Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Piyasaların merakla beklediği kritik açıklama bugün geldi. Merkez Bankası haziran ayı toplantısında beklentilere paralel bir biçimde üst bandı 50 baz puan daha aşağı çekti. Böylece faiz koridoru tarihin en düşüğüne çekildi. Peki bu tarihi indirim bankaların faiz oranlarını nasıl etkiler?
KREDİ MALİYETLERİNE İLERLEYEN DÖNEMDE YANSIR
Kapital FX Araştırma Uzmanı ve UZMANPARA yazarı Enver Erkan faiz indiriminin kredilere etkisini şöyle değerlendirdi: Bankanın faiz indirimlerine devam etmesi kredi maliyetlerine ilerleyen dönemlerde yansıyacaktır. Bu indirimler mevduat faizlerini genelde daha kısa sürede aşağı çekerken, kredilerde benzer ölçüde ve benzer sürede indirim olmamakta, kredi maliyetleri çok az ucuzlamaktadır. Geniş resimde, Merkez Bankası resmi olarak halen sıkı para politikası uygulamaktadır. Merkez Bankası aynı zamanda bankalara aktardığı paranın faizini indirerek veya yükselterek de bankaların faiz oranlarını etkileyebilmektedir. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 8,40, gösterge tahvil faizi ise yüzde 8,98dir. Kredi faizleri, söz konusu bu oranların da daha alt bantlara düşmesi durumunda anlamlı bir şekilde düşebilir. Marjinal fonlama oranının yüzde 9a çekilmesi ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini de yüzde 8,40lardan yüzde 8 bandına doğru çekecektir. Piyasa faizlerinde ise 2 yıllık tahvilin bileşik getirisinin yüzde 9 8,50 bandına yerleşmesi beklenebilir. Bunun kredi maliyetlerine yansıması da olasıdır.
MARTTAN BU YANA MEVDUAT FAİZLERİ...
Mart ayı başında ağırlıklı ortalama TL mevduat faizi 1 yıla kadar vadeli mevduatlar için yüzde 11,65 iken yüzde 11,63 olmuştur. Aynı dönemler için 6 aylık TL mevduat faizi yüzde 12,58den yüzde 12,50ye, 3 aylık TL mevduat faizi yüzde 12,09dan yüzde 11,82ye, 1 ay vadeli TL mevduat faizi ise yüzde 10,28den yüzde 9,84e gerilemiştir.
MARTTAN BU YANA KREDİ FAİZLERİ...
Mart ayı başında bankalarca TL üzerine açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları tüketici kredileri içinde yüzde 19,96yken Haziran ayında yüzde 19,26ya gerilemiştir. Bu oran aynı dönemde TL bazlı ticari krediler için yüzde 15,50den yüzde 13,59a gerilemiştir. ALB Forex Araştırma Uzmanı ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk ise faiz indiriminin kredilere etkisini şu şekilde değerlendirdi: Merkez Bankası bugün yapmış olduğu Haziran ayı para politikası toplantısının ardından faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime gittiğini açıkladı. Böylelikle gecelik borç verme faiz oranı yüzde 9.50den yüzde 9.00a gerilemiş oldu. Mart ayında başlayan indirim süreci böylelikle devam etmiş oldu. Faiz koridorunun üst bandında yapılan bu indirim bankacılık borçlanma maliyetini de aşağı çekmeye devam edecektir. Yapılan faiz indirimlerinin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini de aşağı çekmesi bankacılık sektörü açısından önemlidir.
BANKACILIK SEKTÖRÜNDE ALIMLAR ÖN PLANDA
Bugün gelen faiz indirim kararının etkisiyle bankacılık sektöründe alımlar ön plandadır. Dün de hem küresel piyasalardaki olumlu seyir hem de faiz indirim beklentileriyle birlikte bankacılık sektörü yüzde 3.19 oranında primli seyretmişti. Mayıs ayında yapılan indirim neticesinde de bankacılık sektöründe alımların kuvvetlendiğini görmüştük.
MERKEZİN HAREKET ALANI SINIRLANDI
Bundan sonraki süreçte Merkez Bankasının hareket alanının sınırlandığını söyleyebiliriz. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin politika faizi olan yüzde 7,50a yaklaşması bundan sonra Merkez Bankasının atacağı adımlarda gözünü yurtdışına çevirebileceğini göstermekte. Brexit oylamasının küresel piyasalarda yarattığı oynaklığın Brexit kararı sonrasında devam edip etmeyeceği merak konusuyken ve Fedin faiz artırım sürecini yaz ayları sonrasına bırakması Merkez Bankasının bir süre izle gör politikası uygulamasına sebep olabilir. Yurtdışı gelişmeler bu açıdan oldukça önemli olacaktır.
BANKALARLA PAZARLIK GÜCÜMÜZ ARTTI
İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel de, şöyle konuştu: Merkez Bankası, haziran ayı toplantısında gecelik fonlama faiz oranında üst bantta 50 baz puan düşürerek % 9.50 den % 9a çekti. Bu beklentiler doğrultusunda bir gelişme oldu. Özellikle gelişmiş ülkelerde sıfıra yakın faiz politikaları, hatta bazı ülkelerde negatif faiz oranları ile işlemler yapılması, Türkiye gibi 2016 yılına iyi başlayan bir ülkenin büyüme rakamlarının olumlu seyri, cari açığı aşağı yönlü hareketi ve uzun zamandan sonra çekirdek enflasyondaki düşüş Merkez Bankasını cesaretlendirmiş görünüyor. Her ne kadar bazı kesimler; Gösterge faiz oranlarındaki azalışlar piyasaya faiz oranlarına yansımıyor şeklinde yorumlar yapıyor olsa da; biz KOBİler ve tüccarlar kullandığımız reel kredi rakamlarının aşağı yönde oluştuğunu ve banka ile pazarlık gücümüzün arttığını net bir şekilde görüyoruz.