Güncel Haberleri › Ethem Sancak: Devrimin mimarı Erdoğam haberi - Devrim deyince sadece Komünist devrim akla gelmez. Sosyal devrimden bahsediyorum. 13 yıldaki değişime bakın. - BMC ihalesi TVlerin önünde şeffaf olarak yapıldı. - Dışa bağımlılıktan kurtulmamızı istemeyenler bizi hedef alıyor. - Fransa 4 kez sistem değiştirdi. - Asyanın sesi olacak yeni medyayı kuracağız.
Haber Merkezi İlgili Videolar
Bıçak Sırtı - 13.05.2015 - 1. Bölüm
Bıçak Sırtı - 13.05.2015 - 2. Bölüm
Bıçak Sırtı - 13.05.2015 - 3. Bölüm
Bıçak Sırtı - 13.05.2015 - 4. Bölüm

ES Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Zaman başta olmak üzere Paralel örgüt yayın organları tarafından ortaya atılan BMC iftirasına net cevaplar verdi.

Sancak, şeffaf ihale ile 751milyon TLye aldıkları BMCnin ödenmeyen borçlarını da ödeyerek 1 milyar TLye mal ettiklerini belirtti. 24 TVde Ersoy Dedenin sunduğu Bıçak Sırtı programına konuk olan Ethem Sancak, Türkiyenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Asyanın kurcu ülkesi olacağını da söyleyip, savunma ve medyaya yatırım yapacağını anlattı. Sancak, kendisine ‘Yakup Cemil diyen Doğan Medyası yazarına da ‘Kim Yakup Cemil göreceğiz dedi. Es Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak şunları anlattı:

“Bizim alışverişimizde asla bir hile hurda olamaz. Ben hayatım boyunca şeffaf bir girişimciydim. Hiçbir zaman da hile hurdaya kaçmadım. 1980 yılından sonra girdim ticarete. O süreçte her zaman şeffaftım. Halka açık bir şirket olmamama rağmen bütün sonuçlarımı halkla paylaşıyordum. Çalışanlarımla paylaşıyordum. Tedarikçilerimle paylaşıyordum. 13 kişiyle başladığım işi bitirdiğimde 20 binin üzerinde çalışanım vardı. Bu şekilde sattım. Bu süreçte de Türkiyede ilk 100 şirket sıralamasında (ilaç dağıtım şirketi Hedef Alyans) 13üncülüğe kadar yükseldik. 4 ülkenin ilaç dağıtım sistemlerinin hakimi bizdik. Erdoğanla tanışmadan önce Forbesin zenginler sıralamasında ilk 20de idim. Şimdi 100de bile değilim. Ama Onun yürüttüğü özgürlük ve demokrasi mücadelesine katılmasaydım kendi geçmişime ihanet edecektim.  Benim 2 milyar dolarlık servetim vardı.”

Her zaman şeffaf olduk

“Şeffaf bir girişimciyim. BMC olayı da çok şeffaf yürüdü. Biliyorsunuz BMC, TMSFnin tedbir olarak Çukurovayla (Karamehmet) olan ilişkilerinin bir sonucu olarak el  koyduğu bir şirketti. Fakat Karamehmetle olan hesapları kendilerince çok kabarıktı. Dolayısıyla zaten neredeyse bütün şirketlerine el koydular. Ben medyaya girmeye karar vermiştim. Stratejik bir karardı bu. Karamehmetin medya grubuyla (Akşam, Güneş, 360, iki radyo, dergiler...) bir pazarlığa oturdum. Biz alışverişi TMSFyle yapmadık. TMSF,  el koyduğu için gözlemcilik yaptı ve veto hakkı vardı. Karamehmetin çok saygın temsilcisiyle aylar süren bir pazarlık ettik. Şirketlerin bütün varlıklarını ve borçlarını üstlendim. 62 milyon dolara aldık orayı.”

CNN ve BBCye rakip medya

“İki stratejik işe yatırım yapmaya karar verdim. İlaç da çok stratejik işti. Onu konsolide ettik. En küçük ilaç deposu olarak girip en büyük ilaç dağıtıcısı oldum. İki stratejik sektöre girmeye karar verdim. Biri medya... Hegemonya mücadelesi medya ile başlıyor. Bizim de önce ülkemizin sonra Asyanın sesi olacak yeni medyayı inşa etmek gerekir. El ele verip diğer katılımcılarla bu sektörü Asyanın sesi olacak CNN, FOX, BBC ile rekabet edecek bir medya oluşturacağız. Asyada buna uygun zemin var.”

LİDER 300 YILDA BİR GELİR

“Erdoğam, 300 yılda bir Allahın nasip ettiği liderlerden biri. Allah Türklere yüz yılda bir böyle bir lider veriyor. Türkler peşinden gidince harikalar yaratıyorlar. Bazen harcıyorlar Menderesi harcadıkları gibi. Romalılar Sezarı öldürdü, Roma çöküşe geçti. Bunlar oluyor.”

‘İFTİRA AT  İZİ KALSIN  DÖNEMİ BİTTİ

“Türkiyede vesayeti kırmak için giriştiğim 2008den farklı olarak ‘Yeni Türkiye iddiasıyla girdim medyaya. Onu da başardık. İki şirketi gönüllü kararıyla aldık. Şimdi paralel yapı “TMSF sanki zorla Karamehmetten almış, bana vermiş gibi” yazıyor. Bunların hepsi yalan. Zaten bu konudaki iddialarına karşılık olarak da avukatlarımız dağ gibi davalarla karşılık veriyor. Kazandığımız yüzlerce dava var, daha da kazanacağız. Dünkü Zamanın manşeti de bugün mahkeme kararıyla durduruldu. Arkası gelecek... Öyle iftira at izi kalsın dönemi bitti. Türkiye, sahipsiz değil. Bunun bedelini ödeyecekler. Türkiye, bir hukuk devleti. Üç gün önceki kararlar da gösterdi. Yanlış yapan ve hatalı karar veren hakimi bile kulağından tutup attı. Bu çok önemliydi. Veya darbeye kalkışan savcıyı da rütbesine bakmadan ihraç etti. Daha arkası da gelecek. Dolayısıyla bu yalanların hesapların vecekler.”,

BMCYİ AYAĞA KALDIRDIK

“BMC için dedik ki ihaleye çıkın. Herkese açık olsun. Çok açık ve şeffaftı. Televizyonların önünde cereyan etti her şey. Başkaları girmedi. Çünkü onların parasıyla orası ancak 300 milyon ederdi. Biz zaten girip 751 milyon verince dediler ki, bunun arsası 1.5 milyar eder. Şu anda bütün İzmirde 1.5 milyar liralık arsa yok. Bir de, “Siz BMCyi aldınız, sizin derdiniz kamyon değil, oraya AVM yapacaksınız” dediler. Çok şükür biz BMCyi 6 ay içerisinde ayağa kaldırdık. 1 milyara mâl oldu bize BMC. Dünyanın ilk silah sanayisini kuranlardan biriydik biz. Cumhuriyetin kurucusu Kocatepeden iner inmez hemen Makine Kimyayı kurdurttu. Ama Makine Kimya halen piyade tüfeğimizi yapamıyor. Hatta o dönem savunma sanayisini geliştirmeye çalışan yurtsever girişimciler hapislerde çürütüldü. Bir Nuri Demirağ var ki, 1930larda Kayseride uçak fabrikası yaptı. İngilizler 20 tane sipariş verdiler. Ama sonra gelen iktidarlar her ne hikmetse dışa bağımlılığın verdiği, dışa kulluk etmenin verdiği, Tanzimat kafalılığın -bazı aydınlarımızda var olan-, etkisiyle bu girişimcileri derdest ettiler, hapishanelerde çürüttüler. Vecihi Hürkuşlar, Demirağlar... Ve tamamen biz bir acente ülkeye dönüştük. Buna bir son vermek lazımdı. Biz BMCyi onun için aldık. Hedefimiz, 20 yılda savunma şirketleri içinde dünyada ilk ona sokmak.“

FRANSA 4 KEZ SİSTEM DEĞİŞTİRDİ

“Ben 20 yıldır savunuyorum. Bizim başkanlık sisteminin esası şudur: Bir çok yöntemi aynı potada eritmektir. Yerelliğin güçlendirilmesi, sivil toplumun güçlendirilmesi, yerel meclis inşası ve toptan bir demokrasi mahvelleri yaratmak. Üstünde de çok kavimli toplulukların temel stratejilerini savunacak güçlü yürütme... Türklerin geleneğinde var olan hukukla denetlenmesi. Yasanın parlamento tarafından yapılması. Biz Fransızların icat ettiği parlamenter sistemi aldık. Kendimize benzettik. İmparatorluk sistemini ABDye verdik biz Frenkleştik. Frenkler dört kere değiştirdiler, yarı başkanlığa beşincide geçtiler. O sistem Fransayı küçülttü. Kent devletinden oluşan İtalya, hala şehir devleti... Kanun getiriyorlar, koalisyonu yasaklıyorlar, başkanlığa gidecekler. Esası budur. Kaçınılmaz sonuç bu. Tüm bunlar ortada dururken Fransız bile kendini beş kere değiştirirken, Frenk sistemine sarıldık, onu da savunuyoruz. Onu da asker sivil bürokrasinin vesayetine verdik. Ülkemiz gelişmesiz kaldı.”

BU SORULARA CEVAP VERSİNLER

“BATILILIK bizde 1838de başladı. Aydınımız Frenk (Batı) hayranı oldu. Bana Yakup Cemil diyen entelektüel/aydın, Batı hayranlığını ifade etme için bin tane makale yazıyor, kendi tarihini bilmez. Aynaya baksa, patronuyla kimin Yakup Cemil olduğunu görecek. Yakup Cemili bilenler bilir. Kullanılan bir piyondur. Tetikçi.. Bana Yakup Cemil diyen yanıt versin; Milliyet Gazetesi nasıl el değiştirdi? Abdi İpekçinin öldürülmesiyle bir ilişkisi var mıydı? Erol Simavi nasıl kaçırtıldı Türkiyeden ve nasıl el değiştirdi Hürriyet. Neyin karşılığında? Dışbank kaça alındı kaça satıldı. POAŞ nasıl alındı, satıldı. Kimler esir edilerek ve tetikçilik yaptırılarak satıldı. İş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçu, nasıl teslim oldu? Ve arkasından gelen müdür Dışbank ile POAŞ satışına nasıl onay verdi. Buralardan ne kadar servetler elde edildi. Asıl havuz bu.”

İsraile ilk özrü O diletti

“Marksı iyi bilenlerdenim. Das Kapitali üç kere okudum. 13 yaşımdan beri her gün üç saat kitap okurum. Tarihe merakım var. Marks ne diyor ‘İnsanlık tarihinin en büyük sosyal devrimcisi kimdir diyorlar. ‘Bedevi bir çöl toplumundan 50 yıl içinde bir ucu Çinde bir ucu Liberyada olan toplum yaratabilmiş başkası yok diyor. Erdoğanın yaptığı da devrimdir. Kimisi inkılap der. Kimi devrim der. Devrim deyince sadece Komünist devrim akla gelmez. Sosyal devrimden bahsediyorum. 17 milyon orta sınıf var. Milli gelir 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Sistemi değiştirelim 25 bin dolara çıkacak beş altı yılda. Az buçuk demokrasi uyguladık 80 yılda 250 milyar dolardan 800 milyar dolara çıktık. Dikilen elbise 80 yıl önce 200 milyar dolara göreydi. Çölde buğday olmaz. Sosyolojik koşullar değişmeyince uygarlık kuramazsınız. On yıl önce böyle bir adam düştü önümüze. Böyle bir çalışkan adam var mı? Gerçeği söylemek bir insan onurudur. Söylememek onursuzluktur. Susan dil şeytandır. Bildiğini söyleceksin. Dalkavuklukla ne alakası var.  Türkiyedeki on üç yıldaki değişime bakın. Marmaraydan, üçüncü köprüye. Tarımdaki atılıma. Orta sınıfın ortaya çıkışına. Bu liderin sayesinde oldu. Başarısız olsaydı ona yazılacaktı. Dik durdu. Yiğitçe durdu. Yüz yıldır bu kadar cesur lider geldi mi. One Minuteyi gördün. 5 bin yıldır İsrailliler kimseden özür dilemediler. Erdoğan onlara özür diletti.

MEVLANA VE ŞEMS GİBİ

“Ünlü filozof değişmeyen tek şey değişimin kendisi diyor. Solculuğun alfabesi. Gençliğim boyunca ben hep eşitlik ve özgürlük için kavga verdim. Pervaride ağalığın kadınlar üzerindeki ağır baskısı üzerine solculuğa başlamıştım. İstanbulda üniversiteye geldim. O günlerde adaletin ve özgürlüğün bayrağını solcular taşıyordu. Müslümanların iyileri zindanlardaydı. Geri kalanlar da Demirelin peşinden gidiyordu. Süreç içinde Çin ve Rusyadaki uygulamanın insanlara mutluluk getirmediğini gördüm. 80den sonra başladı bunlar. Biz Sovyet, Rus, Çin devriminde bazı şeyleri aramışız ama kendi devrimimizden habersisiz. Abdülmecitten beri Batı kafalı aydınlar kendi tarihine düşman yetişti. Kendi medeniyetimi izledim. Türkiyede büyük sosyolojik dönüşüm vardı. Ceberrut devletin etkisiyle kentleşme arttı. Şimdi yüzde 80in altına düştü köylülük. Kentli sınıfa da önderlik edeceğim diyen Tayyip Erdoğan çıktı. Tanıdım, dürüstlüğünü gördüm. Erdoğanın eteklerine tutunup oradan bir şey beklemek niyetim yoktu. Siirt seçimleri vesilesiyle Siirtten başbakan çıksın diye, dürüstlüğünü, yiğitliğini gördüm, gördükçe de aşık oldum. Doğrusu solculuk dönemimde Mevlana ile Şemsin arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki,  böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor..”