Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Yunanistanda yaşanan kriz, Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmeler, Türkiyenin seçime girecek olması, Avrupada varlık alımlarına başlanıp faiz indirimine gidilmesi gibi nedenlerin altın sektörünü ciddi anlamda etkilediğini ifade eden Gülsoy, bu gelişmelerin altında fiyat istikrarsızlığına neden olduğunu öne sürdü.
Altının borsada işlem gören bir meta olduğunu ve fiyatlarda dönemsel iniş çıkışlar olacağını belirten Gülsoy, bu hareketliliğin sert şekilde yaşanmasının piyasaların dengesinin bozulmasına ve alım satımların durmasına neden olduğunu dile getirdi.
VATANDAŞ ÖNÜNÜ GÖREMİYOR
Türkiyenin dünyada altına talep gösteren ilk 5 ülke arasında yer almasına rağmen son dönemlerde bu özelliğinden uzaklaşmaya başladığını anlatan Gülsoy, şunları kaydetti:
Altında zaman zaman durgunluk yaşanabilir ancak şu an dönemsel durgunluğun dışında bir sakinlik var. Esnafımızın büyük çoğunluğu masraflarını bile karşılayamıyor. Son 10 yılın en durgun dönemini yaşıyoruz diyebiliriz. Altındaki sürekli hareketlilik insanları tedirgin ediyor. Alım yapacak olanlar fiyatlar düşecek diye beklerken, bozdurmak isteyenler de fiyatlar daha da artacak düşüncesini taşıyor. Vatandaşlar fiyatların nasıl bir seyir izleyeceğini bilemediği için alım satım yapmıyor. Son 3 aydır altın alım ve satımları neredeyse durma noktasına geldi. Altın piyasasında yaprak dahi kımıldamıyor. Vatandaşlar bir bekleyiş içerisinde, önünü görmek istiyor. Görmeyince de altına yönelik yapacağı işlemleri erteliyor.
Türkiyede düğüncü ve gurbetçi mevsimi olarak adlandırılan yaz döneminde altın alışverişlerinin hızlandığını kaydeden Gülsoy, bu hareketlilikten kaynaklı çeyrekte bir iki liralık bir artış beklediklerini ifade etti.
Altının fiyatı yükseldiğinde art niyetli kişilerin devreye girdiğini ve sahtecilik olaylarında artış yaşandığını anlatan Gülsoy, Sahte altını vatandaşlar ayırt edemez.
Kuyumcular bile bazen ayırt edemiyor. Şüphelenilen altınlar ayar evlerine götürülüyor. O nedenle vatandaşların mutlaka güvendikleri kuyumculardan alım satım yapmalarını tavsiye ediyoruz diye konuştu.
İŞÇİLİĞİ AZ ÜRÜNLERİ TERCİH EDİN
Gülsoy, Türk insanının altını genellikle yatırım aracı olarak tercih ettiğini belirterek, Altın aynı zamanda da bir takıdır. İnsanlar, küpe, yüzük veya fantezi ürün de alsalar sattığım zaman ne kadar zarar ederim diye soruyor. Eğer yatırım olarak alacaklarsa işçiliği olmayan tel bilezikler var, onları tercih etsinler. Takı olarak aldıklarında mutlaka işçilik el emeği göz nuru var, bunlarda yüzde 10 ile 30 arasında işçilik kaybı oluyor, bozdururken fiyatlar düşüyor ifadelerini kullandı.
Gülsoy, altının uzun vadeli yatırım aracı olarak düşünülmesi gerektiğini, güvenli liman olma özelliğini de her zaman devam ettireceğini sözlerine ekledi.
AA