Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 2872 kez okundu. | Guncel Haberleri
Haberin Tarihi :   12 Eylül 2015 - 15:14

12 Eylül darbesinin öncesi ve sonrasında yaşananlar

Büyüt
Küçült
12 Eylül darbesinin öncesi ve sonrasında

1980e yaklaşıldığında yurdun hemen hemen her köşesinden ölüm haberleri geliyordu. Ülke adeta bölünmüş, kamplaşma doruk noktaya ulaşmıştı.

12 EYLÜL DARBESİNE DOĞRU ADIM ADIM...


1 Şubat 1979:
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçkadaki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü.

Mehmet Ali Ağca verdiği ifadede Abdi İpekçiye 5 - 6 el ateş ettiğini söyledi. Fakat olay yerinde 9 mermi ele geçirildi. Bu da bir ikinci kişinin olduğunu ihtimalini güçlendirdi. Daha sonra Oral Çelik ve Mehmet Şenerin suikastı beraber planladığı ve Mehmet Ali Ağcayı da tetikçi olarak sonradan aralarına aldıkları öğrenildi.

10 Eylül 1979:
Türkiye İşçi Partisi Adana eski İl Başkanı Ceyhun Can, yazıhanesinde öldürüldü.

19 Eylül 1979:
Malatya Ülkü Ocakları eski başkanı Mürsel Karataş İstanbul Sultanahmette öldürüldü.

 

3 Aralık 1979:
Fedai Dergisi sahibi MHPli yazar Kemal Fedai Coşkuner İzmir Agora semtinde alışveriş yaptığı pazar yerinden dönerken kurşunlanarak öldürüldü.

7 Aralık 1979:
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Cavit Orhan Tütengil 7 Aralık 1979da evinden üniversiteye giderken silahlı saldırıya uğradı ve öldürüldü. Tütengil uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde denemeler yazmıştı.

11 Nisan 1980:
TRT İstanbul Radyosu prodüktörlerinden Ümit Kaftancıoğlu, 1980de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.


 

27 Mayıs 1980:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, eşi ile gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirirken Devrimci Sol militanları tarafından çapraz ateşe alınarak öldürüldü.

24 Haziran 1980:
MHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Ali Rıza Altınok evinde ve kızıyla birlikte öldürüldü.

15 Temmuz 1980:
CHP İstanbul milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu İstanbul Şişlideki işyerinde öldürüldü.

19 Temmuz 1980:
Eski Başbakan Nihat Erim İstanbul Dragostaki evinin yakınında Mahir Çayan ve arkadaşlarının intikamının alınması adına Dev-Sol militanları tarafından suikaste uğradı.

22 Temmuz 1980:
Maden-İş Sandikası genel Başkanı Kemal Türkler İstanbul Merter semtinde silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

VE 12 EYLÜL 1980 SABAHI

İşte böyle gergin bir ortamda Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980 günü emir komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askeri müdahale ile yönetime el koydu.

 

Dönemin Genelkurmay Başkanı daha sonra yargılanması gündeme gelen ve birçok tartışmaya neden olan Kenan Evrendi...

Evren, Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığının yanı sıra Devlet Başkanlığı görevini de üstlendi.

12 Eylül 1980 Cuma günü saat 03.59da Türkiye radyoları (TRT) İstiklal Marşının çalınmasıyla birlikte yayına geçti. Daha sonra anons yapılmadan Harbiye Marşı çalındı. Marşın bitiminde Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayınlanan Milli Güvenlik Konseyinin bir numaralı bildirisi okunmaya başlandı. Bu bildiriyi 5 bildiri daha izledi.

Haberin Videosu   12 Eylül darbesinin yeni görüntüleri ortaya çıktı startFlvPlayer_PostaV2(divFlvPlayer35449,35449,201509,35449-360763.jpg,1, 0,12 Eylül darbesinin yeni görüntüleri ortaya çıktı);



 

MİLLİ GÜVENLİK KONSEYİNİN 1 NUMARALI BİLDİRİSİ


Yüce Türk Milleti;

Büyük Atatürkün bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bu bütün olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son yıllarda, izlediğiniz gibi dış ve iç düşmanların tahriki ile, varlığına, rejimine ve bağımsızlığına yönelik fikri ve fiziki haince saldırılar içindedir.

Devlet, başlıca organlarıyla işlemez duruma getirilmiş, anayasal kuruluşlar tezat veya suskunluğa bürünmüş, siyasi partiler kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumlarıyla devleti kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayamamışlar ve lüzumlu tedbirleri almamışlardır. Böylece yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine arttırmışlar ve vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikeye düşürülmüştür.

 

Atatürkçülük yerine irticai ve diğer sapık ideolojik fikirler üretilerek, sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları, idare sistemi, yargı organları, iç güvenlik teşkilatı, işçi kuruluşları, siyasi partiler ve nihayet yurdumuzun en masum köşelerindeki yurttaşlarımız dahi saldırı ve baskı altında tutularak bölünme ve iç harbin eşiğine getirilmişlerdir. Kısaca devlet güçsüz bırakılmış ve acze düşürülmüştür.

Aziz Türk Milleti:

İşte bu ortam içinde Türk Silahlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanununun verdiği Türkiye Cumhuriyetini kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur.

 

Girişilen harekatın amacı, ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmaktır.

Parlamento ve Hükümet feshedilmiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır.

Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir.

Yurt dışına çıkışlar yasaklanmıştır.

Vatandaşların can ve mal güvenliğini süratle sağlamak bakımından saat 05.00den itibaren ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur.

Bu kollama ve koruma harekatı hakkında teferruatlı açıklama bugün saat 13.00deki Türkiye Radyoları ve Televizyonun haber bülteninde tarafımdan yapılacaktır. Vatandaşların sükunet içinde radyo ve televizyonları başında yayınlanacak bildirileri izlemelerini ve bunlara tam uymalarını ve bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerine güvenmelerini beklerim.

DEMİREL HÜKÜMETİ FESHEDİLDİ...

Bu müdahale ile 6. Süleyman Demirel hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi, sendika ve derneklerin faaliyetleri durduruldu ve genel sıkıyönetim ilan edildi.

 

1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve bir askeri dönem başladı. Bu dönem yaklaşık 9 yıl sürdü.

12 Eylül 1980 darbesinin ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.

LİDERLER İÇİN HAMZAKÖY VE UZUNADA DÖNEMİ


Darbenin gece 03.00te ilanından sonra aynı gün sabah saat 05.30da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakana Genelkurmay Başkanı Evren tarafından birer tebliğ gönderildi.

Tüm tebliğlerde, TSK yönetime el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz ifadesi kullanıldı, liderlere gidecekleri adresler de belirtiliyordu.

Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel için Hamzaköy Gelibolu adresi belirtilirken, Necmettin Erbakana ise Uzunada İzmir adres olarak gösterildi.

Ecevit ve Demirel eşleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoya götürüldü. Yaklaşık bir ay boyunca, 11 Ekim 1980e kadar burada kaldılar.

Necmettin Erbakan ise aynı gün uçakla Uzunadaya götürüldü.

Alparslan Türkeş evinde bulunamadığı için Milli Güvenlik Konseyi, 13 Eylülde bir bildiri ile teslim olmaması halinde suçlu duruma düşeceğini belirtti. Bunun üzerine Türkeş 14 Eylülde Ankara Merkez Komutanlığına teslim oldu ve Uzunadaya gönderildi.

1982 ANAYASASI


7 Kasım 1982 yılında yapılan halkoylamasıyla yüzde 92.7 evet oyuna karşılık, yüzde 8.6 hayır oyuyla kabul edildi. Oy kullanırken iki renk arasından birini seçmek gerekiyordu. Mavi renk hayır, beyaz renk ise evet demekti.

Kenan Evren halkoylaması öncesi yaptığı konuşmalarla halkı mavi oy vermemesi konusunda telkin ediyor ve çeşitli gazetelere mavi renkle ilgili sansür uygulanıyordu.

 


 

Darbe ardından geçen 3 yıl içerisinde önemli kanunların tamamına yakını değiştirildi ve askeri yönetimin belirlediği Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, 1982 yılında yapılan ve aleyhte konuşmanın ve propaganda yapmanın yasak olduğu güdümlü referandumda, yüzde 92lik evet oyu ile büyük farkla kabul edildi.

Halk oylamasında hayır oyu kullananları sandık başında baskı altında tutmak için rengi dışardan görünen oy pusulaları kullandırıldığı iddia edildi ama bu, Anayasanın çok büyük çoğunlukla kabul edilmesini açıklayan tek neden değildi.

Aynı halkoylamasında, Kenan Evren otomatik olarak Cumhurbaşkanı seçildi. Kabul edilen Anayasada, askeri yönetim üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde, daha sonraki seçimlerle iktidara gelen hiçbir hükümet tarafından kaldırılmadı ve 12 Eylül liderlerinin dokunulmazlığı sürdü.





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024