Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Birleşik Krallıkta dün yapılan tarihi referandumda ABden ayrılma kararı çıktı ancak ülkeyi oluşturan 4 bölgeden 2si ABye evet 2si hayır dedi. İngiltere ve Galler bölgesinde ABden çıkalım, İskoçya ve Kuzey İrlandada ise ABde kalalım oyları ağır bastı.
İskoç seçmenlerin yüzde 62si ABye evet, yüzde 38i hayır dedi. Bu sonuç, ülke genelindeki yüzde 52 hayır ve yüzde 48 evet ile büyük tezat oluşturuyor.
Referandumdan önce İskoç ve Kuzey İrlandalı siyasi liderler, İngiltere ile yollarını ayırıp, ABde kalmayı tercih edeceklerini söylemişlerdi.
Sonuçların belli olmaya başlaması ardından İskoçya Yönetimi Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri Nicola Sturgeonın ilk tepkisi, İskoçya, ABde kalma yönünde güçlü, kararlı bir oy kullandı. Halkımız geleceğini ABde görüyor demişti.
DEMOKRATİK OLARAK KABUL EDİLEMEZ
Nicola Sturgeon bugün öğlen saatlerinde ise kameralar karşısına geçerek İskoçyanın iradesi dışında AB dışına itilmesi tablosuyla karşı karşıyayız. Bu demokratik açıdan kabul edilemez. dedi ve ikinci bir referandumun masada olduğunu, İskoç parlamentosunun önümüzdeki günlerde karar alacağını söyledi.
Sturgeon ayrıca AB ile doğrudan görüşmeler yapacaklarını da sözlerine ekledi.
2014teki referandumda, bağımsızlığa Evet diyenler hüsrana uğramıştı
İskoçyada geçen 18 Eylül 2014te yapılan bağımsızlık referandumunda seçmenlerin yüzde 55i bağımsızlığa hayır demiş, yüzde 45i ise bağımsızlıktan yana oy kullanmıştı.
Yorumcular Eylül 2014teki ilk oylamada ayrılığı destekleyen ve kaybeden bölgenin en güçlü partisi SNPnin, bu sefer kazanacağına emin olmadan sandık başı çağrısı yapmayacağına dikkat çekiyor.
Dolayısıyla İskoçların ABden ayrılık kararı ardından İngiltere ekonomisinin durumunu, sterlinin ne kadar çabuk toparlanacağını, bu arada eurodaki gelişmeleri ve AB ile nasıl bir ayrılık anlaşmasının yapılacağını izleyecek zamanı olabilir.
Siyasi yorumcular yeni bir ayrılık referandumu yapılırsa neredeyse üç yıl önceki ilk referandumda ABden ayrılmamak için Londraya evet diyen bir kesimin, bu kez hayır kampına katılabileceği görüşünde.
İskoçyanın ayrılmayacağını, İngiltere ile 300 yıllık ortak tarihe son vermeyeceğini uman çevrelerse, ilk referandum sırasında dünyada petrol fiyatlarının yükselişte olduğunu, bunun da petrol zengini İskoçları cesaretlendirdiğini, oysa şimdi petrolün düşüşte olduğunu hatırlatıyor.
Yani SNPnin halkına ekonomisinin nasıl ayakta duracağını anlatması gerekecek.
KUZEY İRLANDA NE YAPACAK?
Dünkü oylama, Kuzey İrlandada da benzer tartışmaların fitilini ateşledi.
İrlanda Cumhuriyeti ile paylaştıkları sınıra kontrol getirilmesini istemeyen milliyetçi parti Sinn Fein, tepkilerini hemen ortaya koydu.
Kuzey İrlanda Yönetimi başbakan yardımcısı ve Sinn Fein başkan yardımcısı Martin McGuinness ilk açıklamasında, birleşik bir İrlanda için referandum istedi.
Sinn Fein adına açıklama yapan parti liderlerinden Declan Kearney de sonucun siyasi görünümü tamamen değiştirdiğini, ABden çıkan bir Birleşik Krallıkın, Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum olduğunu belirtti.
Bölgede dün seçmenlerin yüzde 52si ABye evet, yüzde 46sı ise hayır demişti.
Ancak Kuzey İrlandada hayır kampanyasına katılanlar yalnızca milliyetçiler değil; İngiltereyle birlik yanlısı olan Demokrat Birlik Partisi DUP de çoğunlukla ayrılma taraftarı kampanya yürüttü.
DUPden Edwin Poots, sonuçları Birleşik Krallıkın egemenliğine yeniden kavuşması ve demokrasi için bir fırsat diye niteledi.
DUP ve diğer birlikçiler, şimdi İrlanda adasında referanduma gidilmesi fikrine sıcak bakmayacaktır.
İngiltere ekonomisinin gidişatı, AB ile yapılacak pazarlıklar ve belki de İngilterenin özel bir ilişkiye sahip olduğu İrlanda ile ayrıca yapacağı anlaşmalar, nihai kararda rol oynayacak.
Örneğin Sinn Feinden Declan Kearney bu sabah, İrlanda adasının güneyi ile kuzeyi arasındaki ticaretin kesintiye uğramasının, bu sektörde çalışan 200 bin kişinin istihdamını tehlikeye atacağını söyledi.
Onlar ve bölge ekonomisinde önemli rol oynayan çiftçilere Londradan gelecek destek, kampanyanın gidişatını belirleyebilir.
Bir diğer faktör de AB referandumunda ABye evet kampını açıkça destekleyen, adanın güneyindeki İrlanda Cumhuriyetinin tutumu.
Onlar da haftada 1 milyar euro değerinde olduğu tahmin edilen ikili ticaret ilişkilerini ve zayıflayan sterlinin ekonomilerine etkisini dikkatle inceleyecek; birlik oylaması konusunda bir tavır almaları gerekecek.
Çünkü bir oylama yapılırsa, sınırın iki yanında da yapılması gerekiyor.
Kısacası önümüzdeki iki yılda Birleşik Krallık bir yol ayrımının daha eşiğinde.
Bakalım kendisi ABden ayrılma kararı alan, Avrupanın Birlikte daha güçlüyüzmesajına kulak tıkayan İngiltere, şimdi İskoçya ve Kuzey İrlandaya Birlikte daha güçlüyüz diyebilecek ve inandırıcı olabilecek mi?
BBC TÜRKÇE