Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İngilterenin Avrupa Birliği üyeliği konusunda bugün düzenleyeceği referandum sadece bu ülkenin değil tüm Avrupa projesinin geleceğini etkileme potansiyeline sahip. Referandumdan çıkan sonuç ne olursa olsun AB açısından değişim kaçınılmaz hale gelecek. Bu değişimin hızını ve boyutunu ise referandumun sonucu belirleyecek. İngilterenin ABde kalma kararı alması durumunda yumuşak ve daha yavaş değişim süreci, ABden çıkış (Brexit) kararı alması halinde ise daha hızlı ve radikal değişim yaşanacak.
KALMA KARARI ÇIKARSA
İngilterenin ABde kalması halinde bu kararın az farkla mı çok farkla mı alındığı belirleyici olacak. Her iki durumda da ABde bazı değişimler yaşanacak olsa da nüansları oy farkı etkileyecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:
Fark az olursa: İngiltere Başbakanı David Cameronın şubat ayında AB ile yürüttüğü ve Euro Bölgesi, ekonomik yönetişim, rekabet, egemenlik ve serbest dolaşım ayakları üzerine oturttuğu müzakerelerde varılan anlaşmanın unsurları hayata geçirilmeye başlanır. ABde kalma kararı çok farkla alınırsa bu unsurlar daha hızlı ve daha az dirençle karşılaşılarak devreye sokulur. Karar az farkla çıkarsa süreç daha yavaş işleyebilir. İngilterenin AB ile vardığı anlaşma diğer ülkeler tarafından da talep edilmeye başlanabilir. Bu durumda AB belli adımlar atmak zorunda kalabilir. İngilterenin genişleme konusunun da aralarında olduğu bazı politikalarını gözden geçirmesi kaçınılmaz olabilir. Mevcut yaklaşımlarından daha sert politika izleyebilir.
Fark çok olursa: Seçmen açık arayla ABde kalma kararı alırsa İngiltere mevcut politikasını sürdürülebilir. Londra yönetimi karar alma mekanizmalarında çok daha aktif bir pozisyon alabilir. Başbakan Cameronın Avrupa ile ilişkilerinde kendi kamuoyuna yönelik eli nispeten rahatlar.
AYRILMA KARARI ÇIKARSA
Brexit, yani ayrılma kararı alınması halinde ABnin kimyası kaçınılmaz şekilde değişecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:
ABnin ilk hamlesi Brexitin domino etkisi yaratmasını engellemeye çalışmak olur. Fransanın da aralarında bulunduğu çok sayıda AB ülkesinde popülist partilerin güç kazanmaya devam etmesi dikkate alınarak, Brexit örneğinin izlenmesini engellemek amacıyla radikal adımlar atılabilir.
Brexit etkisi altına girme riski en yüksek ülkelerden biri Fransa. Brexitin İngiltere açısından fazla sorun yaratmadığı bir durum oluşması halinde Fransanın çıkışını savunan aşırı sağın iktidara ulaşması şehir efsanesi olmaktan çıkabilir. Bu da Avrupa projesini yaşamsal bir sorunla karşı karşıya bırakabilir.
Brexit, bazı AB ülkelerinde ekonomi alanında çok olumsuz sonuçlar doğuracağından ekonomik ve sosyal şoklar olabilir. Bunlar da yeni krizleri tetikleyebilir.
BREXITTE SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK
Brexit kararı alması halinde sancılı bir boşanma süreci yaşanacak. Sonucun yasal açıdan İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı yok. Ancak böyle bir sonucu siyasi açıdan görmezden gelmenin imkanı olmadığından İngiltere Başbakanı Cameronın ilgili prosedürü hızla başlatması bekleniyor. Boşanmanın başlaması için Cameronın kararı Lizbon Antlaşmasının 50nci maddesine bağlı olarak AB Konseyine bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak. Taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB antlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı olsa da AB ve İngilterenin oybirliği gerekiyor.
AYRILMA HALİNDE OPSİYONLAR NELER
İzlanda ve Norveç modeli: Bunlardan ilki ve en sık dile getirileni İngilterenin İzlanda ve Norveçin de yer aldığı Avrupa Ekonomik Alanına dahil olması. İngiltere, ortak pazara erişim sağlayacak, ancak AB kararlarına ortak olamayacak.
İsviçre modeli: Yüzlerce anlaşmaya dayanan İsviçre modeli de bir başka model ancak bu anlaşmanın İsviçreyi bile tatmin etmediği düşünüldüğünde
İngiltere için bir opsiyon olabileceğini düşünmek zor. AByle Serbest Ticaret Anlaşması ya da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma imzalamak da öteki seçenekler arasında.
HALEF İLE SELEFİN TÜRKİYE ATIŞMASI: BORİS BU KORKU TELLALLIĞIDIR
BİRLEŞİK Krallıkta bugünkü referandum öncesinde Londranın Kalma yanlısı İşçi Partili Müslüman kökenli yeni Belediye Başkanı Sadiq Khan ile Ayrılma yanlısı Muhafazakr Partili Türk kökenli önceki Belediye Başkanı Boris Johnson canlı tartışmada kozlarını paylaştı.
UTANÇ DUYMALISIN
BBCde yayınlanan tartışma programında Khan, ülkenin AB üyeliğinin devam etmesini isteyen Britanya Avrupada Daha Güçlü kampanyasına verdiği destek kapsamında konuştu. Khan, özellikle Türkiyenin ABye üyelik sürecinin referandum tartışmalarına konu ediliyor olmasına dikkati çekerek, ayrılık kampanyasının önde gelen temsilcilerinden Boris Johnsona hitaben, Yalan söylüyorsunuz, insanları korkutuyorsunuz. Türkiye, ABye üye olmak üzere değil. Bu korku tellallığıdır Boris ve bundan utanç duymalısın. Türkiye aldatmacasını, Ayrıl kampanyasına oy vermeleri için insanları korkutmak için yapıyorsun. Göç kontrol altına alınmalı, ancak buna verilecek cevap ABden çıkmak değil. Türkiye (ABye) üye olmanın eşiğinde değil, ve 3 ay öncesine kadar bunu sen de biliyordun. Ne değişti dedi.
Eski Belediye Başkanı Boris Johnson ise seçmenlere Birlikten çıkma çağrısında bulunarak, Artık kesin kontrolü tekrardan geri almanın vakti dedi. Ayrılığa Oy Ver kampanyasının, seçmene umut vadettiğinin altını çizen Johnson, Eğer çıkmak için oy verir ve kontrolü geri alırsak bu perşembenin ülkemizin bağımsızlık günü olabileceğine inanıyorum değerlendirmesinde bulundu. Türkiyenin olası AB üyeliği, referandum öncesinde bol bol siyasi malzeme olarak kullanıldı. Sandıklar bugün yerel saatle sabah 07.00de açılacak, 22.00de kapanacak. Referandum sonucunun yarın sabaha karşı belli olması bekleniyor.
ANKETLERDE SON DURUM
ABde kalalım:
Yüzde 50
ABden ayrılalım:
Yüzde 50
Bahislere göre: Kalma ihtimali
Yüzde 76