PKK yandaşları Haziran 2014te Diyarbakırın Lice İlçesindeki olayları protesto etmek için Hürriyet Mahallesinde yol kesip, müdahale eden polise taş ve molotofkokteyli ile saldırdı. Bunun üzerine polis, tazyikli su ve biber gazıyla göstericileri dağıttı. Göstericiler ara sokaklara kaçışırken, başından vurulan İbrahim Arasın cesedi bulundu. İbrahim Arasın polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu öldüğü öne sürüldü. Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumunda yapılan otopside, ölümün ateşli sillah yaralanmasına bağlı olarak gerçekleştiği belirtildi. İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu olayla ilgili raporunda şu ifadeler yer aldı:
Ölüm ateşli silah yaralanmasına bağlı, kafatası ve yüz kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiştir. Arasın kafatasında mermi giriş çıkış yarası tespit edilememiştir. Kişinin ölümüne neden olan yüksek kinetik enerjili harp silahı veya kapsülünde domdom kurşunu bulunan av tüfeğiyle bitişik, bitişiğe yakın veya yakın atış mesafesinden meydana gelen atışla husulü mümkün olmuştur.
ÇOCUK ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Polisin yaptığı çalışmada İbrahim Aras cinayet şüphelisinin S.A. olduğunu belirledi. Poliste 9 ayrı suçtan kaydı bulunan S.A., ekiplerin asayiş kontrolü sırasında Eminağa Caddesinde yakalandı. İbrahim Arası pompalı tüfekle ateş ederek öldürdüğü iddia edilen S.A. tutuklandı. Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianamede ise gizli tanık Alanyanın ifadelerine yer verildi. Gizli tanık Alanya, İbrahim Arasın öldüğü yerde S.A.nın elinde av tüfeğiyle bulunduğunu belirterek, İbrahim ile S.A.nın arasında 2- 3 metre mesafe vardı. İbrahim yere düşerek başından kanlar aktığı sırada S.A. endişeli ve hızla uzaklaştı. İbrahim vurulduktan sonra herkes polisi suçladı. Bu olayı herkes S.A.nın gerçekleştirdiğini bilip konuşmasına rağmen, kimse korkudan ifade veremedi dedi.
Yaşı 15ten küçük olan S.A. hakkında çocuğu kasten öldürme suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 8inci Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Hakim karşısına çıkan S.A., suçlamayı kabul etmeyerek, Mahalledeki eyleme katılmadım. Evimde yatıyordum. Atılan gazlardan rahatsız olunca kalktım. Sokaktan çığlık sesleri duyunca dışarı çıktım. Mahalledekiler bağırarak koşuyordu. Bir çocuğun öldüğünü söylediler. Olay yerine gittiğimde yerde bir çocuk yatıyordu üzeri örtülüydü. Ben öleni tanımam hayatım boyunca görmedim diye savunma yaptı. Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığından ölüm olayını aydınlatabilmek için yeni bir rapor alınmasını kararlaştırıldı.
DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT ETTİ
Karar duruşmasına çıkan S.A. savunmasını tekrarlayarak suçlamayı kabul etmedi. İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelen yeni raporda da eski raporda belirtilen tespitlere yer verilirken Gaz fişeği kapsülünün çarpması, molotofkokteyli, yaralayıcı, bereleyici, delici, kesici alet ve kısa namlulu ateşli silah yaralanması ile oluşmasının mümkün görülmediği belirtildi. Mahkeme heyeti, S.A.nın delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verdi.
2 Şubat 2015de de, semt pazarında av tüfeğiyle ateş açarak Yasemin Kayanın ölümüne neden olduğu iddiasıyla yargılanan S.A., yaşının küçük olması nedeniyle 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
DHA-Adana - Salih ÜÇTEPE
