Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan AKP milletvekili aday adayı Melih Bulu, tartışılmaya devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ise, Bulu'nun rektör atanmasını protesto etmek için bugün okul içinde basın açıklaması yapacaklarını duyurmuştu.
Öğrenciler üniversite girişinde toplanırken, üniversitede de hareketli saatler yaşanıyor.
Öğrenciler sloganlarla ve açtıkları pankartlarla Bulu'yu protesto ederken, üniversiteye polisin sevk edildiği görüldü.
Öte yandan, öğrenciler, üniversitenin kapısına temsili olarak mühür vurdu. Öğrenciler, Bulu'nun atamasından dolayı binayı mühürlediklerini duyurdu.
Okulun resmi öğrenci kurumu olan, Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu da Melih Bulu'nun kurum dışından üniversiteye rektör atanmasını kınadı.
"Boğaziçililer olarak asıl sorunumuz Melih Bulu’nun akademik geçmişi ve şahsi duruşundan da ötedir. Sorun isimlerden bağımsız bir demokrasi, akademik özerklik, fikri özgürlük meselesidir. Bu sorunun çözümü ise üniversitelerin kararlarının ve rektörlerin, üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesidir" diyen kurul, "Kayyum rektör istemiyoruz" dedi.
LGBT+İ'LERDEN DE TEPKİ
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan AKP milletvekili aday adayı Melih Bulu’ya da tepki gösterdi.
Kulüp, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri’nin ortak açıklamasını “Kayyuma Nakka” diyerek yayımladı. “Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz!” başlıklı açıklamada, “atamanın” üniversitenin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini ihlal ettiği belirtildi.
İşte o açıklama:
“1 Ocak 2021 gece yarısı, 1980'lerin askerî vesayet rejiminden sonra ilk kez üniversitemize kurum dışından bir rektör atanmıştır. Bu durum 2016'dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Üniversite senatomuzun 2012 yılında kabul ettiği aşağıdaki ilkelerden vazgeçmiyoruz:
1. Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
2. Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
3. Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.
Üniversitemizin tüm bileşenleri ile birlikte bu ilkelerin takipçisiyiz.”