Fatih haber,Haber fatih,Fatih YaÅŸam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 1776 kez okundu. | Guncel Haberleri
Haberin Tarihi :   11 Temmuz 2015 - 19:01

İslam salt hukuksal bir din haline geldi

Büyüt
Küçült
İslam salt hukuksal bir din haline
İSİPAB Genel Sekreteri Kılıç Artık Müslümanlar sanat üretemez hale geldiler. Sanatı ve estetiği olmayan, iç dünyası olmayan, salt hukuksal bir din haline geldi İslam dedi.

İSTANBUL  - EKREM KAFTAN 

İslam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Parlamento BirliÄŸi (İSİPAB) Genel Sekreteri ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Müslümanların sanat Ã¼retemez hale geldiÄŸini belirterek, Maalesef sahip oldukları veya ÅŸu an üzerinde durdukları sadece hukuksal bir din anlayışı olunca, sanatı ve estetiÄŸi olmayan, iç dünyası olmayan, salt hukuksal bir din haline geldi İslam dedi.

FerÅŸten ArÅŸa (Yeryüzünden Gökyüzüne) isimli İran sanatları sergisinin Cemal ReÅŸit Rey Konser Salonu fuayesindeki açılışında son eseri Sanat ve Tasavvuf hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kılıç, ilk kitabının Sufi ve Åžiir olduÄŸunu hatırlatarak, ÅŸunları söyledi:

İlk eserimde özellikle Osmanlı ÅŸairlerinin dünyasında yatan tasavvufi arka planı iÅŸlemeye çalıştım. Bilimsel gerçektir, tarih boyu sanatların, buna ÅŸiir dahil, bunların hepsinin arkasında bir dünya görüşünün, bir dinin, özellikle manevi yorumlarının yer aldığı bir gerçek. Ä°slam sanatlarının ve ÅŸiirinin özeline indiÄŸimiz zaman da benzer ÅŸeyi görmekteyiz. Birçok ÅŸairin tasavvufi zevki elde ettikten sonra metafiziÄŸe dair ÅŸiirler söylediklerini görmekteyiz. Ya ben öleyin mi söylemeyince diyen Yunus gibi, bazılarının manevi dert, bazısının toplumsal derdi kendine alarak, bu dertle hemhal olup ÅŸiir söylemeye baÅŸladığını görüyoruz. Arkamızda gördüğümüz levhada olduÄŸu gibi, Allahın adıyla baÅŸlarım ve yalnız ondan yardım dilerim dünya görüşünün, İranlı bir hattatın eserinde gördüğümüz gibi güzel bir nestalik levhaya dönüşmesi, bizim bu manevi dünya görüşümüzün, plastik sanatlara, görsellere dönüşmesini beraberinde getiriyor.

Müslümanların modern çaÄŸda sanat Ã¼retemez hale geldiÄŸini vurgulayan Kılıç, Maalesef sahip oldukları veya ÅŸu an üzerinde durdukları sadece hukuksal bir din anlayışı olunca, sanatı ve estetiÄŸi olmayan, iç dünyası olmayan bir din haline geldi Ä°slam. Maalesef salt hukuksal bir din haline geldi. Tabii ki bu, beraberinde bugünkü daralmaya, zihniyet dünyasının daralmasına ve sıkıntılı bir halin doÄŸmasına sebebiyet verdi. O açıdan, Ä°slam tasavvufunun İslamı bir estetik anlayışa yorumlamasındaki rolü çok önemlidir. Tarihi bir ara bölge olarak, -din neticede bir peygambere indirilen vahiy manzumesi- o vahyin iÅŸlenmek suretiyle estetize edilerek bir üretime döndürülmesi, birtakım ara bölgelerle, filtrelerle oluyor. Bu da bizim tarihimizde tasavvuf tarafından ifa edilmiÅŸtir diye konuÅŸtu.

Tasavvuf, bizi incelten zevklere sahipti

Tasavvuf, bizi incelten zevklere sahipti. Dolayısıyla incelen zevklere sahip olan kimseler de güzel ÅŸeyler yapıyordu. Mesela, musikideki besteleri yapabiliyorlardı. Åžiir söyleyebiliyorlardı. Çünkü bu, bir süreç diyen Kılıç, sözlerini şöyle  sürdürdü:

Bir Hadis-i Åžerifte Hazreti Peygamber Efendimiz diyor ki: Şüphesiz ki Allah güzeldir ve güzellikleri sever. Bunu mana olarak aldığınız zaman, bu sözün önce üzerinde düşünerek bununla hemhal olmaya baÅŸlıyorsunuz. Daha sonra bu güzelim sözü bir hattat çok güzel bir ÅŸekilde -bu, Türkİslam Eserleri Müzesinde duvarda asılı olan Kazasker Mustafa Efendinin bir levhasıdır, çok muhteÅŸem bir levhadır- meÅŸhur hattatın elinde levhaya dönüşmekte. Daha sonra bir müzehhip veya müzehhibeler topluluÄŸu elinde süslenmekte ve bir çerçeve ustası tarafından da etrafına çerçeve yapılmakta ve bir sanateserine dönüşmekte. Bu, bazen bir ayet olabilir. Buradaki ara bölge çok önemli. Tasavvufi metinlerde Allahın güzelliÄŸi ve güzelliÄŸi sevmesine dair uzun sohbetler edilir.

 Politik anlamda darbe yediler

Kılıç,  Ä°slam dünyasındasanat ve estetik alandaki daralmanın 20nci yüzyılın başından itibaren baÅŸladığını ifade ederek, Yüzyılın baÅŸlarından itibaren Müslümanların gerek siyasi gerek felsefi alanlardan geri çekilmesi, aslında Müslümanların zihniyet dünyasında daralmayı beraberinde getirdi. Tabii çok boyutlu bir olaydı.  Birçok faktörü var bunun. Neticede günümüze gelindiÄŸinde ise Müslümanlar, Ä°slam dünyasının genelinde daha çok politik arenada bazı ÅŸeyleri elde etme ve görünür olma çabası içindeler. Çünkü politik anlamda darbe yediler. Hem dış güçler tarafından hem de belki de lokal güçler tarafından kendi sahalarından kovuldular. Onun üzerine Müslümanlar da, daha dindarlar diyelim buna, sadece ve sadece bir aksülamel olarak siyasi alanda var olduklarını göstermek için bir ideoloji haline geldiler. Ä°slam dini, onların elinde bir ideoloji haline geldi deÄŸerlendirmesinde bulundu.





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2024 - 2025