Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İşte Düsüncemektebi.com adlı sitede yayınlanan köşe yazısı:
Hz Salihin Vatan Telakkisi
Aida Begiçin çok beğendiğim Snijeg (kar) filmini tekrar seyrederken vatan kavramı üzerine bir daha düşünme fırsatı buldum. Bosnada bütün erkekleri katledilmiş bir köyde yaşayan bir avuç kadına, düşman, arazilerini yüksek değerde satın almak isteyen bir yatırımcı kılığında yanaşır. Bu ayartıcı teklif kadınları ikiye böler. Bir kısmı burasının vatanları olduğu düsturu gereği satmaya yanaşmaz. Diğerleri alacakları yüksek bedelle Avrupada rahat bir yaşam kurma hayali ile umutlanırlar. Yaşadığı toprakları vatan görüp sahip çıkanlar ile gayri menkul görüp rant devşirmeye çalışanların mücadelesine ışık tutan bu yapım şu günlerde iyice köpürtülen vatan elden gidiyor propagandasıyla daha da manidar bir görüntüye kavuştu…
Sığındığımız bu tüten son ocakta bölünme paranoyasından bir türlü kurtulamadık. Hep birileri bu vatanı bölmek için uğraştı veya düşmana bu toprakları peşkeş çekmek isteyen bedbahtların kökü kesilemedi gitti. Sizce vatan bölünmesin diyenlerin aynı zamanda sahip oldukları arazilerden rant devşirme hayalinin peşinden koşması bir tenakuz değil mi? Herhalde şark kurnazlığı bu olsa gerek. Ya da kısaca buna muhafazakârlık deniyor.
Herkesin vatansever saydığı birileri üzerinden bu tartışma sürüp gitmektedir. Benim vatanseverimin soyadı Buhari. 500 yıl önce Buharadan Kudüse göçmüş bir ailenin reisi. Mescid-i Aksa bölgesi içinde yer alan ve anca yüz bin dolar eden arsasının fiyatını on yedi milyon dolara kadar yükselten İsrailli teröristlere satmaya yanaşmamış. Buhariye göre, Müslüman atalarının emanet bıraktığı İslam toprağı ne pahasına olursa olsun gâvura satılmaz.
Tek önderimiz Resulullahın (sav) vatan telakkisi nasıldı diye hiç düşündük mü? Vatan sevgisini imandan sayan rivayet hiçbir hadis kitabında yer almamaktadır. Bu sözü Resulullaha (sav) nispet edilerek alıntılayanlar, daha çok “ulus devlet” konseptine paralel bir vatan sevgisi bağlamında farklı olanı ve farklı düşüneni “öteki”leştiren bir içerikle kutsayarak servis ediyor. Kuranda peygamber üzerinden anlatılan bir vatan telakisi var mı diye bakınca Semuda gönderilen Salih (as) azgın kavmine vatan nimetini şöyle hatırlatıyor;
Hatırlayın ki Allah Âd kavminden sonra, sizi onların yerine getirdi ve sizi bu topraklara yerleştirdi. İşte Onun lütfü sayesinde memleketin ovalarında köşkler kuruyor, dağlık bölgelerinde kayaları oyup barınaklar yapıyorsunuz. Artık Allahın nimetlerini anın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın. (Araf /74) Daha önceleri bu toprakları zulümlerine alet etmemeleri konusunda kendilerini uyaran Hudu (as) dinlemeyen Ad kavmi helak olmuştur. Onların yerine bu topraklara varis kılınan Semud kavmi de gerçekleştirdikleri inşa faaliyetleri ve sulu tarım teknikleriyle çok güçlü bir topluluğa dönüşmüşler. Fakat o zamanların kalkınma hamleleriyle palazlanmış Semud, bu topraklarda yaratılmış olmayı bir nimet görmek yerine sahip olduklarıyla şımarmış, vatanlarını zulümlerine alet etmişlerdir. Bu vatanın onlara emanet edildiğini ve Ad kavminin helak sebebini hatırlatan Salihi(as) dinlemeyip ölümle tehtid etmişler. Mucize istekleri üzerine gösterilen dişi deveyi de acımasızca katletmişlerdir.
Bu, Allaha ait olan dişi deve sizin için bir işaret olacaktır; bunun için, onu bırakın Allahın arzında otlasın; ona bir kötülük yapmayın, yoksa beklenmedik bir azap yakalar! (Hud /64) ayetinde vatan toprağından “Allahın arzı” diye bahsedilir. Fakat Semud bu toprakları içlerinde belirli bir sınıfa ait saydığından dişi deveye yaşama imkânı vermeyerek katleder. Aslında dişi deve, vatanın gerçek sahibi olduğu iddiasındakilerce işlenen zulmün apaçık göstergesidir. Biraz hafızamızı zorlarsak biz de “Artık bu topraklarda…” diye başlayan yaptıkları zulmü vatan üzerinden meşrulaştırmaya çalışanların sözlerine itaat etmeyenlerin bu toprakları terk etmesi gerektiğini belirten sloganları hatırlarız…
Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semud kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Semud kavmi Allahın rahmetinden uzaklaştı.(Hud /67–68) Uyarıları dikkate almayıp azgınlaşan Semudun işini bitiren vatanın gerçek sahibi olan Allahtır. O yoktan var eden, vardan da yok etmeye kadir olandır. Sanki orada hiç yaşamamışlardı…
Yazının tamamı için lütfen tıklayın