Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, kamuoyunda Selam Tevhid olarak bilinen Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturmasında usulsüz dinleme talep ettiği ve bu yönde karar aldığı iddia edilen 54 hakim ve savcıdan 49unun görevden uzaklaştırılmasına karar verdi.
HSYK 3. Dairesi geçen hafta 54 hakim ve savcı hakkında soruşturma izni verilmesini kararlaştırmıştı. HSYK Başmüfettişliği, söz konusu kişiler hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmasını istedi. Konuya ilişkin talep yazısını görüşen HSYK 2. Dairesi, savcılar Mustafa Çavuşoğlu, Abdullah Mirza Coşkun, Rasim Işıkaltın, Murat İnan ile Hakim Yakup Kaya dışında kalan 49 kişinin göreve devamlarının yargı erkinin nüfus ve itibarına zarar vereceği kanaatiyle geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarına karar verdi. Karara, kurul üyeleri Mahmut Şen ve Mustafa Kemal Özçelik muhalif kaldı. Müfettiş soruşturmasının tamamlanmasının ardından sonuç raporuna göre yeniden bir değerlendirme yapılacak ve gerekli görülmesi halinde bu kişilere disiplin cezası verilecek. HSYK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, kararla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, Hukuksuz dinleme ayıbı artık gündemden çıkmalı. Hiç kimsenin hukuka aykırı dinlemelerin muhatabı olmaması lazım dedi.
Çok acılar çekildiğini ve bir daha kimseye bu acıların yaşatılmaması gerektiğini dile getiren Yılmaz, anayasal hak olan iletişim özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin ancak Anayasanın izin verdiği ölçüde müdahaleye açık olması ve tamamen Ceza Muhakemesi Kanununa sadık kalınması gerektiğini söyledi. Hukuksuz dinlemelere hoşgörü gösterilmemeli, kimse hukuksuz dinlemelere mazeret bulmamalı ifadesini kullanan Yılmaz, ancak o zaman daha huzurlu ve güvenli bir sosyal yaşama sahip olunacağını, günlük yaşantıda da daha özgür hale gelineceğini aktardı. Türk milletinin bunu hak ettiğini ve bu hukuk birikimine sahip olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
Hukuk dışı dinlemelerle hukuk devleti kavramı ve iddiamız tahrip edilmiştir. Bunu yapan ve yaptıranlar, nesiller boyu kınansa yeridir. Hiç unutulmasın ki meşru bir amaca varmak için kullanılan araçlar da meşru olmalıdır. Bireyin hak ve özgürlüklerini, ölçüsüz ve haksız yere kısıtlayan uygulamalar, unutulmamalıdır ki işlendiği ileri sürülen suç kadar kamu düzenini ihlal edecektir.