Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
ABD ve Avrupa merkezli gazetelerin kendisini eleştiren haberlerinden örnekler veren Erdoğan, Aynı gazeteler Menderes ve Özala da kin kusuyordu. Şimdi bana kin kusuyorlar. Hiçbirinin asıl derdi şahsım değil. Benim üzerimden Türkiyeyi hedef alıyorlar dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ardahan ve Ağrıda halkla bir araya geldi. “Bu ülkeyi geleceğe bizler hazırladık ve hala da hazırlıyoruz. Bunu anlamayanlar olabilir, anlamak istemeyenler de olabilir. Fakat biz ‘at denize balık bilmezse Halik bilir dedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu mesajları verdi:
O günler artık tarih oldu
Bir İngiliz gazetesi seçimle ilgili, ‘Tam batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez yazdı. Sen kimsin ya? Sen kimsin, terbiyesiz. Haddini bil. Ne zamandan beri size böyle bir yetki verildi? Türkiye artık mandaların egemen olduğu bir Türkiye değil. O tarih oldu. Artık bu milletin gerçek evlatları bu ülkede yönetime sahip. Geçmişte de Türkiye için ‘Kendi başına bırakılamayacak kadar önemli ülke diyorlardı. ‘Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke diyorlardı. Şimdi de ülkemizi yönetmemize izin vermeyeceklerini söylüyorlar. Hem de eğip bükmeden, açıkça söylüyorlar. Bunun için 12 yıldır milli irade vurgusu yapıyoruz. Yani bu ülkeyi sen yöneteceksin, sen. Başkaları değil. 12 yıldır Türkiyeyi ekonomisiyle, demokrasisiyle, bağımsız bir ülke haline getirmenin mücadelesini verdik.
Kararını kendi alan ülkeyiz
Kendimizi yönetmemize izin vermeyeceklerini söylemekle kalmıyorlar. Bir şey daha söylüyor. Utanmadan yazıyorlar bunları. ‘Eğer Erdoğan pazar günü istediğini alırsa durdurulamaz olacak diyorlar. Hale bak. Erdoğan diyerek sanmayın ki benim şahsımı kastediyorlar. Asıl durdurulamaz dedikleri Türkiye. Buradaki amacı da bir başka ülkedeki gazete ifade ediyor. O da bir Alman gazetesi. İstanbuldaki 3. havalimanının temelini attık ya. Bunlar kudurdu. Böyle kurusıkı atmakla bu iş olmuyor. Önemli projelerimizi kastederek, ‘Bunların büyüme değil, Türkiyeyi gerçeklerden uzaklaştırma işlevi gördüğünü öne sürüyor, Alman. Diğer gazetenin ifade ettiği, ‘Kendi kendini yöneten, kendi istikametini kendi belirleyen, kendi kararlarını kendi alan, tüm kardeşlerine el uzatan Türkiye, bunları rahatsız ediyor.
Bunların patronu belli
Amerikada yayımlanan ‘New York Times denen bir gazete 1896da Sultan Abdülhamite saldırıyordu. 1960ta aynı gazete Menderese saldırıyordu. 1993te Özala kin kusuyordu. Şimdi aynı gazete bana kin kusuyor. Bakın bu dört ismin içerisinde bu millete ihanet eden var mı? Sultan Abdülhamitin ihaneti mi var? Menderesin ihaneti mi var? Özalın ihaneti mi var? Benim de 12 yıllık başbakanlığım ortada... Halep oradaysa, arşın burada. Yaptıklarımız ortada. Türkiyede bu muhalefetin ürettiği yalanları, tüm dünya kamuoyunu bizzat düşman etmek için kullanan bu gazete de aynı amaca hizmet ediyor. Bunların patronları belli, maalesef Yahudi sermayesi. Bir başka dergi de bizi, yani Türkiyeyi durdurmanın yolunun eş başkanların partisini desteklemekten geçtiğini yazıyor. Bir kez daha ifade ediyorum, bunların hiçbirinin asıl derdi şahsım değil. Benim üzerimden Türkiyeyi hedef alıyorlar.
2023e doğru yürüyeceğiz
Ana muhalefetle bölücü örgütün güdümündeki parti, milliyetçi olduğu iddiasındaki partiyle Pensilvanyadaki ihanet şebekesini bir araya getirenin ne olduğunu görüyor musunuz? Türkiye, bu tümseği Allahın izniyle geçecektir. Allahın izniyle bunu milli irade söylüyor. İnşallah millet olarak bu imtihanı da başarıyla geçecek, 2023 hedeflerimiz, 2071 vizyonumuz doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz.
CUMHURBAŞKANIMI SEVİYORUM... DUACISIYIM...
Erdoğan, “Ben ve dört çocuğum da imam hatip mezunu. Kızlarım Türkiyede okuyamadı. İmam hatip liselerinde eğitim alan öğrenci sayısı 600 binden 60 bine düştü. Bu sayı şimdi tekrar 60 binden bir milyona yükseldi. Bu millet inançlı. İstiyor ki evladım dinini, diyanetini de öğrensin, müsbet ilimleri de öğrensin. Niye rahatsız oluyorsunuz. Şimdi imam hatip mezunları üniversiteye girebiliyor mu? Girebiliyor. Başörtüsü serbest mi? Serbest. Devlet içinde devlet olamaz. Pensilvanyadan birileri 40 yıldır bu ülkeyi bölmeye çalışıyor. 1999 yılında buradan kaçıp gidiyor, üst akıl onu idare ediyor. Bitmedi, şimdi küçük imamlar da kaçıyor. Türkiyede onların il il imamları vardı. İmam mihrabı terk eder mi? Mekke, Medine dururken Pensilvanyayı seçerse, küçük imamlar da onun peşinden gidiyorlar oralara. İşte yarın bunlara ders verme günüdür” dedi. Erdoğan, 78 yaşındaki Hediye Şerif isimli bir kadınla, konuşması sırasında kısa süreli bir diyalog kurdu. Hediye nine, “Ben Cumhurbaşkanıma aşık olmuşum ben onu çok seviyorum. Namazlarımda dua ediyorum” dedi.
Asıl sen özür dile DEMİRTAŞ
Diyarbakırdaki patlamaya da değinen Erdoğan, “Bunlar herhangi bir partiye yönelik değil, yapılacak seçimlere gölge düşürmek için provokatif bir eylem. Ben ölenlere Allahtan rahmet diliyorum, yaralılara şifalar diliyorum, ölenlerin yakınlarına sabırlar diliyorum. Biz işte 6-7-8 Ekim olaylarında o eş başkana onu söyledik. Ben akşam kendisini aradım, telefonuma çıkmıyor, niye çıkmıyorsun? Çık. Eşbaşkan beyefendiye ulaşmak mümkün değil ki. Açıklama yapıyor, ‘Beni arayacağına Diyarbakır halkından özür dilesin diye. Ben niye özür dileyeğim. Özür dileyecek biri varsa o da sensin. 6-8 Ekimde 50 kişinin ölümüne neden olan sendin. Bu tür bir vahşete sebep olan sensin. Meydanlarda onlar istediği gibi söyleyecek biz onlara bir şey söylediğimiz zaman beyler rahatsız olacak. Ben insani görevimi yapayım dedim o kadar ve onu yaptım. Cumhurbaşkanlığı makamından açıklama yapıldı, görevimi bitirdim. Kardeşlerim aman ha, hep birlikte sandıklara sahip çıkacağız ve yüksek katılım sağlayacaksınız. Korkuyu korkutacaksınız, korkmak yok. Allahın verdiği canı sadece o alır. Bundan başkası yok ama bizim demokrasiyle ilgili irademizi kimse pranga altına almamalı. Bilelim ki bunların oyunları bozuluyor” dedi.
MİLLET ‘AŞSIN DİYORSA AŞAR
Erdoğan şöyle devam etti: “Bunu siz bozacaksınız. Yurt dışındaki gazetelerde çıkan haber ve makalelerin hiç önemi yok. Bu tezgahın merkezine de bölücü örgütün güdümündeki partiyi yerleştirmiş durumdalar. Bak hepsi kalkıyor ‘Barajı aşacak mı aşmayacak mı?. Millet ne derse o olacak. Millet ‘aşsın diyorsa aşar, ‘aşmasın diyorsa aşmaz. Milletin iradesine saygı duyacaksın. Biz, silahın olmadığı, çatışmanın olmadığı bir Türkiyeyi istiyoruz. Silahla demokrasi olmaz, fikirle demokrasi olur, oyla demokrasi olur, onun için biz bunlara dedik ki ‘Bırakın silahları, yurtdışına gidecekseniz yurtdışına, burada kalacaksanız silahsız. Sen bölgede milleti silahla, baskıyla oy vermeye zorlarsan bunun adı demokrasi olmaz 1940ların faşist tek parti anlayışını hortlatmaya çalışmak olur.”
GRİ TONLAR İLK DEFA YOK
Erdoğan, “Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşayacak. Bu seçim ilk defa gri tonların yok olduğu, her şeyin siyah ve beyaz olarak ikiye ayrıldığı bir seçim olacak. Seçimin taraflarına baktığınız zaman bu manzarayı çok açık şekilde görmemiz mümkün. Bir tarafta yeni Türkiye var, diğer tarafta tüm parti ve örgütleriyle, yerli yabancı medyasıyla eski Türkiye var. Türkiyenin seçimle iş başına gelmiş cumhurbaşkanı olarak safım milletin yanı ve safı olacak. Milletime doğruları anlatmak için meydandayım, gerçekleri göstermek için meydanlardayım ki benim cumhurbaşkanı olarak görevim. Çünkü kurusıkı atıyorlar. Bunlara 5 koyun versen kaybeder gelirler. Türkiyeyi nereden alıp nereye götürdük. Milli geliri 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkardık” dedi.