Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Matthews, Erdoğanın siyasi hırsları nedeniyle barışın eşiğindeki Türk-Kürt çatışmasının alevlendiği değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye konularında yorumcu olarak tanınan Matthewsün, 95 kişinin hayatını kaybettiği ve 200den fazla kişinin yaralandığı saldırıyı değerlendirdiği yazısında şu ifadeler yer öne çıkıyor:
Ankarada kalabalığı kasıp kavuran bomba saldırısıyla ilgili iki şey kesin. Birincisi bu trajedi Türkiyedeki 14 milyon Kürt ile Türk çoğunluk arasındaki çatışmayı alevlendirecek. İkincisi ise Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin güçlü ve İslam eğilimli cumhurbaşkanı bu saldırıyı Kürt yanlısı muhalefetin itibarını zedelemek için kullanacak.
Ilımlı Kürt partisi HDPnin Hazirandaki seçimlerde tarihte ilk kez mecliste 80 koltuk kazanmasının ardından son şiddet sarmalı ortaya çıkmıştı.
Kürtler için bir zafer anı olması gerekiyordu. Kürtler 1984ten bu yana Türkiye devletine karşı ayrılıkçı bir savaş sürdürmüştü vve bu savaşta 40 binden fazla insan hayatını kaybetmişti. Bu zafer onlara kültürel haklarıyla ilgili sorunlarını şiddet yoluyla değil mecliste çözme imkanı veriyordu.
Ancak, uzlaşma olmadı ve HDPnin başarısı her iki taraftaki radikallerin barış sürecini raydan çıkarması ve 2011den beri askıda olan çatışmayı alevlendirmesiyle sonuçlandı. PKK savaşçıları Türk askeri konvoylarına saldırılar düzenledi ve son 3 ayda 120den fazla asker ve polis öldürdü.
Türk güvenlik güçleri binlerce Kürt aktivisti gözaltına aldı, polisin verilerine göre 350den fazla Kürt militan öldürüldü. PKK de yanıt olarak Güneydoğuda yaklaşık 20 il ve ilçeyi işgal etti. Silahlı gerillalar barikatlar kurdukları sokaklarda devriye gezmeye başladı.
Muhalefetteki siyasiler Erdoğanı bilerek şiddeti artırmakla ve böylece HDPye itibar kaybettirmekle suçluyor. Yeni seçimlerin 1 Kasımda yapılması bekleniyor. Eğer yeni seçimlerde HDP yüzde 10 barajın altında kalırsa, Erdoğanın partisi yaklaşık 10 yıldır elde ettiği çoğunluğu geri kazanacak. HDPnin yükselişi yüzünden cumhurbaşkanı hükümeti kuramamış, kendisine daha fazla güç sağlayacak anayasa değişikliğini geri çekmek zorunda kalmıştı.
Kürt yanlısı gösteriler son aylarda sıklıkla hedef alınıyor. Komplo teorisine inanan Türkler güvenlik birimlerine dahil uluslararası etkilerden radikal ve barış karşıtı Kürt muhaliflere kadar çeşitli grupları suçluyor. Ancak şüphe götürmeyen bir husus varsa, o da Erdoğan ve destekçileri HDPnin itibarını lekelemek için uluslararası destek arıyor.
Geçen ay Kürt militanların 30 askeri öldürmesinin ardından AKP milletvekili Abdurrahim Boynukalının liderlik ettiği bir grup İstanbuldaki hükümet karşıtı gazete Hürriyetin ofisine saldırmış, içerideki hain gazetecileri öldürmekle tehdit etmişti.
Her ne kadar dün hedef alınanlar ve mağdur olanlar Kürtler olsa da, Erdoğan HDPye verilen oyların terörizme verilen oylar olduğu önermesine devam edecek.
Cumhurbaşkanı şiddetin bu son aşamasını başlatan kişi olmayabilir. Ancak gerilimi azaltmak için de çok az şey yapmış, teröre karşı sert bir retorik kullanmıştı.
Erdoğan tek başına Güneydoğuya barış ve Türkiyeye güvenlik getirmeyi vaadediyor. Ancak gerçek şu ki siyasi hırsları barışın eşiğindeki Türk-Kürt çatışmasınının yeniden alevlenmesine neden oldu. (BBCTürkçe)