Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Saldırının yapılış şekli itibariyle bir şehir komandosu savaşı olduğunu yazan Economist, saldırıyı 2008de Hindistanın Mumbai kentinde Laşkar-i Tayyiba örgütünün yaptığı saldırıya benzetiyor.
Türk yetkililerin saldırıdan IŞİDi sorumlu tuttuğu ancak örgütün saldırıyı üstlenmediği hatırlatılıyor:
Eğer saldırı söylendiği gibi IŞİDin işiyse, bu örgütün operasyonel kapasitesinin ne kadar artığını gösterir. Batılı istihbarat teşkilatları hep bu tarz terör saldırılarının kendi ülkelerinde de yaşanmasından korkuyordu.
Economiste göre bu tarz bir saldırı Avrupanın herhangi bir yerinde gerçekleştirilebilirdi, ancak Türkiye özellikle kendisini kolay hedef haline getirdi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın yıkıcı Suriye politikası, Türkiyeyi risk altına soktu. Ülkede geçen 9 ayda yaşanan saldırılarda yaklaşık 250 kişi hayatını kaybetti. Bazı saldırılar Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) tarafından yapılmımş olsa da, baş zanlı IŞİD.
Makalede IŞİDin 2011den sonra Türkiyede bu denli güçlenmiş olmasının nedeni ise şöyle açıklanıyor:
Erdoğanın hükümeti onbinlerce yabancı savaşçının Türkiye toprakları üzerinden Suriyeye girişine izin verdi. Türkiye bu savşaçıların çoğunun radikal cihatçılar olduğunu biliyordu. Bunların birçoğu IŞİDe katılarak bugünün canavarını oluşturdu. Ayrıca Türkiye içinde terörist bir altyapı kurmalarına da izin verildi ve şimdi bu altyapıyı Türkiye içindeki saldırılarda kullanıyorlar.
IŞİDi ciddiye almanın vakti geldi
Economiste göre Erdoğan bu konuda hata yaptığını kabul etmektense, daha fazla yanlış yapmaya devam etti:
Erdoğanın en büyük korkusu Suriyeli Kürtlerin kendi ülkesini kurarak, Türkiyedeki Kürtlere de cesaret vermesi. Geçen yıl, genel seçimde HDPnin oylarını kesmek için PKK ile gereksiz bir çatışmayı körükledi. Şimdi bir taraftan IŞİDle mücadele ederken, aynı zamanda ülkenin güneydoğusunda büyük çaplı bir gerilla savaşı veriyor.
Makale şöyle sona eriyor:
Eğer Erdoğdan kurnaz olsaydı, İsrail ve Rusyaya karşı bu hafta attığı gibi faydacı adımlardan daha çok atardı. Erdoğan Türkiye içindeki muhafazakr İslamcılarla laikler, Türk milliyetçilerle Türkiyeli Kürtler arasındaki ateşe odun atmayı bırakmalı. Önceliği Suriyedeki IŞİDi alt etmek olmalı. Türkiyenin Erdoğandan en son ihtiyaç duyduğu şey daha da bölücü bir otoriterlik.
Saldırı İsrail ve Rusya anlaşmalarına cevap olamaz
Economistin bir diğer makalesinde, Atatürk Havalimanındaki saldırının zamanlamasına dikkat çekiliyor.
Saldırıdan bir gün önce İsrail ve Rusya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi adımı atıldığı, ancak saldırının bu anlaşmalara cevaben yapılmasının pratikte mümkün olmadığı belirtiliyor:
Güvenlik uzmanları bu boyutta bir saldırının birkaç günde planlanmış olmasına ihtimal vermiyor.
Dergiye konuşan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfından Selim Koru Belki de bu saldırıyı hazırlıyorlardı ve anlaşmaların ardından hızlandırdılar yorumunu yapıyor.
Economiste göre İsraille ilişkilerini normalleştirmesi Türkiyeyi IŞİDin hedefi haline getirecekse, Rusya ile yakınlaşması da IŞİDle mücadelesini kolaylaştıracak:
Erdoğanın şu an savaşını IŞİDe yoğunlaştırmaktan ya da bu savaşı onun yerine Kürtlerin vermesine izin vermekten başka şansı yok