Times, Babil Kulesi başlıklı başyazısında, Türkiyenin göçmen krizinin hafifletilmesinde oynayabileceği çok önemli bir rol olduğunu kabul ediyor. Ancak gazete AB ile Türkiye arasındaki mevcut prensip anlaşmasının, küresel düzeyde göçmen akışının durdurulması için yeterli olmadığı kanısında.

Times, sorunun çözümü konusunda, Almanya Başbakanı Angela Merkelin mantığını şöyle özetlemiş:

Eğer Suriyeye barış gelirse, son 5 yılda komşu ülkelere kaçan 4,5 milyon Suriyeli de ülkelerine dönerek, evlerini ve hayatlarını yeniden inşa etmek konusunda daha iyi bir noktada olur.

Kriz, Suriye ile sınırlı değil

Times, başyazısını ise şöyle sürdürüyor:

Ancak eğer Suriyede kısa süre içinde barış sağlanmazsa, hassas ateşkes çökerse ve IŞİD şahlanırsa, göç dalgası iki katına çıkacaktır. Üstelik bu kriz Suriye ile sınırlı da değil. Libyadaki kargaşa Kuzey Afrikanın tümü için sıkıntı verici. Tunus zor bir dönemden geçiyor. Cezayir kaynıyor. Mısır yaklaşık yarım milyon mülteciyi ağırlıyor. Akdenizde umutsuzca sefere çıkan küçük filolar da yakında yeniden ciddi bir sorun olarak ortaya çıkacak...

Türkiye, göçmen krizinin çözümü noktasında bir yara bandı. Daha güvenli ve müreffeh olduğu düşünülen Avrupaya uzun vadede nüfus akışına yönelik sorunu da çözmüyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre, geçen yıl savaştan ve maruz kaldıkları baskıdan dolayı ülkelerinden kaçanların sayısı 60 milyon kişi ile rekor düzeye çıktı. İklim değişimine yönelik tahminlerin sadece küçük bir kısmı doğru çıksa dahi, bu sayı önümüzdeki yıllarda kuraklıktan kaçanlarla birlikte aratacaktır.

Times bu noktada Avrupanın adeta Babil Kulesine dönüştüğünü, ABnin göçmen krizine daha kapsamlı bir çözüm bulması gerektiğini belirtiyor.

AB sadece Türkiye ile değil tüm komşularıyla müzakereler yapmalıdır diyen Times, sınırlarlarının güçlendirilmeleri gerektiğini vurguladığı ülkeler olarak ise Yunanistan, İtalya ve Maltayı saymış.

BBC Türkçe