Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 1701 kez okundu. | Guncel Haberleri
Haberin Tarihi :   16 Aralık 2017 - 20:01

İbrahim Kalın yazdı: Kudüs satılık değil

Büyüt
Küçült
İbrahim Kalın yazdı: Kudüs satılık
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesi için Kudüs satılık değil başlıklı bir yazı yayımladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kudüs, popülizm ve tek taraflılık uğruna takas edilebilecek bir şehir veya herhangi bir fiyata satılık değildir. Eğer Trump yönetimi, Ortadoğuda barışı gerçekten istiyorsa önce İsraile on yıllardır süren işgali bitirmesini, aşağılama ve mülksüzleştirme politikasından vazgeçmesini söylemeli ifadesini kullandı.

Trump yönetiminin, Kudüsü İsrailin başkenti olarak tanıma ve ABD elçiliğini Tel Avivden Kudüse taşıma kararına işaret eden Kalın, bunun zaten kırılgan olan Ortadoğu barış süreci ve uluslararası diplomasinin yüzüne indirilmiş bir tokat niteliğinde olduğunu belirtti.

Kalın, tahmin edildiği gibi dünyanın her yerinden kınama ve red mesajlarıyla karşılandığını, ABD in hala bu kararını geri alıp Doğu Kudüsü Filistin devletinin başkenti olarak kabul etme imkanının bulunduğunu vurguladı.

Barış sürecini yeniden canlandırmanın başka bir yolu olmadığını kaydeden Kalın, Trump yönetimi, aldığı kararın İsrail ve Filistin arasında diyaloğu sağlayacağını iddia ediyor. Ancak Kudüsün tarihi, dini ve yasal statüsüne saygısızlık yapmanın nasıl doğru bir adım olarak değerlendirilebileceği meçhul. Hatta bu kararla zaten can çekişmekte olan barış umudu, daha büyük yara aldı. ifadelerini kullandı.

ABDNİN PLANI ÖLÜ DOĞMUŞTUR

Kalın, Amerikalı yetkililerin aylardır barış görüşmelerini yeniden canlandıracak bir plan üzerinde çalıştıklarını söylediklerini hatırlatarak, Ama henüz ortaya çıkan somut bir sonuç olmadı. Tabii eğer Kudüs kararı, bu yeni yaklaşımın parçasıysa Amerika ın planı ölü doğmuştur diyebiliriz. değerlendirmesinde bulundu.

Artık Amerikalıların, Kudüsün istedikleri gibi satışa koyabilecekleri bir gayrimenkul olmadığını anlamaları gerektiğine dikkati çeken Kalın, yazısında şu ifadelere yer verdi:

ABD in Kudüs kararı, popülizm ve tek taraflılığın zehirli bir kombinasyonu olarak görülmeli. Kudüsü, İsrailin başkenti olarak tanıyan Trump, sadece 70 yıllık Amerikan dış politikasını geri çevirmedi. Aynı zamanda geçmişi 1967ye kadar uzanan bir dizi BM Güvenlik Konseyi kararını da ihlal etmiş oldu. Bugün tüm dünya, Filistin halkının ve iki devletli çözümün yanında duruyor. Buna Papa ve diğer Hristiyan kiliseleri ve toplulukları da dahil.

Üstelik Trumpın bu hatalı kararı, bir hayra vesile oldu. Arap Baharı ın başlaması ve DEAŞ terör örgütünün yükselişiyle birlikte Filistin konusu unutulmuştu. Şimdi ABD, kendi eliyle bu meseleyi yeniden küresel gündemin merkezine koydu. Şimdi bu enerjiyi kullanarak kalıcı ve adil bir barışı sağlamalıyız.

BU TARİHİ KARAR, FİLİSTİN DAVASINA YENİ BİR ENERJİ VERECEK

Kalın, geçen yıllarda Filistinlilerin, barış sürecinin zeminini oluşturmak için üzerlerine düşenin fazlasını yaptıklarına değinerek, 2017 yılının başında Hamasın, yeni bir siyasi belge yayınlayarak 1967 sınırlarını kabul ettiği ve Yahudilik ile Siyonizm arasında kesin bir ayrım yaptığını ifade ettiğini anımsattı.

Ekim ayında ise Filistinli siyasi partiler Hamas ve Fetihin bir anlaşma yaparak müzakerelere tek ses olarak katılmayı kararlaştırdıklarını belirten Kalın, ancak İsrail tarafında samimi ve ciddi bir muhatap bulamadıları için sürecin tıkandığını ifade etti.

Kalın, geçen yaz ise İsrailin bazı provokasyonlarla Haram el Şerifin statüsünü değiştirmeye çalışmasının, işgal altındaki bölgelerde ve Müslüman dünyanın tamamında çatışmalara neden olduğunu hatırlattı.

Bu olaylarda birçok kişinin hayatını kaybettiğini, şimdi ABD in verdiği Kudüs kararıyla da bu durumun daha da kötüleştiğini belirten Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

Yaşanan son gelişmeler ışığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın çağrısıyla İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri, 13 Aralık a İstanbulda bir olağanüstü zirve gerçekleştirdi. 30un üzerinde devlet ve hükümet başkanının iştirak ettiği zirvede, 57 üye ülke ile yarım düzine gözlemci üye temsil edildi. İİT, oy birliğiyle Kudüsü, İsrail işgali altında bulunan Filistin Devleti in başkenti olarak tanıdı. Bu tarihi karar, Filistin davasına yeni bir enerji verecek ve ciddi sonuçlar ortaya çıkaracak.

Bugün itibarıyla Filistin Devleti, 137 ülke tarafından tanınıyor ve bu sayı sürekli artıyor. Filistin halkının hakları açısından bu sürecin, İsrailin hamlelerinden ve hedeflerinden bağımsız olarak devam etmesi önemli. Bu süreç, BM tarafından ABD in tek taraflı Kudüs kararının iptal edilmesi ile devam edecek. ABD in veto kullanmasını beklediğimiz BMGK oylamasının ardından Genel Kurulda başka bir oylama yapılacak. Bu açıdan yaşanan süreç, Filistin halkının temel haklarının tüm dünya tarafından tanınması açısından hayırlı oldu.

Kalın, İstanbul Zirvesi in bir başka önemli sonucunun ise Kudüsün dini ve tarihi karakterinin korunması ve Filistinliler ile Kudüslülere destek verilmesi hususlarında taahhütlerde bulunulması olduğunu anımsattı.

Bu kapsamda İslami Kalkınma Bankası ve İİT bağlantılı farklı kuruluşlarca, bazı fonların kurularak Filistinlilere yardım etmelerinin sağlanacağını bildiren Kalın, Amerika ın Hristiyan-Siyonist çevrelerinde, Kudüsün Müslümanlar açısından bir anlam ifade etmediğini savunanların bir dinler tarihi dersi alması gerekiyor. Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs, İslamın en mübarek üçüncü camisine ev sahipliği yapıyor ifadesini kullandı.

Kalın, şehrin, Hz. Muhammedin gece yürüyüşünün ve göğe yükselişinin bir parçası olduğunu kaydetti.

Ayrıca ikinci halife olan Hz. Ömer 638 yılında şehri alıp burada yaşayan Hristiyan ve Yahudilerin haklarını tanıdığından beri Kudüsün, İslamın dini ve kültürel tarihinin bir parçası olduğunu ifade eden Kalın, 400 yıl boyunca Müslümanlarca yönetildiğini ve 1099da Haçlılara kaybedilene dek üç İbrahimi din tarafından paylaşıldığını hatırlattı.

Kalın, Selahaddin Eyyubi in, 1187de Kudüsü yeniden fethettiğinde Hz. Ömerin yolundan giderek tüm inanç gruplarını emanet olarak adlandırdığını ve Haçlılar tarafından Kıbrısa sürgüne gönderilen Kudüs hahambaşını geri getirdiğini belirtti.

Bölgenin güncel sorunlarının ise 1917de son Osmanlı askerlerinin şehri İngilizlere terk etmesiyle başladığını hatırlatan Kalın, yazısında şunları kaydetti:

İsrailliler ve onların Amerikalı ve Avrupalı destekçilerinin anlaması gereken, kutsal topraklarda yaşanan sorunların İsrail işgali sona ermeden asla bitmeyeceğidir. Barışın, güvenliğin, istikrarın, kalkınmanın, karşılıklı saygı ve güvenin tesis edilmesi, işgalin bitmesine bağlıdır. ABD ve İsrailin güçlü olan haklıdır yaklaşımı ancak kendi çıkarlarına zarar verir ve esasen bölgedeki barış ve güvenliğe yönelik en büyük tehdit yine bu yaklaşımdır. Kudüs, popülizm ve tek taraflılık uğruna takas edilebilecek bir şehir veya herhangi bir fiyata satılık değildir. Eğer Trump yönetimi Ortadoğuda barışı gerçekten istiyorsa önce İsraile on yıllardır süren işgali bitirmesini, aşağılama ve mülksüzleştirme politikasından vazgeçmesini söylemeli.





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024