Sevgili okuyucu, bu hafta “Bir Bilen” dostumla bir mezhep üzerine konuştuk. “Sevgili Dostum, dedim. Sizin mezhepler üzerine olan geniş bilginizin olduğunu biliyorum. Bu gün, Karmatilik konusunda konuşalım mı?
Dostum biraz düşündükten sonra:
Yazarımız Şerif Ali Hocamızla İslamın mezhep üzerine yazı dizisinin ilk yazısını sizlerle paylaşıyoruz,Fazla derinlere inmeden tarihi itibarı ile düşünce yapısı ve tarihe etkilerine kısa değinilen yazımızı okumak için lütfen tıklayın
Meşhur Hallac-ı Mansurun da mensubu bulunduğu Karmatiler, sık sık kıyam ediyorlardı. 890 ve 930 yılı ayaklanmalarında çok sayıda insanı katlettiler. Sanıyorum H. 317 yılındaki ayaklanmada Kâbeye girdiler ve pek çok hacı adayını kılıçtan geçirdiler. Kâbenin örtüsünü yırttılar, Zemzem kuyusunu tahrip ettiler. Hacerul-Esvedi de söküp Bahreyndeki Hacere götürdüler. O mübarek taş, yirmi iki yıl sonra Fatımi halifesi el-Mehdinin emriyle 339da tekrar yerine konulabildi. Karmatiler, egemenliklerini Hicaz, Bahreyn, Yemen ve Horasan gibi çeşitli bölgelerde uzun süre devam ettirdiler.
SLOGANLARI VE TELKİNLERİ
Şerifciğim, Karmati liderler, İşçi, köylü ve daha çok yoksullardan oluşan müritlerine şu düşünceleri telkin ediyorlardı:
“Sizler birbirinizin refikisiniz (yoldaşısınız). Her şeyinizi paylaşacaksınız.
İmam Caferi Sadıkin torunu ve İsmailin oğlu Muhammed ölmüştür. Ama bir süre sonra o tekrar gelecektir. Aslında o ölmemiş, kaybolmuştur ve geri dönecektir. Çünkü 8. bir imam olmayacaktır.
Nasıl ki, gökler ve yerler yedi kattır, insan bedeninde de yedi bölüm vardır: iki el, iki ayak, sırt, karın ve kalp. Başımızda da yedi organımız vardır; iki göz, iki kulak, iki burun deliği ve ağız. O halde 7 sayısı mübarektir. Buradan anlaşılıyor ki, sekizinci bir imam olmayacaktır. İsmailin oğlu Muhammed geri dönecektir; adil bir düzen kuracaktır, insanlar eşit olacak, refah ve huzura kavuşacaktır. Zulüm ve baskılar kalkacaktır.
KARMATİLİK, İLKELERİ VE HALLAC (1)