Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Gülden, Büşra ve Ceylan, Dörtlü Final öncesi temkinli: Ligde VakıfBankı iki kez yenmemiz, bizi favori yapmaz. Psikolojik faktörler belirleyici olacak. Kim stresini kontrol edebilirse maçı kazanır. Fenerbahçe de Dörtlü Finalde olmayı hak ediyordu.
Röportaj: DEVRİM DEMİREL
Fotoğraflar: VEDAT YANGIN
Polonya ın Szczecin kentinde bu hafta sonu düzenlenecek CEV DenizBank Kadınlar Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali de Türkiyeyi temsil edecek takımlardan Eczacıbaşı VitrA ın 3 farklı jenerasyondan başarılı oyuncusu, STARSPORun sorularını yanıtladı.
Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu (35 yaşında / libero), Büşra Cansu (25 yaşında, orta oyuncu) ve Ceylan Arısan (21 yaşında / orta oyuncu), yarı finaldeki VakıfBank eşleşmesini değerlendirirken temkinli konuştu. Müzesindeki tek eksik Avrupa Şampiyonluğu kupası olan turuncu-beyazlı kulübün üç oyuncusu da maçın favorisinin olmadığını söyledi.
- Eczacıbaşı da oynamak nasıl bir duygu?
- Gülden: Burada olmak bir ayrıcalık. Gelen her oyuncu bunun farkındadır. Çünkü burası yalnızca bir voleybol kulübü değil, bir aile şirketi gibi. Farklı teklifler geldi ama gitmeyi hiçbir zaman düşünmedim. Çünkü en küçük birimde olan insanla en yukarıdaki insan birbirleriyle çok iyi iletişim kurabiliyor.
- Büşra: 13 yaşında Eczacıbaşı a geldim. Altyapıdan bugüne kadar bu 11. sezonum. Benim tüm büyüme sürecimin tamamında buradaki insanlarla birlikteydim. Buradaki ailenin bir üyesi olarak yetiştim. Benim için Eczacıbaşı ın çatısı altında olmak güven verici bir duygu. Kendimi şanslı hissediyorum.
- Ceylan: Eczacıbaşı a Karşıyakadan 2008de, 14 yaşındayken geldim. En büyük hayalim Eczacıbaşı da oynamaktı. Burası gerçek bir aile gibi. Oynadığım için mutlu ve gururluyum. Herkes bana çok yardımcı oluyor.
- Türk kadın voleybolu, istikrar açısından en başarılı branş. Hak ettiğiniz ilgiyi gördüğünüzü düşünüyor musunuz?
- Gülden: Maalesef ülkemizde futboldan sonra basketbol geliyor. Voleybol daha sonra. Kulüpler ve sporcular ellerinden geleni yapıyor ama geleneksel bir yapı var. Ne kadar başarı gelse de üçüncü sırayı alıyoruz. Çok daha fazla ilgi görebiliriz. Seyir zevki açısından çok güzel maçlar oynanıyor. Bazı insanlar açıp bakmıyor belki ama bir kez izlese bırakmayacaktır diye düşünüyorum. 2003 eki Avrupa Şampiyonası dan sonra ilk adımlar atıldı. Tanınan sporcular olduk. Eskiye göre tabi ki daha çok takip ediliyoruz. Özellikle sosyal medya yaygınlaştıktan sonra. Ama futbol, basketbol, voleybol gerçeğini değiştiremiyoruz. Bize gösterilen ilgi artarsa, üzerimizde baskı olacağını düşünmüyorum. Örneğin bir Fenerbahçe-Galatasaray futbol derbisi sonrası gösterilen tepkiler bizde olmaz çünkü böyle bir kitleye hitap etmiyoruz.
- Büşra: Bence bizim kırdığımız bir nokta var. Geleneksel bir başarı tablosu var voleybolda ama istediğimiz ilgiyi hala göremiyoruz. Ama en azından izleyen ve severek takip edenlerin bilerek izleyip takip ettiklerini görüyorum. Yine de sosyal medyada, gazete ve televizyonlarda daha fazla yer almamız gerekir. Bu gerçeği kısa sürede değiştirmek zor. Ama örneğin Polonyada voleybolcular, futbolcular kadar ilgi ve destek görüyor. Bizim aldığımız başarılarla gerçekleri biraz değiştirebiliriz diye düşünüyorum.
- Ceylan: Futbolcular sadece spor değil, magazin sayfalarında da görülebiliyor. Oysa biz bir başarı elde ettiğimizde çok az haber oluyoruz. İlgi artsa da voleybolun futboldaki kadar gerginliklere sahne olacağını düşünmüyorum.
- Gelelim Dörtlü Finale... Yarı finalde VakıfBank gibi çok önemli bir rakiple karşılaşacaksınız...
- Gülden: VakıfBankla prosedür gereği karşılaşıyoruz. Sonuçta oraya herkes kendi emeğiyle geliyor. İki Türk takımı yatırım yapıyor, emek veriyor. “Finalde oynayamazlar” kuralı çok saçma. Fenerbahçe de Final Fourda olmayı hak ediyor örneğin. Çünkü diğer iki takımdan çok daha iyiler. Ama sonuçta orası Final Four. Vakıf değil de başkası da gelse final için yenmek zorundasınız. Öyle bakmak lazım. VakıfBank da güçlü, diğerleri de güçlü diye. Yarı finalde kim taktik olarak hazırlandığı şeyleri sahada uygularsa ve stresini kontrol altına alabilirse, o kazanacak. Ligde VakıfBankı iki kez yendik ama orası Final Four. Tek maç oynayacağız. Dönüşü yok. Bizim yapacağımız şey önemli.
- Büşra: Yarı finalde kim gelirse gelsin karşımıza “Nasıl kazanırız? Kendimizi nasıl geliştiririz?” diye düşünüyoruz. Ama keşke iki Türk takımı final oynayabilse. Ligde iki maçta VakıfBankı yendik ama Final Fourda tüm yabancıların da kadroya girmesiyle bambaşka bir maç oynayacağız. Yeni bir takımla oynayacakmışız gibi düşünüyoruz ve ona göre hazırlanıyoruz. Psikolojik ayrıntılar çok belirleyici olacak. Hatalarını görüp, planlarını değiştiren takım başarılı olacak. Kazanan Türk voleybolu olacak ama inşallah biz oluruz.
- Ceylan: Bence motivasyon çok önemli. Oraya gelen herkes kupayı istiyor. Kim daha çok istiyorsa, motivasyonunu daha üst düzeye taşırsa, kim hataları aklına takmazsa, bence o takım üste çıkacak.
- Dörtlü Finale gelirken en zorlu maçınız sanıyorum Zürih eki Volero maçıydı...
- Büşra: Volero rövanşında çok fazla süre alamadım. Bench e olup yardım edememenin de stresi vardı. Burada kazanmış olmamıza rağmen rövanş maçında stres altındaydık. Ama çok fazla hakem hatası yapıldı. Hiçbir zaman kaybediyoruz diye düşünmedik ama net bir sayı bile alsak, hakemin onlara verdiği oldu. Artık daha ne yapabiliriz diye iyice strese girdik. Ve o stres patlaması maç sonunda oldu, kazanan da kaybeden de ağladı. Bu bir korku değil, stres patlamasıydı.