su Raporuna göre insanlığın varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan suyun tüketiminde yeterince özenli hareket edilmiyor.
Birleşmiş Milletler yeni su raporunu kamuoyuna tanıttı. Raporda uzmanlar, su kaynaklarının korunması ve su israfının önlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Raporun başyazarı Richard Connor, önemli olanın suyun hayati önemini bir kez daha vurgulamak olduğunu belirtti.
Suyun sürdürülebilir kalkınmanın temel şartı olduğunu ifade eden uzman, bunun yeni bir tespit olmadığını fakat su idaresi konusunda merkezi bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Bu nedenle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), su yönetiminin yeni kalkınma hedeflerinden biri haline gelmesini talep ediyor.
Uzman Connor “Su hedefinin, kalkınma hedefleri içine konulması için baskı yapıyoruz. Bu hedef sadece, içme suyuna erişimi ve temizlik amacıyla kullanılan suyu kapsamıyor, aynı zamanda su kaynaklarının korunması ve verimli yönetimini de içeriyor. Bu hedeflerle, su israfının ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi amaçlanıyor” diyor.
Suyu tarım, sanayi ve enerji tüketiyor
İçme suyu, genel su tüketimi içerisinde çok küçük bir paya sahip. En çok su tüketilen alanlar ise tarım, sanayi ve enerji. UNESCO'nun Dünya Su Raporu'na göre, sanayide su tüketimi 2050 yılında 2000 yılına oranla dört katına çıkacak. Aynı zamanda, dünya nüfusunun artan gıda ihtiyacını karşılamak için daha fazla tarımsal faaliyette bulunulacağı ve su ihtiyacının da buna bağlı olarak artacağına dikkat çekiliyor. Raporda, koşulların değişmemesi halinde 2030 yılında dünya genelinde su arzında yüzde 40'lık bir boşluk oluşacağı vurgulanıyor.
Potsdam'da bulunan Sürdürülebilirlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Sybille Röhrkasten “Küresel ekonominin kaynak bağımlılığını azaltacak ekonomik reformları hayata geçirmemiz gerekiyor. Dünya Su Raporu, su kaynaklarımızı sürdürülebilir şekilde kullanmak istiyorsak, dünya genelinde bir enerji dönüşümüne ihtiyacımız olduğunu gösteriyor” şeklinde konuşuyor.
Uzman, dünya nüfusunun artması ve sanayileşmenin hızlanmasıyla birlikte, küresel enerji ihtiyacının arttığını, bunun da soğutma suyu veya hidrolik santrallerde enerji üretmek için kullanılan suya olan talebi artırdığını belirtiyor. Çevre Uzmanı Connor ise suyun kıt bir kaynak olduğunu ve tüm ihtiyaçları karşılamanın imkânsız olduğunu vurguluyor. Uzman, siyasi karar alıcılara ulaşarak, suyun ne şekilde dağıtımının yapılacağına karar verenlerin onlar olduğunu onlara anlatmak istediklerini söylüyor. Zira uzmana göre, suyun nerede daha akıllıca kullanılacağını önceden düşünmek ve ona göre hareket etmek şart.
Kaynak: Deutsche Welle