Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Suriye'de iç savaş ve kaos devam ederken ABD, terör örgütlerini maşa olarak kullanarak hiç bir hak iddia edemeyeceği petrol yataklarını işgal etmiş durumda. Türkiye, Suriye'de terör örgütlerinin kullanılarak amaçlanan hain planları bozmaya yönelik adımlarını kararlılıkla sürdürürken, NATO müttefiki ülkeler terör örgütlerine kanat gererek kendi amaçlarına ulaşmak için Suriye halkının hakkını gasp etmeye devam ediyor.
Son günlerde ABD askerlerinin Türkiye sınırlarına da çok yakın olan petrol sahalarındaki hareketliliği ise bu durumun en büyük kanıtı niteliğinde.
Son dakika : AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye'deki bu gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunarak çok sert tepki gösterdi.
Çelik'in açıklamalarından satır başları:
İŞGALCİLİKTİR
Birileri demokrasi tarihinin tüm kazanımlarını tahrip etmeye kararlı gözüküyor. İsimsiz bazı kaynaklar hergün Suriye petrolleri hakkında yeni bir açıklamada bulunuyor. Suriye’deki petrolün SDG’ye kulandırılacağını söylüyorlar.
Suriye halkına ait kaynaklar üzerinde mülkiyet hakkı ilan etmek asıl işgalciliktir. Üstelik bu işgalcilik DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri tarafından gerçekleştirildi.
ÇÜNKÜ BİR PROJE
Terör örgütleri Suriye halkına ait kaynaklara el koydu. Tarihi eserleri yağmaladı. Petrol başta olmak üzere kaynakları sattı. Bunu DEAŞ, PKK, YPG, PYD, SDG tüm terör örgütleri yaptı.Terör insanlık suçlarını işlerken aynı zamanda halka ait kaynakları tahrip eder.Çünkü bir projedir
İsimsiz bazı yetkililer bazı devletler adına konuşuyor. Suriye halkına ait kaynaklar üzerinde kanunsuz hak iddia ediyorlar. Ve bu kaynakları terör örgütü SDG’ye kullandıracaklarını söylüyorlar.
PKK herkesin terör örgütü olarak kabul ettiği bir yapı. Bu terör örgütünün etiketlerinden biri de SDG. Buna Suriye halkının kaynaklarını aktaracaklarını söyleyenler, Suriye halkına karşı terörden yana olduklarını bir kere daha tescil etmiş olurlar.
Tüm bunlar, Ortadoğu halklarının gördüğü en vahşi ve insanlık dışı projelerin PKK/YPG/PYD/SDG üzerinden kurgulandığını tekrar gösteriyor. Bu yapı, tüm halkların düşmanıdır.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI EN BÜYÜK TEHDİT
Demokratik devletler DEAŞ’ı yenmeye odaklanırken teröre yeniliyor. Çünkü DEAŞ’la mücadele ederken bir başka terör örgütüne destek veriyorlar. Bir terör örgütünü yenerken, teröre yenilmek budur. Demokrasilerin İkinci Dünya Savaşı sonrası karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit budur