Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankaradaki muhtarlarla iftar programı öncesinde konuştu. Erdoğanı konuşmasından satır başları şöyle:
Ben kanı bozuk derken, biyolojik bir kanı bozukluktan, ırkçılıktan asla söz etmiyorum. Bizim kültürümüzde ifade karakterle ilgili bir göndermedir. Bu ülkeye silah çeken teröristin biyolojik olarak hangi milletten olduğunun ne önemi var, bizim gözümüzde onun kanı bozuktur.
KILIÇDAROĞLUNA TEPKİ
Bir siyasi partinin başındaki, ki bu siyasi parti ana muhalefet partisidir. biz yeri geliyor hastanelerdeki PKKlıları ziyaret ettik diyor. Şu ifadeye bak ya, ne kadar da rahatlıkla bunu söylüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede ana muhalefetin başı olacaksın, bölücü terör örgütü mensuplarını ziyaret edeceksin. Neymiş, yaralıymış. Ben milletin iradesine bunları havale ediyorum.
Benim mehmedimi şehit edenleri, benim polisimi şehit edenleri kalkıp da onlarla hastanede ziyaret ederek hasbıhal etmek kusura bakmasınlar bu milletin değerleriyle bir defa uyuşmaz.
Siz böyle yaparsanız işte Almanyada kendi ülkesini soykırımla itham eden adam kanı bozuk değil de nedir?
Toplumumuz içinden çıkacak olan kanı bozukların hiçbiri bu milletin asaletini asla gölgeleyemez. Bir yerde 3-5 terörist çıkıp milletin huzurunu kaçırabilir, buna karşılık on binlerce yüz binlerce kahraman oraya gelir, hayatı pahasına milletini ve vatanını korur. Bugün GATAda yaralılarımızı ziyaret ettim, yine bakıyorsunuz Genelkurmay Başkanımız kendilerine hazır mısın dediğinde, hazırım komutanım diyor.
BU TOPRAKLAR VATANIMIZ OLARAK KALMAYA DEVAM EDECEK
Bu iman meselesidir. Bu işe farklı bakanlar istedikleri kadar alçalsınlar, biz dirayetimizi kaybetmeden mücadelemize evelallah devam edeceğiz. Çünkü bizim başka vatanımız yok. Tüten son ocağa, çarpan son kalbe kadar bu topraklar vatanımız olarak kalmaya devam edecek.
Türkiyeyi üzerinde diledikleri gibi operasyon yapabilecekleri bir ülke sananlar 1 asırdır defalarca yanıldıklarını gördüler. Şimdi Güneydoğudaki ilçelerde görüyorlar.
Yeni Türkiyenin inşası yolunda adım adım ilerliyoruz. Dünyadaki tüm mağdurların her geçen gün daha güçlü sesi haline geliyoruz. Dünyada mazlumlar Türkiyenin sesini bekliyor, sizi bekliyor, bizi bekliyor.
Mazlumların sesi deyince Muhammed Aliyi anmadan geçmek olmaz. Bu gece cenazesine katılmak, kendisini ebediyete uğurlayanlar arasında olmak üzere bir heyetle Amerikaya gidiyoruz.
MUHAMMED ALİ KORKUSUZ BİR YÜREKTİ
Muhammed Ali bizim çocukluğumuzun ve gençliğimizin efsane ismiydi. Rahmetli halamın oğlunun evinde siyah beyaz televizyonu vardı, sabah 4lerde gider orada Muhammed Alinin boks maçını izlerdik. İnsanlar televizyon bulabildikleri her yerde toplanırdı. Bu insanların boksla herhangi bir ilgileri olmayışına rağmen o insanlar niçin toplanıyordu biliyor musunuz? Çünkü Muhammed Ali onlar için dövüşüyordu. ABD gibi zor bir ülkede Müslümanlığını açıkça ifade eden korkusuz bir yürekti. Dünyada mazlum ve mağdur kim varsa onun için dövüşüyordu. Vurduğu her yumruk zalimlere, katillere gidiyordu.
SAVAŞA GİTMEYİ KABUL ETMEDİ
Dünyada ne kadar güçsüz, muhtaç, ezilmiş varsa yumruğunu onlar için sallıyor, zaferlerini onlar için kazanıyordu. Vietnamda savaşa gitmeyi kabul etmemişti. 5 yıl mahkumiyete, para cezasına rağmen savaşa gitmeyi kabul etmedi. Yürek buna denir, dik durmak buna denir, omurgalı olmak buna denir.
Gençlik teşkilatı görevi yaptığım zaman Türkiyeye gelmişti. O zaman birlikte Cuma namazı kılma imkanımız olmuştu. Mekanı cennet olur inşallah.
DERDİNİ DİLEMEDİĞİNİZ TEK BİR EV KALMAMALIDIR
Muhtarlarımıza Ramazanda da çok önemli görevler düşüyor. Mahallenizde, köyünüzde, kapısını çalmadığınız, derdini tespit etmediğiniz tek bir ev kalmamalıdır.
Bir cumhurbaşkanı olarak ben ülkemin her yerine ulaşamam ama sizler bir mahallede cumhurbaşkanınızın temsilcisisiniz. Bir yerde bu fakirin siz gözüsünüz, elisiniz, duyan kulağısınız.
Ramazan ayının daha hayırlı bir geleceğin müjdecisi olmasını Rabbimden diliyorum.