Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
7. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi Açılış Töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyede yaşananlar, terör saldırıları ve göçmen sorunuyla ilgili konuştu. Beşar Esadın IŞİDden petrol satın aldığını iddia eden Erdoğan, daha önce kimlik dahi vermediği Kürtlerle Esadın kuzu sarması olduğunu söyledi. Erdoğan, Esed şu anda DAEŞin petrolünü alıp paraya çevirmektedir. Bu açıdan PYDnin DEAŞtan hiç bir farkı yoktur. PYDyi Esed desteklemektedir. Bizim görüşmelerimiz iyiyken Suriyede yaşayanlara kimlik kartı, pasaport dahi vermiyordu. Biz tam aksine baskı yapıyorduk. Ama şimdi kuzu sarması oldular. diye konuştu.
İşte Erdoğanın zirvedeki açıklamalarının satır başları:
Türkiyedeki kamplarda 280 bin kişi yaşıyor ve biz bu insanlara 8.5 milyar dolar harcadık. Sadece İstanbulda 500 bin insan yaşıyor. Bunun yarattığı sosyolojik travmaları düşünüyor musunuz?
MENSUBU OLDUĞUM DİNİN İÇİNDEN ÇIKAN TERÖRİSTLERİ ŞİDDETLE KINIYORUM
DAEŞ nereden türedi, El Kaidenin içinde. Suriyede bakıyorsunuz YPG var. Nijeryaya gidiyorsunuz Boko Haram var. Bunlar müslümanların arasından çıktığı gibi hıristiyanların arasında da musevilerin arasında da çıkar. Ben şu anda mensubu içinde olduğum dinin içinden çıkan teröristleri şiddetle lanetliyorum.
Bizim kapımızı çalan terör yarın sizin kapınızı çalar dedim. Nitekim Ankaradan sonra Parisin kapısını çaldı. Dışişleri, İçişleri Bakanları yoğun bri çalışma içine girmeli. Zirveye katılan nüfusu müslümanlardan oluşan ülkeler olarak aşırılıklarla mücadele konusunda anlaşmaya vardık. Bu konuyu ikili temaslarda dile getireceğiz.
Müslümanlara karşı giderek artan önyargının yayıldığına şahit oluyoruz. Bizler Fransız halkının acısını paylaşırken çeşitli ülkelerde müslümanlra saldırı haberlerini alıyoruz. Liderlerden toplumlarına sağ duyu çağrısı yapmalarını isiyorum. Ben gece 1.5ta basın açıklaması yaptım. O saatten itibaren sayın Hollandeı aradım ve sabah görüştüm.
AVRUPADA YÜKSELEN IRKÇILIK
Solingen katliamı gibi, NEO Nazi seri cinayetleri gibi bizim acı tecrübelerimiz var. Avrupa başkentelerinde öldürülmüş büyükelçilerimiz var. Avrupada tırmanan ırkçı saldırıların önüne geçilmediği taktirde bu faciaların devam etmesi kaçınılmazdır.
Aşırıcılıkla mücadele ederken her türlü aşırıcılığı lanetliyorum kınıyorum. Bölgemizdeki ülkelerde yaşanan insani dramın öncelikli sebeplerinin doğru anlaşılması şarttır. Bu olayların sebebi 380 bin insanını katleden Esed Rejimidir. Çok açık ve net söylüyorum; devlet terörü estiren bir kişinin arkasında duranlar en az onun kadar sorumludur.
Hala gitsin mi gitmesin mi tartışması Suriye halkına değil insanlığa nasıl bir mesaj olduğunu çok iyi görmemiz gerek. Rejim meshep kavgaları üzerinden varlığını sürdürmek istemektedir.
DÜN DÜŞMANDILAR ŞİMDİ KUZU SARMASI OLDULAR
Peterspurgdaki G-20de kimyasal silahların kullanılıp kullanılması tartışıldı. İtiraz ettim tabi Tamam kimyasal silahlarda 1500 kişi öldü, konvensiyonel silahla 120 bin kişi öldü. Tamam da 120 bin kişi konvansiyonel silahlarla öldürülürken bu silahları Suriyeye kim verdi? Bizim için önemli olan sebep ve netice ilişkisidir. Esed şu anda DAEŞin petrolünü alıp paraya çevirmektedir. Bu açıdan PYDnin DEAŞtan hiç bir farkı yoktur. PYDyi Esed desteklemektedir. Bizim görüşmelerimiz iyiyken Suriyede yaşayanlara kimlik kartı pasaport dahi vermiyordu. Biz tam aksine baskı yapıyorduk. Ama şimdi kuzu sarması oldular.
Avrupanın en çokl ihtiyaç duyduğu ekonomik ve sosyal dinamizmi birliğe kazandıracak tek ülke Türkiyedir. Güçlü demokrasimiz ve güçlü ekonomizle geleceğe umutla bakıyoruz.
Son 13 yılda ekonomik sosyal, kültürel ve insani ilişkilerimiz geniş bir çoğrafyada katlanarak artmıştır. Biraz da az gelişmiş ülkelerin gelişimine katkıda bulunduk. 4.5 milyar dolarlık insani yardımla kalkınma yardımlarını en fazla arttıran ülke olduk.
Enerji alanında yeni aktörlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Enerjinin çeşitlendirilmesi şart. Kaynakların olmayışından değil var olmasına rağmen devreye alınamamamsından dolayı fakirdi. Enerji güvenliğinin sağlanmasında üretici transit ve tüketici ülkeler arasında etkin işbirliğinin önemli olduğuna inanıyoruz. Enerji işbirliklerini teşvik etmelidir. Orta Asyadaki enerjinin Avrupaya sevki Türkiye aracılığıyla büyük bir öneme sahiptir.
AVRUPA İLE NABUCCOYU İMZALADIK, 6 YIL GEÇTİ
Şimdi ABye sesleniyorum. Biz sizinle NABUCCOyu imzaladık. 6 yıl geçti. Niye adım atamadık? Sen para çıkaramazsan, tedariği halletmezsen bu iş yürümez. Sonra faturayı bize kesiyorlar. Bizim her şeyimiz hazır. Biz transitiz, tüketimimiz de hazır. Ama sen parayı getirdin mi? Bak Azerbaycan adımı attı biz de el ele verdik inşaatlar devam ediyor.
Dönem başkanlığını yürttüğümüz bu süreç içinde enerji konusunu ön plana ilk kez biz çıkardık. Bu salonda enerji toplantısı yaptık.
G-20 olarak hedefimiz dengeli güçlü kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmektir. Küresel ekonomideki yavaş toparlanma yeni risklere işaret ediyor. Büyüme stratejilerin uygulamaya konulması büyük önem taşıyor. Enerji olarak da hiç bir şeyi boşa çıkarmamız gerekiyor. Esen rüzgardan güneşten gelen enerjiyi her halükarda yapmamız lazım. Bizim suyumuz aslında fazla değil ama sular akar denizle buluşurdu. Su akar türk bakar diyorlardı. Dedik ki bu böyle olmaz. Bunu değiştirdik su akar Türk yapara dönüştürdük. Ve yoğun bir şekilde hidroelektrik santrallere ağırlık verdik. RES ve diğer enerji alanlarında da hızlı adımlar atıyoruz.
Yatırım ihtiyaçlarını sadece kamu kaynaklarını kullanarak karşılamamız mümkün değildi. Bu noktada özel va kamu ortaklığını hayata geçirmemiz oldukça önemliydi.
Tarımla ilgili konularda da önemli adımlar attık.
Afrikada milyonlarca insan enerji yoksunu. Afrikada enerjiye erişim konferansını bunun için düzenledik.
Önümüzdeki dönemde ülkemizle birlikte bölgemiz ve tüm dünyanın insani kalkınmasına katkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz