Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
4Gye mi geçmeli yoksa Pre 5G (Öncü 5G) ya da 5Gye mi? Peki ama nedir bu Pre 5G ve 5G? Dünya ne zaman bu teknolojileri kullanacak ve hayatımızda neler değişecek? Prof. Dr. İlhan Akyıldız, dünyadaki 5G yarışını yakalayabilmesi için Türkiyenin Pre 5Gye geçmesi gerektiğini söylüyor.
Selim Efe ErdemBiz bugün 3G (3ncü nesil) adı verilen sistemi kullanıyoruz ama bir sonraki adım olan 4Gden önce 5Gye geçmeyi planlıyoruz. Peki ama nedir bu 4G ve 5G? Dünya renkli televizyona geçerken bize eski siyah beyaz teknolojiyi satmaları gibi, birkaç yıl sonra çöpe gidecek bir teknoloji olan 4Gyi mi alıyoruz?
Telekomünikasyon alanında 35 senelik araştırma ve teknoloji geliştirme tecrübesiyle kendi alanında dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Atlanta Georgia Teknik Üniversitesi Telekomünikasyon Grubu Başkanı Prof. Dr. İlhan Fuat Akyıldıza, 5Gnin ne olduğunu sorduk.
Dinlerken bilim kurgu filmi izler gibi olduk ama o, anlattığı çözümlerin büyük çoğunluğunun mucidi olarak patentini de çoktan almış: 5G ile sadece telefon ve bilgisayarlar değil dünyadaki tüm makineler birbiriyle iletişim kuracak, akıllı yollar, sürücüsüz otomobiller, baz istasyonu olmaksızın konuşulabilen cep telefonları, HD filmlerin birkaç saniyede indirilmesi gibi yüzlerce yeni uygulama ile günlük hayatımız oldukça kolaylaşacak. İnternet hızı artığı için yüksek hızla giden araba veya uçakta da artık cep telefonuyla kesintisiz konuşulabilecek, bağlantıda gecikme ve enerji tasarrufunda yüzde 90 başarı sağlanacak.
Kullanılan enerji azaldığı için fiyatların düşmesinin gündeme gelecek.
Türkiyedeki 3G değil 3.5G
- Türkiye şu anda 3G dediğimiz, 3üncü generation veya başka bir değişle üçüncü kuşak interneti kullanıyor. Şimdi 4G ve 5Gyi geçmeyi tartışıyoruz. Dünyadaki durum nedir?
Türkiye 3Gyi kullanıyor ama dünyada 4Gye geçmeyen ülke kalmadı gibi. Aslında Türkiye teknoloji eksikliğinden değil bürokratik sistemin ağırlığından hala 3Gyi kullanıyor. 3G ve 4G, farklı frekansları kullanıyor ve telefon operatörlerinin bu frekansları kullanım izni almak için devletin frekans ihalesine çıkması gerekiyor. Mayıs ayında yapılması veya yapılmaması konuşulan ihalede işte bu 4G frekans ihalesi. Aslında Türkiyede kullanılan, 3G değil 3.5G. Dünyada da 2010 yılından beri kullanılan 4G değil, 3.9G. Telefon operatörleri, pazarlama için 4G diyor. 2016-2020 yılları arasında öncelikle Pre 5G (Öncü 5G) yani LTE-A türevleri (LTE-B; LTE-C; LTE-U) kullanılması, 2020 ve 2030 yılları arasında ise 5G kullanılması öngörülüyor. Ama bu tarihler, araştırmacıların ve şirketlerin sadece bir öngörüsü. 3Gde gördüğümüz gibi, beklenen tarihte beş yıl sarkma da olabilir.
- Türkiye, teknoloji çöplüğü olmaktan korkuyor. Renklileri çıktığı halde siyah beyaz televizyonla yayına başlayıp sonra onları çöpe atmamız gibi, şimdi geçmeyi düşündüğümüz 4G alt yapısını iki üç sene sonra 5G teknolojisiyle çöpe mi atacağız?
Türkiyede bu konuda eksik bilgilendirme var. ‘5G geldiğinde, 4G alt yapısı siyah beyaz televizyon gibi çöpe gidecek diye bir şey yok. Telekomünikasyon alt yapısı, televizyon veya buzdolabı sistemi gibi değil. Yenisi gelince eskisi çöpe gitmiyor. Örneğin, 3Gye geçildiği halde 2G de hala kullanılıyor.
- 4G ve 5Gye geçiş zamanı için düşünülen bu yılların nedeni henüz yeterli teknolojiye sahip olmayışımız mı yoksa teknoloji olsa da alt yapı mı yetersiz?
Biz araştırmacılar 1997 yılında 3Gyi laboratuvarda geliştirirken tüm dünya 2G kullanıyordu. Dünya 1999dan sonra yavaş yavaş 2.5G (GPRS denilen sistem) kullanılmaya başladı, sonra 2.75G (EDGE) geldi ama bunlar operatörler tarafından 3G olarak pazarlanıyordu. Dünya gerçek 3Gyi biz araştırmacılardan yaklaşık 10 yıl sonra kullanmaya başladı. Aynı durum şimdi 4G veya 5G içinde geçerli. Biz üretiyoruz ama ürettiğimiz şeylerin insanlara erişmesi çok uzun zaman alıyor.
- Türkiyede son çıkan haberlerde 3Gden 4Gye, sonra 5Gye geçmenin yaklaşık 5 milyar dolar gibi bir yeni baz istasyonu kurma maliyeti oluşturacağından bahsediliyor.
Çok büyük alt yapı maliyeti gerekmiyor çünkü 3Gde, 4Gde, 5Gde baz istasyonları üzerinden çalışacak ve baz istasyonlarının (yani kulelerin ve arsalarının) değişmesi gerekmiyor. Sadece baz istasyonlarında olan şebekelerde (switchler) ve softwarelerde yenilemeler gerekecek. Zaten onlarda 18 ayda veya 24 ayda bir yenilenir bütün dünyada. Pahalı olan kule maliyetleri ve arsalarıdır ki bunlarda Türkiyede zaten mevcut. Evin temeli, kolon ve kirişleri aynı kalır ama evin içindeki mobilyaları ve odaların büyüklüğünü değiştirmeniz gibi bir şey bu. Yani ev aynı ev. Türkiyede Pre 5G ihalesi bir an önce yapılmalı. Çünkü yapılacak Ar-Ge ile üretilecek çözümler, bu yeni çıkarılacak bantta test edilebilir ancak. Dünya çapında bir 5Gye geçmek istiyorsa, Türkiye bir an önce Pre 5G ihalesine çıkmalı. Pre 5Gdeki çözümler, 5Gde de kullanılacak. 8SELİM EFE ERDEM İSTANBUL
TÜBİTAK kriptoda en iyilerden biri
- Baz istasyonu üzerinden yapılan telefon görüşmeleri, herkes tarafından yasa dışı dinlenmeye açık mı? Kriptolu telefonlar, dinlemenin önüne geçebilir mi?
Telefonların dinlenmesi teknik olarak mümkündür ama bu hiç de o kadar kolay değildir. Örnek vermek gerekirse, bankaların internet şubelerinin dışarıdan hacklenmesi gibi. Bu çok konuşuluyor ama yıllardır hacklenen banka sayısı bir kaçı geçmez. Çünkü bankalar antivirüs programlarıyla çok ciddi güvenlik önlemleri alır. Aynı şekilde, GSM operatörleri de dinlemeye karşı güvenlik önlemi alır. Dışarıdan kolayca dinleniyorsa, alınan önlemde zaaf olabilir. Aslında her telefon şebekesinde, güvenlik yani kripto vardır. Ama ayrıca bir genel kripto yapılması düşünülüyorsa, tüm dünya biliyor ki bu konuda en iyilerden biri de TÜBİTAK Gebze merkezidir.
5G ile bütün nesneler birbirine bağlanacak
“İnternete bağlanma ve aktarma, korkunç bir hıza çıkacak. 5G için koyulan çeşitli hedefler var: Ultra High Capacity yani bir kilometre kare alanda bin misli daha fazla kapasiteye sahip olması, Reduced Latency yani ağa erişimde sıfıra yakın bir zaman dilimi, ultra high data rates yani şimdiki 3G sisteminden 100 misli daha hızlı olması gibi. Ayrıca enerji harcamada yüzde 90 tasarruf, her zaman en uygun ağa bağlanma özelliği olacak. Şu anda cep telefonu ve bilgisayarlar birbirine bağlı ama artık dünyadaki bütün nesneler birbirine ve internete bağlanacak. Makineler birbiriyle iletişim kurabilecek. Örneğin, otoyolda sizin arabanızla benim arabam arasında sensörlerle iletişim olacak, birbirine yaklaştıklarında birbirlerine kaza uyarısında bulunacaklar. Ya da kaza yapmış bir araçtaki sensörler, 10 kilometre ötede ona doğru gelen diğer arabaları ‘Burada kaza var diyerek uyarıp bilgilendirebilecek.”