Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
TMSF, Bank Asyaya el konulmasının gerekçesini açıkladı. Açıklamada kararın BDDK denetim elemanlarınca hazırlanan raporlara ve ilgili birimlerin görüşlerine dayandığı ve kanun maddesi ile uyumlu olduğu belirtildi.
Ercan BaysalBankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararıyla Fona devredilen Bank Asyaya ilişkin algı operasyonu ve murakıp raporu olmadan el konulduğu iddiası çürüdü. Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu (TMSF) denetim raporu olduğunu açıkladı. BDDKnın hissenin mülkiyetini Fona devretmeme kararının hukuki yaklaşım olduğu belirtildi. Eğer BDDK hisselerin mülkiyetini Fona devretse idi hukuksuz bir işlem yapılmış olurdu. Hem murakıp raporları olmadığı hem de Borsa İstanbulun açıklamasının kasıtlı olarak yanlış yorumlanarak spekülasyon yapıldığına dikkat çeken TMSFye yakın kaynaklar tüm işlemlerin teknik ve hukuki çerçevede yürütüldüğünü dile getirdi.
Haber ve yorumlar yanlış
BDDKnın son kararına ilişkin yapılan “Zaten yönetim TMSFde idi ne fark var?” iddialarını değerlendiren bir yetkili, “Fark şu 71. Maddeye göre devredilmesine çözümleme deniliyor. Bütün çözümleme yetkileri alınmış oluyor. Bankacılık sektörünün güveni için yapılması gereken her şeyi yapabilir artık TMSF” dedi. TMSFden Bank Asya ile ilgili yapılan açıklamada ise BDDKnın 29 Mayısta aldığı 6318 sayılı karar ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Fona devredildiğine dikkat çekildi. Bank Asyaya ilişkin konunun kamuoyuna yansıması sonrasında bir kısmı eksik bir kısmının da çarpıtma gayretlerinden kaynaklanan haber ve yorumlar olduğu dile getirilen açıklamada “Söz konusu kararın herhangi bir denetim raporuna dayanmaksızın alınmış olduğunu iddia eden haber ve yorumlar, bütünüyle yanlıştır. Söz konusu karar, BDDK denetim elemanları tarafından tanzim edilen denetim raporlarına ve ilgili birimlerin bu yöndeki görüşlerine dayanmakta olup yapılan işlem kanunla bütünüyle uyumludur” denildi.
Kamuoyu yönlendiriliyor
Bankanın sermaye yeterlilik rasyosunun yüksek olduğu, 2015 yılının ilk 3 ayında kâr ettiği, öz kaynaklarının pozitif düzeyde olduğu ve hakim ortaklarının banka kaynaklarını suistimal ettiğine dair bir tespitin bulunmadığı, bu hususlara rağmen söz konusu kararın alınmış olmasının hukuka ve ekonomik gereklere aykırı olduğu yönündeki açıklamaların gerçekleri gizleme ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik olduğuna dikkat çeken TMSF açıklamasında, “Malum olduğu üzere, bir banka hakkında böyle bir kararın verilmesi, 5411 sayılı Kanunun 71. maddesinde 5 ayrı bent halinde sayılmış olan durumların varlığına bağlıdır. Bu 5 ayrı durumdan herhangi birinin varlığının tespiti halinde, bu yönde bir kararın verilmesi (mümkün olmaktan öte) kaçınılmaz bir gerekliliktir” denildi.
TÜM SÜREÇ HASSASİYETLE YÖNETİLİYOR
Söz konusu banka hakkında verilen kararın Bankasyanın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunlar dolayısıyla alındığı ve Kanunun 71. maddesinin (b) bendine dayalı olduğu hususunun, bilinçli yahut bilinçsizce gözden kaçırılmak istendiğinin altı çizilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kurumumuzca yürütülen görevin kamusal yanı ve faaaliyet izni kaldırılmamış olan Bankaya zarar vermemek adına sürecin hassasiyetle yönetilmesi gerekliliği nedeniyle, bu aşamada, karara gerekçe teşkil hususlara dair daha fazla açıklama yapılması uygun olmayacaktır. Ancak, bununla birlikte; “Bankanın mali bünyesi sorunsuz; o halde karar hukuka aykırıdır” şeklinde özetlenebilecek olan söz konusu önermenin, hem öncülü hem de vardığı sonuç bakımından, gerçek durumla ve ilgili hukuki normlarla uyumlu olmadığı net bir şekilde bilinmelidir.”