Fitch Ratings, resmi sitesinden yaptığı açıklamada, 2015in ilk çeyreğindeki ılımlı kredi büyümesinin bankaların bilançolarını zorlamasını önlediği, varlık kalitesini iyileştirdiği ve makroekonomik dengesizliklerinden kaynaklanan riskleri azalttığı ifade edildi.

Bu gelişmeleri, 2015in ilk çeyreğinde devam eden ılımlı kredi büyümesi, Türk bankacılık sektörünü olumlu etkiledi şeklinde değerlendiren Fitch Ratings, açıklamasında şu tespitlere de yer verdi: Yılın ilk çeyreğindeki kredi büyümesi bir önceki çeyreğe göre yüzde 6,6 oldu, ancak Fitchin hesaplarına göre, bu rakam döviz kuru etkisinden arındırıldığında yüzde 3 olacaktı.

Türk bankalarının kredilerinin yüzde 30u yabancı para cinsinden ve lira, yılın ilk çeyreğinde dolar karşısında yüzde 12,6 değer kaybetti. 2014te döviz kuru etkisinden arındırılmış kredi büyümesi yüzde 16 seviyesindeydi. Fitch Ratings, yılın ilk çeyreğindeki yüzde 6,6lık kredi büyümesini reel bazda ılımlı olarak nitelendirirken, büyümenin önceki dönemlere kıyasla yavaşlamasını ise bankaların daha ihtiyatlı davranması, düzenleyici yasalar ve zayıflayan ekonomik büyümeye dayandırdı.

Daha önceki bankaların büyümesinde kilit rol oynayan tüketici kredilerinin, 2015in ilk çeyreğinde sadece yüzde 2,6 yükseldiğine dikkati çeken Fitch Ratings, KOBİlere verilen kredilerin yüzde 4 ve kurumsal kredilerin ise yüzde 11 artığını bildirdi.

Bankaların büyüme beklentileri gerçekçi

Kredi derecelendirme kuruluşu, Türk bankalarının bu yılın tamamında yüzde 15 ila 20 arasında büyümeyi hedeflediğini hatırlatarak, ilk çeyrek verilerinin bu beklentilerin gerçekçiliğine işaret ettiğini kaydetti. Açıklamada, ayrıca Ekonomideki güven seviyesi, haziran ayındaki seçimlerin ardından iyileşebilir öngörüsüne yer verilirken, Türkiyede kredi büyümesinin genelikle yılın ikinci yarısında hızlandığının da altı çizildi.

Buna karşın, Türk bankaların komşu ülkelerdeki jeopolitik gerilim, Avrupa Birliğinde devam eden zayıf büyüme, faiz oranlarındaki belirsizlik ve yüksek işsizlik nedeniyle temkinli olduğunu belirten Fitch Ratings, ılımlı büyümenin sistematik risklerin oluşmasını engellemeye yardımcı olacağını belirtti.

AA