Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Türkiyedeki mevcut durumun Avrupayı da kötü etkileyeceğinin iddia edildiği yazıda, Erdoğan ülkenin dağılmasına izin verirse, Batı da bunun bedelini ağır öder deniyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Yakın Doğunun Kral Learına benzetildiği yazı şöyle başlıyor:
Erdoğan 100 odalı sarayında oturup düşmanlarına bağırırken, krallığı Learın karanlık ve huzursuz zamanlarındaki gibi kendini savaş, çatışma ve karşılıklı suçlamalarla parçalara bölüyor. Sınırında genişleyen savaşın bulaştığı Türkiye, kaosa doğru kapaklanıyor.
Erdoğanın bir zamanlar ülkeyi etkileyici bir netlikte yönettiğini ifade eden Boyes, şimdi o netliğin yerini kafa karışıklığı ve komplolara bıraktığını yazıyor:
Her şeyin önüne koyduğu bir amacı var: Cumhurbaşkanlığını tüm gücü elinde toplayan bir başkanlığa çevirmek. Erdoğanın arası şu an Rusya lideri Putin ile iyi olmayabilir, ama Kremlinin liderinin sahip olduğu manevra özgürlüğüne sahip olmaya can atıyor.
Türkiye yıkıcı olabilen bir müttefiğe dönüştü
Boyes, Erdoğanın Kürtlere sayıp sövdüğünü ifade ederken bu durumu Kral Learın nankör evlatlarına saldırışına benzetiyor. Ankarada yaşanan saldırının dalgalarının ülkeye yayıldığını belirten Boyes, saldırnın Türkiye toplumunun son 10 yılda ne kadar kutuplaştığını görünür hale getirdiğini belirtiyor. Boyese göre Erdoğanın gücü elinde toplama arzusu sadece iç politikayı kirletmiyor, dış politikada da olumsuz sonuçlara neden oluyor:
Bu durum, Türkiyenin bölgedeki nispeten istikrar sağlayıcı ülke imajını, muğlak ve bazen de yıkıcı bir müttefiğe dönüştü.
Türkiyenin IŞİD karşıtı operasyona destek vereceğini açıklamasının ardından hemen Kürt hedeflerini vurmaya başladığını hatırlatan Boyes, Erdoğanın politikasının itici unsurunun ihanete uğrama korkusu olduğu yorumunu yapıyor.
Boyes, Beyaz Sarayın (Ak Saraydan çok daha ufak) eğit donat programına devam etmeyeceğini açıklaması ve Kürtlere yardıma yönelmesi nedeniyle Erdoğan ihanete uğramış hissediyor diyor.
Savaş sürerse Kürtler ülkeden kopar
Rusyanın da Suriyede hava saldırılarına başlamasıya bölgenin Doğu ve Batıyı karşı karşıya getirebilecek çok tehlikeli bir hale büründüğünü belirten yazar, Türk ve Rus jetlerinin it dalaşına girmesi durumunda Natonun bir savaşı nasıl engelleyebileceğini soruyor. Yazı şöyle devam ediyor:
Erdoğan, tüm zayıflıklarına rağmen, şamar oğlanına dönüşmemeli. (...) Acilen, Osmanlı komplolarının gizli kurallarına göre değil, akla uygun bir şekilde yönetilen bir Türkiyeye ihtiyacımız var.
İki adamın- Putin ve Erdoğanın- egoları çok fazla stratejik kargaşaya neden oldu. Putinin Orta Doğuda yapıcı bir rol üstleneceğine inanmak imkansız. Erdoğan ise muhakemeye açık. Avrupaya, örneğin mülteciler konusunda, iş birliği yapabileceğini gösterdi.
Türkiyenin sınırlarında süre giden savaşı durdurması gerek. Devam ederse Kürtler eninde sonunda ülkeden kopacaklardır.
Dağılan bir Suriye ve Irak, sadece Lübnan gibi ülkelerin istikrarını tehdit etmez. Bu ufalanmanın aynı zamada Natonun güneyini de dağıtma potansiyeli var.
BBC Türkçe