Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
MHP Grup Toplantısı'nda konuşan Devlet Bahçeli, Buça'daki katliam iddialarıyla ilgili, "Ya tesafüf ya da tezgah" ifadesini kullanırken, Türkiye'de salgının yol açtığı ekonomik tıkanmanın geçeceğini dile getirdi.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"MHP 53 YILDIR TUZAKLARI BOZUYOR"
Milliyetçi, ülkücü hareket tohum olup saçılmış, filiz olup serpilmiş, çınar olup genişlemiş, gazi olup yüreklenmiş, şehit olup yücelmiştir. Bizim geçmişten borç değil, alacağımız vardır. Veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Karanlık ve karışık ilişkimiz bulunmamaktadır. Bu mücadelede yol başımız merhum Türkeş Bey'dir. MHP, 53 yıldır tuzakları bozuyor, Türk-İslam ülküsüne leke sürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor.
ANKET TEPKİSİ
MHP yüzdelere sığmaz, oranlara sıkışmaz, barajlarla sınırlanamaz. Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla, partimizin eridiğini, gerilediğini yazan, çizen kokuşmuş araştırma şirketleri size soruyorum; anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi dolaşıyor yoksa Kandil'de mi geziyorsunuz? MHP düşmanlığı şeytani emellerin sipariş verdiği düşmanlıktır. Bizim bu kirli tahkimat karşısında yegane direncimiz imanımız, irademiz ve millet sevdamızdır. Şimdiden haberiniz olsun 2023 Haziran ayında sokağa çıkacak yüzünüz dahi olmayacaktır.
BUÇA'DAKİ GÖRÜNTÜLER
Savaşların çehresi, çatışmaların çerçevesi köklü devrimlere uğramıştır. Savaş siyasetin şiddete dayalı araçlarla idame edilmiş şeklinden başka bir şey değildir. Tarih boyunca değişmeyen kural şudur; bir devletin rakiplerine karşı aşırı derecede silahlanıp tehdit haline gelmesi savaş riskini de getirmiştir.
Roma İmparatorluğu için yıkılan Kartaca için, birkaç yüzyıl sonra Roma'nın da haritadan silinmesi paye olarak değerlendirilemez. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta bunu görmek mümkündür. Yeni savaş konseptinde yalan haberler, siber müdahaleler, ekonomik manipülasyonları devreye alınmaktadır.
Ukrayna Buça’da yaşandığı iddia edilen sivillerin katledilmesiyle ilgili haberler incelenmeye muhtaçtır.
Burada asıl can alıcı husus Rusya ile Ukrayna arasında yeşeren ateşkes ve barış görüşmelerinin mesafe aldığı zamanda sivil katliamlarının dünya gündemine bomba gibi düşmesidir.
Rusya, Buça’daki katliam olaylarının kurgu ve yalan olduğunu söylemiştir. Ancak savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır.
"YA TESADÜF YA DA KOMPLODUR"
Irak işgalinde kimyasal silahlar gerekçe gösterilmişti. ABD Dışişleri Bakanı, BM toplantısında kitle imha silahlarının varlığını ileri sürerek, Irak'a müdahale edilmesini savunmuştu. Kuveyt'in işgal edildiği yıllarda, 312 Iraklı bebeği öldürdüğü sözde görgü tanıklarının anlatımıyla söylenmişti. Görgü tanığının hiçbir hastanede çalışmadığı, böyle bir şeyin de yaşanmadığı ortaya çıkmıştı.
Buça'da gerçekten bir sivil katliamın yaptığına ilişkin bir görüş bildirmemiz şu anda güçtür. Elbette bu olay gerçekleşmişse hesap sorulması hukuk kuralıdır. Sivil insanların katlini hiçbir bahane haklı gösteremez. Bize dayatılan fotoğraf ve haberlerle kesin yargıya varmak peşin hükümlülüktür.
Buna niye gerek duyulmuştur, kimler gerek duymuştur? Türkiye'nin iki ülke arasında yürüttüğü müzakerelerden rahatsızlık duyanlar vardır. Bize göre katliam iddialarının, İstanbul'daki müzakereden sonra gündeme taşınması ya tesadüf ya da komplodur.
CHP'nin ne dediği, İP'in ne üfürdüğü değersizdir. Nihayetinde takip edilen milli bir dış politika vasıtasıyla uzun vadeli çıkarlarımız desteklenmektedir. Kimin kiminle yürüdüğünü, nasıl bir planlama içinde olduğunu bilen, gören, değerlendiren bir akla sahibiz.
PKK/YPG'ye 100 milyonlarca dolar ayıran ABD'nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim? Devamlı rehavet anımızı kollayan sözde dostlarımıza nasıl güven duyalım? ABD politikalarına hakim olan ana fikir, barış ve demokrasi istikametinde ilerleyen dünyanın gelişmesine olanak sağlamaktı. 1900'lü yılların ikinci yarısında işbirliği alanları ile çıkarların çarpıştığı bloklar olarak taksim edilmiş, ABD de Sovyetler birliğinde iki uca sahiplenmişti.
MUHALEFETE 'MACARİSTAN' ÖRNEĞİ
Zillet ittifakı Macaristan'a bakıp ders almalı. Milletin dışında ikinci bir egemen, bir başka karar ve irade kudreti yoktur. İktidarın vizesi sandıkta, milli irade tarafından verilmektedir. Bunun dışında icazet arayışına çıkanlar, 85 milyon Türk vatandaşının hakkını hukukunun iki paralık etmek üzere harekete geçmişlerdir.
FİYAT ARTIŞLARI VE EKONOMİDEKİ SORUNLAR
Covid 19'un yaraları henüz sarılmamıştır. Tıkanmalar henüz açılmamıştır. Beşeriyete musallat olan hastalık bütün hedefleri kesintiye uğratmıştır. Her devlet imkanları nispetinde seferber olmuş, kaynaklar bu uğurda harcanmıştır. 24 Şubat'tan itibaren Rusya ve Ukrayna'nın savaşı, enerji ve gıda güvenliğini zedelemiş, zincirleme sorunlar bütün coğrafyayı sarmıştır. Ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan sınavdan geçmektedir. Bunun bilmeden Türkiye ekonomisi ile ilgili felaket tamtamları çalmak, bittik, iflas ettik, perişan olduk masalları anlatmak sorumlu bir tavır değildir. Hiç kimsenin aç kalmasına göz yumamayız. Allah nimetin kefilidir. Türk Milleti hangi geceyi görmüştür de sabahına çıkamamıştır.