Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
2023 hedeflerinin herhangi bir partinin değil Türkiyenin hedefleri olduğunu belirten Erdoğan, Türkiyeyi hükümetsiz, başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar millete hesap veremez. Herkes egolarını bir kenara koymalı, hızla hükümet kurulmalı dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresiumda düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreninde yaptığı konuşmada, Türkiyede öğrenim gören ve mezun olacak tüm öğrencileri tebrik etti. 7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan tabloya ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, şu mesajları verdi:
Güven ortamı sürmeli
Türkiye son 12 yılda her alanda çok büyük bir mesafe aldı. Ülkemizin bu kazanımlarını korumak mecburiyetindeyiz. Büyüme rakamları açıklandı, ideal değil, hamdolsun Türkiye 2015 yılının ilk çeyreğinde sağladığı yüzde 2,3lük büyüme oranıyla dünyanın on dördüncü sırasında yer aldı. Kesintisiz 22 çeyrektir büyüyen Türkiyenin bu performansının devamı ve güven ortamının bu devamının güven ortamının muhafazası şarttır. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz G20nin kasım ayında Antalyada ev sahipliğimizde yapılacak zirve toplantısına belirsizliği geride bırakmış şekilde katılmak mecburiyetindeyiz.
2023 Türkiyenin hedefi
2023 hedefleri herhangi bir partinin değil Türkiyenin hedefleridir. En küçük bir aksamaya izin vermeden bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz. Türkiyeyi hükümetsiz, Türkiyeyi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de anayasal, yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden ‘devlette devamlılık esastır anlayışıyla bu süreç devam etmelidir.
‘Ben değil ‘biz denilmeli
Milli gelirini 800 milyar dolara ulaştırmış, ihracatını yaklaşık 160 milyar dolara çıkarmış, işsizlik ve faiz oranlarını tek haneli rakamlara indirmiş bir ülke olarak bir adım dahi geriye gidişe tahammülümüz yok. Bilhassa siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla kimse, hangi siyasi olursa olsun ‘ben deme hakkına sahip değildir. ‘Biz demek zorundayız. Herkes milletin takdirine saygı göstermek zorundadır. Seçim sonuçları milletimizin tek bir partinin iktidara gelmesine imkan sağlamayan bir siyasi tablo takdir ettiğini gösteriyor. Bu tabloyu siyasi partilerin hepsinin de doğru şekilde okumasını temenni ediyorum. Tek bir partinin iktidarına imkan sağlamayan bu tablo, kesinlikle Türkiyenin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum Anayasanın bu süreçte şahsıma yüklediği görevleri, bihakkın yerine getireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Kazanımlara halel gelmesin
Türkiyenin istikrarsızlık dönemlerinde yaşadığı sıkıntıları, ödediği ağır bedelleri yakından bilen birisiyim. İçinde bulunduğumuz sürecin Türkiyenin kazanımlarına halel getirmeden geride bırakılması hususunda her türlü çabayı göstermeye devam edeceğim. Mecliste temsil edilen partilerin Anayasada ve kanunlarda belirtilen sınırlar çerçevesinde tercihlerini krizden değil, çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını, Türkiyenin bir kaos ortamına girmesine bağlamış olan tüm odaklar, inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır.
HERKESİ AĞLATAN BAYRAK HİKAYESİ
Erdoğanın eşi Emine Erdoğanın burslu olarak Türkiyede eğitim gören Ugandalı Cemil Mwanjanın başvuru sürecindeki hikayesinin anlatıldığı kısa filmi izlerken gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Filmin ardından Ugandalı Cemil Mwanja, Erdoğana Türk bayrağı hediye etti. Erdoğan, Türk bayrağını üç kere öperek başına koydu. Ugandalı terzi annenin evde dikip Türkiyeye gönderdiği nizami olmayan bu hediye bayrağın ardındaki hikaye herkesi duygulandırdı.
BAYKALLA SON SÜRECİ KONUŞTUK
Erdoğan, “Türkiyenin, doğrudan milletin oyuyla göreve gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak, şahsımın bu konudaki sorumluluğu çok daha büyüktür. Bunun bilincindeyim, bunun farkındayım. Bu çerçevede geçen Pazar günü yapılan milletvekili genel seçimi Türkiyenin önünde yeni bir dönem açtı. Bu vesileyle parlamentonun en yaşlı üyesi olması nedeniyle Deniz Baykalı davet ettim ve görüştüm. Hem süreci değerlendirdim. Bu süreci değerlendirmenin noktasında da bu işin süratle kesintisiz devamı için ben üzerime düşen ne ise bunu yapacağımı, kendisiyle de paylaştım. Çünkü devam eden yatırımlarımız var. Bu yatırımlarımızın aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimindir, ülkemindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettirir. Onun için de devlette devamlılığın esas olduğu bilinciyle şahsımın da kendi şahıslarının da ‘buna yardımcı olmaları gerekir dedik ve bunu kendileriyle paylaştık” dedi.
BATI ÖVGÜ YAĞDIRSA ŞÜPHE EDERDİK
Erdoğan, “Özellikle batının şahsıma yönelik tüm çirkin, agresif, hakikaten seviye kaybına uğramış o batı medyasının açıklamalarını tabi ki çirkin bulduğumu buradan açıklamak durumundayım. Bu tahammülsüzlüklerini anlamak mümkün değil. Bu tahammülsüzlüklerinin bir şeyi gösterdiğini de ifade etmek istiyorum. Allahıma hamdolsun, demek ki doğru yoldayız. Onlar övgü yağdırsaydılar o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi” dedi. Erdoğan, konuşmasını mezun olan öğrencilere hayatlarında başarılar dileyerek, Türkiyenin kapısının her zaman kendilerine açık olduğunu söyleyerek tamamladı. Programda, Erdoğanın eşi Emine Erdoğanın burslu olarak Türkiyede eğitim gören Ugandalı Cemil Mwanjanın başvuru sürecindeki hikayesinin anlatıldığı kısa filmi izlerken gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Filmin ardından Ugandalı Cemil Mwanja, Cumhurbaşkanı Erdoğana Türk bayrağı hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk bayrağını üç kere öperek başına koydu ve Ugandalı Cemile hediyesi için teşekkür etti.
NEFRET GAZETECİLİĞİNE TAM GAZ DEVAM
7 Haziran öncesinde AK Parti kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Sarayıyla uğraşan Hürriyet ile Cumhuriyet gazeteleri, haberciliği nefret söylemlerine kadar götürdü. Cumhuriyet, Twitter hesabından Erdoğanın konuşmadığı ve 7 Hazirandan bugüne kadar geçen 98 saatin ‘huzur içinde geçtiğini ifade ederek Erdoğanın konuşmasını canlı verdi. Hürriyet ise Erdoğanın konuşmadığı zaman dilimini gün ve saat hesabıyla manşetine taşıyarak bir başka çirkinlik örneği sergiledi.