Bakan Adil Karaismailoğlu, Haydarpaşa Garı Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı'nda incelemelerde bulundu. Alandaki çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi alan Karaismailoğlu, devam eden arkeolojik kazı çalışmalarını yerinde inceledi.

Karaismailoğlu, burada yaptığı açıklamada, 2. Abdülhamit döneminde 30 Mayıs 1906'da yapımına başlanan Haydarpaşa Garı'nın 19 Mayıs 1908 'de tamamlanıp hizmete girdiğini belirtti.

Sonrasında 1979 yılında "Independenta" adlı petrol yüklü Romen tankerinin İstanbul Boğazından geçerken, Haydarpaşa Garı'nın açıklarında patladığını aktaran Karaismailoğlu, "43 gemi mürettebatının öldüğü, 27 gün süren büyük yangına ve çevre felaketine yol açan kazada Haydarpaşa Garı'nın camları ve tarihi renkli vitrayları da parçalanmıştır. Maalesef 28 Kasım 2010'da çıkan yangından dolayı da Haydarpaşa Garı'mızın çatısı çöktü, dördüncü katı tamamen kullanılmaz hale geldi ve yapı büyük zarar gördü." diye konuştu.

Bakan Karaismailoğlu, Anıtlar Kurulu onayı ile 2 etap halinde devam eden çalışmalar kapsamında çok önemli aşamalar kaydettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Kurul izinleri ve İstanbul Arkeoloji Müzeler Müdürlüğü'nün kontrolünde, 1. etap olan Haydarpaşa Gar Binası'nın komple tadilatı çalışmalarını 15 Şubat 2019 tarihinde tamamladık. Diğer taraftan Haydarpaşa Gar Binası ve Müştemilatı 2.Etap Restorasyonuna devam ediyoruz. Çalışmalar sırasında Kalkedon şehrine ait olduğu düşünülen tarihi yapılar çıktı. Yine, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından peron araları ve çevresinde yapılan kazılarda Osmanlı, Roma, erken ve geç Bizans dönemi yapı temellerine rastlandı.

Hiç şüphesiz İstanbul, kültür turizmi, inanç turizmi, gastronomi, sağlık, spor ve kongre turizmi açısından her çeşit turistin ilgisini çekebilecek, turizme dair her alanda sözü olan, emsali bulunmayan bir şehir. Özellikle binlerce yıl öncesine uzanan medeniyetlerden miras kalan tarihi varlıkları ile kültür turizmi açısından dünyanın en önemli ve en zengin şehirlerinden bir tanesi. Dünya Turizm Örgütü tarafından açıklanan dünya turizm verilerine baktığımızda da İstanbul'u dünyada en çok ziyaret edilen ilk 10 şehirden biri olarak görüyoruz."

Medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürel olarak fark yaratan İstanbul için ne yapılsa az olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, "Bu bağlamda ana amacımız, İstanbul'un sahip olduğu bu eşsiz birikimleri korumak ve en doğru şekilde tanıtmak. Bu noktada, hem Haydarpaşa Garı'nda yürüttüğümüz restorasyon çalışmalarını hem de gar sahasında gün yüzüne çıkan tarihi değerleri dünyada bir ilk olacak. Haydarpaşa'yı Arkeopark ve Gar Kompleksi tasarım konseptiyle paylaşacak olmamızı hem İstanbul hem de Türkiye için çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz." dedi.

Karaismailoğlu, Haydarpaşa Garı'nın sadece İstanbul'un tarihi açısından değil tüm Türkiye'nin tarihi açısından değeri bulunduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul'un simgelerinden olan Gar, adeta toplumsal belleğimizin ve şanlı tarihimizin ortak simgelerinden biridir. Haydarpaşa Gar Binası'ndaki restorasyon çalışmalarımız titizlikle devam ederken Gar Sahasındaki arkeolojik kazı çalışmaları sürüyor. Bugüne kadar yapılan kazılarda, M.S 4. yüzyıla kadar uzanan, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait yaygın mimari kalıntılar ile MÖ 5., MS 7. yüzyıllar arasındaki dönemlere ait yaklaşık 12 bin adet sikke, cam ve seramik gibi eserler ortaya çıkarıldı.

Mimari kalıntılar arasında, liman arkası yapılar olarak tanımlanan dükkanlar, konutlar, sosyal dokunun bir parçası olan kilise ve hamam kalıntılarına ulaşıldı. Çok büyük sayıda sikke bulunması bu bölgenin ticari bir merkez olduğunu göstermektedir. Peronlar ve peron hatları bölgesinde arkeolojik kazılar yüzde 95 oranında tamamlanmış, kalıntıların rölöve alım çalışmalarına başlanmıştır. Tüm eserler temizlenerek dokümante edilmekte, arşivlere kaydedilmekte ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne taşınmaktadır."

Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarının doğal olarak proje çalışmalarında gecikmelere neden olduğunu belirten Karaismailoğlu, "İnsanlığın ortak mirası bu tarihi kültür değerlerine karşı kayıtsız kalamazdık. Kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların yaygınlığı, tarihi ve kültürel önemi ve alanın önemli demiryolu miras kimliğini göz önüne alarak, arkeolojik buluntulara zarar vermeden ve alanın tarihi kimliğinin korunmasını sağlayacak şekilde hat ve peron yerleşimini revize ettik. Alanın tarihi ve kültürel miras kimliğinin korunması, ortaya çıkarılan arkeolojik kalıntılar ile Demiryolu Mirası olan mevcut tarihi binaların konservasyonu/restorasyonu ve bunların kamuya sergilenmesini içeren bir Arkeopark Konsepti ve Çevre Düzenleme Projesi'nin geliştirilmesini kararlaştırdık." diye konuştu.

Karaismailoğlu, bu doğrultuda; konusunda yetkin, nitelikli bir ekiple, ilgili kanun ve yönetmelikler doğrultusunda geliştirilecek konsept tasarımı, ilgili kurumlar ile koordinasyon içinde hazırlayacaklarını aktararak, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onayını alacaklarını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, çalışmalarını alanın güncel kazı saha verilerine göre yeniden ele aldıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Hat ve peron planını revize ettik. Yeni yapılacak Bakım Atölye Binası yapımını iptal ettik. Tren parklanma hatlarını alandan kaldırdık ve silolar bölgesinde sayı ve uzunluk ihtiyacına göre optimize edilmiş gare hatları oluşturulmasını kararlaştırdık. Yapılan yeni hat ve peron planına göre, Haydarpaşa Gar Sahasına 3 hatlı giriş, 4 adet peron hattı ve 210 metre uzunluğunda 3 adet yolcu peronu, kuşak hattı, liman bağlantı hattı ve liman bölgesinde oluşturulacak gare hatları imalatı yapacağız. Tarihi Haydarpaşa Gar Alanı; Arkeopark ve Gar Kompleksi tasarım konseptiyle Türkiye ve dünyada bir ilk olacak. İstanbul'un tarihine ışık tutan Arkeopark, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi ve alternatif ulaşım olanakları ile gerek İstanbullular gerek yerli ve yabancı turistler için bir çekim noktası haline gelecek."

Karaismailoğlu, İstanbul'un ulaşım olanaklarının gelişmiş olmasının da turizm faaliyetlerinin gelişmesi açısından çok önemli olduğuna işaret ederek, bu noktada, son 20 yıl içeresinde hayata geçen Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara ve İstanbul-İzmir Otoyolu gibi dev ulaşım yatırımları ile İstanbul'un ulaşım ağını her modda üst seviyeye çıkardıklarını söyledi.

İstanbulluların ve İstanbul'a gelen ziyaretçilerin şehir içinde daha hızlı ve kolay ulaşım imkanına kavuşması için de şehir içi raylı toplu taşımacılık altyapısının gelişmesi adına da çok önemli projeler hayata geçirdiklerini aktaran Karaismailoğlu, "Şu anda İstanbul'da Bakanlığımız tarafından 7 hatta raylı sistem yapım çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bunlar; Gayrettepe-Kağıthane-Eyüp-İstanbul Havalimanı Metrosu, Küçükçekmece Halkalı-Başakşehir-Arnavutkoy-İstanbul Havalimanı Metrosu, Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosu, Bakırköy-Bahçelievler-Güngören-Bağcılar Kirazlı Metrosu, Başakşehir-Kayaşehir Metrosu, Altunizade-Ferah Mahallesi-Çamlıca Metrosu ve Kazılçeşme Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon projesidir." ifadelerini kullandı.

Karaismailoğlu, bu 7 projenin toplam uzunluğunun 103,3 kilometre olduğunu hatırlattı. İstanbul'da kurulu raylı sistem ağının uzunluğunun 263 kilometre olduğu bilgisini veren Karaismailoğlu, "Yapımı devam eden projelerimizin tamamlanmasıyla birlikte, bu uzunluk 366,3 kilometreye çıkacak ve İstanbul'un kent içi raylı sistem ağının yüzde 50'sinden fazlasını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak yapmış olacağız." dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, bakanlık olarak İstanbul'da tamamladıkları bir önemli projenin daha olduğuna dikkati çekti. Yaklaşık 1 yıl önce açılışını gerçekleştirdikleri Çamlıca Kulesi'nin de İstanbul'un değerine değer katan bir eser olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

Çamlıca Kulesi'nde başlayan yayıncılık faaliyetleri ile dünyada ilk defa 100 radyo yayını aynı noktadan birbirinin güçlerini kesmeden ve frekansları birbirine karıştırmadan gerçekleştirdik. Bu başarısı ile dünyada radyoculuk alanında takip edilen bir merkez haline gelen Çamlıca Kulesi'nin ülkemize kattığı değer sadece yayıncılık alanıyla sınırlı da kalmadı. Elektromanyetik kirlenmeye ve görüntü kirliliğine neden olan eski 33 anten kaldırıldı ve onların yerine ülkemize simgesel bir yapı kazandırıldı.Yerli ve yabancı pek çok turistin ilgi odağı oldu ve bir yılda 563 bin kişi Çamlıca Kulesini ziyaret etti. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum ki biz projelerimizi mimari estetikleriyle eşsiz yapılar olarak inşa ediyoruz. Biz bu dev eserler ve simge yapılar ile İstanbul'u çok kıymetli bir marka şehre dönüştürdük. Bu noktada, hayata geçireceğimiz tüm projeleri turizmin gelişmesi açısından da değerlendirerek, taşıdıkları bu özel anlam nedeniyle de hep estetik ve özgün mimari gözeterek yapmaya devam edeceğiz.

Nasıl ki 20 yıldır ülkemizin kaderini birilerinin eline bırakmadıysak, 20 yılda asırlık hizmeti ortaya koyduysak, ortaya koyduğumuz projelerimizi hayata geçirirken de sadece ve sadece vatandaşlarımızı düşündüğümüzü bilmenizi istiyorum. Milletimiz için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çalışmalarımız tamamlandığında Haydarpaşa Garı hem yapılan restorasyon çalışmaları hem de Arkeopark projesiyle İstanbul ve ülkemiz için önemli bir kültür, turizm ve ulaşım merkezi ve çekim noktası haline gelecek." .

Arkeopark, Hyadarpaşa, Çamlıca Kulesi, Ulaştırma bakanlığı, Karaismailoğlu