Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Reza Zarrabın nasıl gözaltına alındığına dair bilgiler de gelmeye başladı. Reza Zarrab (Rıza Sarraf) 19 Mart Cumartesi günü İstanbuldan Miamiye uçtuğunda ABDli yetkilier haberdar oldu ve saat 22.20 sularında Miami Uluslararası Havalimanında kendisini bekleyen FBI ajanları tarafından gözaltına alındı
Hafta sonu ABDnin Miami kentine indiğinde Amerikan Federal yetkilileri tarafından yakalanan İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab (31) hakkındaki yasal sürecin ABD savcılığı tarafından üç ay önce başlatıldığı ortaya çıktı.
Hürriyetten Tolga Tanışın Amerikan Adalet Bakanlığı kayıtlarından elde ettiği belgeye göre, pazartesi Zarrab hakkında Miamideki federal mahkemeye sunulan 21 sayfalık iddianame, aslında 15 Aralık 2015te önce New York Federal Mahkemesine verildi. Dosyanın hassasiyeti nedeniyle de iddianame Zarrabın Miamide mahkeme önüne çıkarıldığı 21 Mart 2015e kadar mühürlü tutuldu. Zarrab mahkemenin karşısına çıkarıldığında dosya üstündeki gizlilik kaldırıldı.
ABD ONU BEKLİYORDU
Reza Zarrab, 19 Mart 2016 Cumartesi günü ailesiyle İstanbul-Miami uçuşunu yapan TK77 sefer sayılı uçağa bindiğinde ise Türkiye ve ABD arasında yürütülen yolcu bilgi paylaşımı uygulaması nedeniyle ABD yetkilileri Zarrabın ABDye geleceğini uçak havalandığında biliyordu. Yerel saatle 20.30da inmesi beklenen uçak, o akşam 23 dakika rötar yaptı. Alana saat 20.53te indi. Zarrab uçaktan inip pasaport kontrolüne ilerledi. Bu sırada yapılan kontrolde sorunlu yolcular için hazırlanan ikinci kontrol bölümüne gönderildi.
Burada beklemeye başladı. Yaklaşık bir saat sonra da durum, federal suçları araştırmakla görevli FBI ajanlarının kontrolüne geçti. Ve dosyayla ilgili konuşma yetkisi bulunan FBI Ajanı Kelly Langmesserın, olayla ilgili ilk kez Hürriyete yaptığı açıklamada, Zarrab 19 Mart akşamı saat 22.20 sularında Miami Uluslararası Havalimanında herhangi bir olay yaşanmadan gözaltına alındı.
Kontrespiyonaj araştırdı
ABDde de geniş yankı uyandıran Zarrab soruşturmasına, konu ABD ulusal güvenliğini ilgilendirdiğinden FBI New York Bürosu ile Adalet Bakanlığının kontrespiyonaj masaları katkı sağladı. Amerikan Devletinin karşı casusluk dosyalarını araştıran birimler. Soruşturmaya bakacak bölüm ise Federal Bölge Başsavcılığının terör ve narkotik masası olarak belirlendi.
Zarraba yönelik suçlamalar, geçen yıl İranın nükleer programı nedeniyle Tahranla varılan anlaşmaya kadar ABDnin en önemli ulusal güvenlik tehditlerinden biri sayılan İrana ilişkin olduğundan Zarrabın ilk aşamada tutuksuz yargılanması da mümkün olmadı. Ayrıca dosyanın, ABDnin uluslararası çapta büyük davalarına bakan New York Güney Bölge Savcılığınca yürütülmesi de, konunun ABD için nasıl üst düzey ele alındığının bir işareti oldu.
Amerikaya neden geldi?
Reza Zarrab soruşturmasına dair şimdiye kadar ortaya çıkan bilgiler ışığında cevap gerektiren en önemli soru ise Zarrabın ABDye neden geldiği. Ve ABDnin İran yaptırımlarını ihlal ettiği konusunda geçmişte Türkiyede açılan 17-25 Aralık rüşvet soruşturmalarında da güçlü deliller olduğu halde ABDde hapse düşme riskini neden göze aldığı. En önemlisi de bundan sonra ABDli yetkililerle bu soruşturma sırasında ne ölçüde işbirliği yapıp, Türkiyede birlikte çalıştığı kişilerle ilgili ne kadar bilgi paylaşacağı.
Bu soruların cevaplarının, Zarrabın Miamide tekrar hkim karşısına çıkarılacağı 4 Nisanda netleşmesi bekleniyor. Ancak savcı Preet Bhararanın hazırladığı ilk iddianamede Zarrabın suç ortağı oldukları iddia edilen ve sadece CC-1,¦ CC-6 şeklinde bahsedilip isimleri gizli tutulan kişiler, soruşturmanın Türkiyeyi ilgilendiren ayağının genişleyeceğinin işaretini veriyor. Bu açıdan Zarrabın İrana yönelik yaptırımları aşmak için bazı Türk bankaları ve üst düzey hükümet yetkilileri nezdinde bir rüşvet çarkı oluşturduğu iddiasına dayanan 17-25 Aralık 2013 soruşturmalarında ABD tarafından yeniden gündeme getirilmesi de güçlü bir olasılık haline geliyor.
Kritik tarih 4 Nisan
Reza Zarrabın Miamide yeniden mahkeme karşısına çıkarılacağı 4 Nisandaki duruşma Reza Zarrabın ABDye neden geldiği konusunda da ipuçları verecek. Federal yargıç John OSullivan, o gün üç konuda karar açıklayacak: 1) Zarrabın yargılamasına kefaletle serbest bırakılıp tutuksuz mu devam edilsin? 2) Dava, Savcı Preet Bhararanın isteği doğrultusunda New York federal mahkemesine devredilsin mi? 3) Zarrabın kalıcı avukatları kimler olacak? Eğer OSullivan Zarrabın kefaletle serbet bırakılmasına karar verirse, Zarrabın kendisini üç aydır bekleyen iddianame de dikkate alındığında FBI ile önceden bir anlaşma yaptığı ihtimali ağırlık kazanacak.
Bu durumda yargıç, muhtemelen Zarrabın ayağına bir kelepçe takılarak ev hapsinde olmasına karar verecek. Ayrıca ev hapsinin Miamide mi yoksa New Yorkta mı olacağına da hükmedecek. Ancak yargıç, Zarrabın kaçma riski ya da ABD için bir tehdit oluşturduğu sonucuna varıp tutuklu yargılanmasına karar verirse Zarrabın daha zor bir yargılamayla yüz yüze olduğu sonucu çıkacak.
İşte o para transferleri
Savcı Preet Bahraranın Reza Zarrab ve Royal Holdingde Zarrab için çalışan İranlı Kamelya Cemşidi (29) ile Zarrabın finansal işlemler yürütmek için kullandığı, İran Devletinin kontrolündeki Mellat Exchangede üst düzey yönetici olan İranlı Hüseyin Necafzade (65) hakkında hazırladığı iddianamede, suçlamalara delil teşkil eden bazı yasadışı para transferleri sıralanıyor. Bu transferler, şimdilik sadece ABD bankaları tarafından tespit edilebilenler. Zarrabın sorgusu sırasında, Bhararanın davaya ilişkin yaptığı açıklamada belirttiği, yüz milyonlarca dolarlık yasadışı para hareketlerine dair daha detaylı verilere ulaşılması bekleniyor. İddianamede yer bulanlar ise şunlar:
26 Ocak 2011de adı açıklanmayan ve CC-1 olarak adlandırılan Mellat Exchange çalışanı bir suç ortağı, adı açıklanmayan ve CC-2 olarak adlandırılan Al Nafees Exchange çalışanı bir suç ortağına yolladığı bir e-postada, Al Nafees Exchangein Bank Mellat adına uluslararası para transferi yapmasını istedi. Talimatlarda İranlı bir inşaat ve enerji şirketi olan MAPNA adına Kanadada bulunan bir şirkete 953.288,85 dolar gönderilmesi istendi.
27 Ocak 2011de Royal Emerald Investments, Birleşik Arap Emirliklerinden Kanadaya bir ABD Bankası kullanılarak 953 bin 289 dolar yolladı.
28 Şubat 2011de CC-1, CC-2ye bir e-posta yollayarak Çinde kurulu bir şirkete 35 bin 900 dolar yollamasını istedi.
1 Mart 2011de CC-1, Zarrab ve adı açıklanmayan ve CC-3 olarak adlandırılan Royal Holding çalışanı bir suç ortağına bir e-posta yollayarak 35 bin 900 dolarlık para transferiyle ilgili talimatları iletti.
2 Mart 2011de Asi Kıymetli Madenler şirketi, başka bir ABD bankası kullanılarak Çindeki bir şirkete 35 bin 900 dolar yolladı.
9 Mart 2011de CC-1, CC-2ye bir mesaj yollayarak, Hong Kongda bir şirkete 9 bin 225 dolar yollamasını istedi.
24 Mayıs 2011de CC-1, Zarrab, Cemşidi ve CC-3e Çok acil başlıklı bir e-posta yollayarak 3.711.365 Euroluk bir transferin OFAC yaptırımları nedeniyle ABDli bir banka tarafından bloke edildiğini söyledi.
31 Mayıs 2011de Cemşidi, CC-2ye bir e-posta yollayarak, İran Tahrandaki Mellat Exchangee 30 milyon dolar yollamasını istedi.
1 Haziran 2011de CC-1, Zarraba Çok acil başlıklı bir e-posta yollayarak 9 bin 225 dolar ve 35 bin dolarlık transferlerin OFAC yaptırımları nedeniyle ABDli bankalar tarafından bloke edildiğini söyledi.
7 Ocak 2013te Zarrab, adı açıklanmayan ve CC-4 olarak adlandırılan Royal Holding çalışanı bir suç ortağına bir e-posta yollayarak, ECB Kuyumculuk adına Türkmenistanda bir enerji şirketine 600 bin dolar göndermesini istedi.
16 Ocak 2013te Zarrab, adı açıklanmayan ve CC-5 olarak adlandırılan bir suç ortağına bir e-posta yollayarak Güneş General Trading adına BAEde kurulu bir Türkmenistan şirketine 1 milyon dolar göndermesini istedi.
16 Ocak 2013te Güneş General Trading, bir ABD bankasını kullanarak BAEdeki Türkmenistan şirketine 999 bin 907 dolar gönderdi.
11 Kasım 2013te, adı açıklanmayan ve CC-6 olarak adlandırılan bir suç ortağı Zarraba e-posta yollayarak, Seyfullah Ceşnsaz adına imzalanmış Gizli ibareli HKICO antetli bir belgeyi paylaştı ve HKICOnun hesabına aktarılacak 100 milyon Euroyla ilgili bilgiler verdi.