Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İzmir Karşıyaka Belediyesi, Türkiyenin gündemine bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yaptığı Sana Ne konulu afişlerle geldi. Kadınlar bu afişlerde Börek de açarım, dekolte de giyerim sana ne?, Gece yarısı sokakta da dolaşırım sana ne?, İstediğim zaman kahkaha atarım sana ne? diyordu. AK Parti hükümeti bu kampanyayı eleştirdi, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan bile bir konuşmasında söz etti. AK Parti yöneticisi Nükhet Hotar Börek açarız, başımızı örteriz veya çocuğumuza bakar, büyüklerimizi huzur evine bırakmaz kendimiz bakarız sana ne? diye cevap bile verdi. Karşıyakanın CHPli Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ise Nükhet Hotarın da kendileriyle aynı fikri paylaşmasından mutlu olduğunu söyleyerek siyasi nezaketi zirveye çıkardı. O dönemde yazdığım bir yazının ardından buluşup Karşıyakayı, siyaseti konuşmaya sözleşmiştik. Karşıyakaya gittim, başkanla buluştum ve ortaya çok keyifli bir söyleşi çıktı.
¦ Siz göreve geleli 2 yıl oldu. Yapmak istediklerinizin ne kadarını yapabildiniz? Bir dönem belediye başkanlığı yetecek mi?
Bir ilçe belediyesi olarak 2 yılda yapmamız gereken neyse, planımıza uygun bir şekilde yerine getirdik. Hiç planlamadığımız işleri de hayata geçirdik. Türkiyede ve dünyada büyük ses getiren üniversite öğrencilerine karşılıksız burs verme işi planımızda bile yoktu.
AVRUPADAN ÖDÜLLÜ PROJE
(Mehmet Coşkundenizin notu: Karşıyakanın Filizleri projesi, her apartmanın bir öğrenciyi okutma fikrine dayanıyor. Aidatlara eklenen aylık 30-40 liralık bedellerle o apartmanda oturanlar bir öğrencinin eğitim masrafını karşılıyor. Projeye katılan apartmanlara da Bu apartman öğrenci okutuyor yazılı plaketler çakılıyor. Proje geçen yıl Avrupa Kamu Yönetimi Enstitüsü tarafından 36 ülkeden 266 proje arasında, En İyi Uygulanan Sosyal Sorumluluk Projesi seçildi.)
¦ Karşıyakanın Filizleri nasıl doğdu?
Bir kız öğrencimiz, üniversiteyi kazanmıştı, benden burs istedi. Çok zor durumda olduğunu anlattı, dramatik bir hayat hikayesi vardı. O gün sadece bu kız öğrencimiz için değil, muhtaç tüm öğrenciler için destek sağlamaya karar verdik. Belediye olarak bunu sadece birilerinin üzerine, hayırseverlerin üstüne yıkmayı değil, toplumun genelini böyle kutsal bir görevin içine katmayı istedik. Türk toplumu olarak sosyal dayanışması çok yüksek olan bir halkız. Ama bu, sadece felaketler başımıza geldiği zaman ortaya çıkıyor. Halkın sürekli dayanışma içinde olmasını sağlamak mümkün. Biz buna apartmanlardan başladık. Apartman yöneticilerine, Ortak giderlerinize eğitim aidatı adı altında bir miktar yansıtın. Bununla da bir öğrenci okutun dedik. Herkes mutlulukla kabul etti. Aslında bizim hep içimizde vardır böyle şeyler. Bir öğrenci okutalım isteriz. Ama ekonomik durum malum, bunu bir türlü hayata geçiremeyiz. Biz buradan yola çıktık. Madem herkes bir öğrenci okutmayı düşünüyor o zaman küçük meblağlarla bunu sağlayabiliriz diye düşündük. Bu işle Türkiyenin gündemine geldik. Avrupanın çok önemli sosyal sorumluluk projelerinin ödülünü aldık. Bu tabii ki Karşıyaka halkının başarısı. Temennimiz bunun sadece Karşıyakada uygulanması değil, tüm İzmire ve tüm Türkiyeye yayılması. Birçok il ve ilçede bu uygulanıyor.
İSTİHDAM DA SAĞLIYORUZ
¦ Projeyi başlatan o kız ne oldu?
2 yıllık önlisans bölümünü bitirdi, 4 yıllık bir bölümde okuyor. Burs almaya da devam ediyor. Yine bir kız öğrencimiz 3. sınıfta burs almaya başlamıştı. 4 yıllık okulunu bitirdi. Atanamayan öğretmenler kategorisine o da girdi. Ama bizim Karşıyaka Gençlik Merkezimiz var. Orada hem ilköğretim öğrencilerine TEOG için, hem de lise öğrencilerine üniversite için kurs veriyoruz. O merkezde fen bilimleri öğretmeni olarak görev yapıyor. Yani biz öğrencilerimizi hem okutuyoruz hem de istihdam sağlıyoruz.
¦ Gelelim diğer projelere...
Biz belediyeciliğin sadece yol, kaldırım yapma işi olmadığına inanıyoruz. Belediyecilik kentte yaşayan insana dokunmaktır. Biz de küçük dokunuşlarla büyük mutluluklar oluşturmak istiyoruz. Bunu yaparken de kentte yaşayan her canlıya hizmet etmenin kutsal ve önemli olduğunu biliyoruz. Çocuklarımızın daha sağlıklı büyüyebilmeleri için ortamlar hazırlıyoruz. Kadınlarımızın kendilerini özgürce ifade edebilmeleri ve kentte yaşamaktan büyük bir mutluluk duymaları için çalışmalar yapıyoruz. Gençlerimizi bu kentte bir gün kendilerinin de yönetici olarak görev yapabilecekleri anlayışı içerisinde genç belediyeciler grubunu oluşturarak projelere ve çalışmalara ortak ediyoruz.
PARTİ ROZETİMİ ÇIKARMADIM
¦ Siz belediye başkanı olduğunuzda siyasetçi kimliğinizi bıraktınız mı? Oylarınızı artırdınız mı?
Ben memnuniyet anketi yaptırıyorum. Yüzde 72 oyla seçildim. Şimdi oylarımız yüzde 80 civarında. Ben iddia ediyorum daha da yükselteceğiz. Çünkü ben rozetimi çıkarıp çekmeceye koymadım. Yüzde 72 ile seçildim, halkın yüzde 100ünü kucaklıyorum. Sosyal demokrat yöneticiliğinin ne kadar adil ve doğru olduğunu anlatıyorum. Bize oy vermeyen seçmene CHPye oy vermesinin doğru bir karar olacağını anlatıyorum, ikna ediyorum. Son iki seçimde 100 bin ve üzeri nüfuslu ilçelerde CHPnin en yüksek oy aldığı yer Karşıyakadır. Parti rozetimi çıkardım çekmeceme koydum davranışı popülist bir yaklaşımdır. O zaman rozetini çekmecenden hiç çıkarma, bir dahaki seçime bir de öyle, bağımsız gir bakalım. CHPli kimliğimden vazgeçmeden herkesi kucakladım.
¦ Size sadece Karşıyaka belediye başkanı olmak yetecek mi?
Ben siyasetçi kimliğimle kendimi ifade edip kendimi kabul ettirip belediye başkanı oldum. İddialı bir siyasetçiyim. Ama çelme takarak, karalayarak siyaset yapmam. En iyi şekilde görevimi yerine getiririm. Benim istememden öte, bunu halkın istemesi önemli. Çok sevdiğim bir söz var. Siyaset insanların birbirini karalaması değil, farklılıklarını ortaya çıkararak halkı buna inandırabilmesidir. Ben de farklılıklarımı ortaya çıkararak halkı buna inandırmaya çalışıyorum. Eğer halk bana Kal burada belediye başkanlığımızı yap derse yaparım. Ama İzmir halkı Biz seni başka yerde görmek istiyoruz derse gider orada da görevimi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırım. Olur ya da olmaz. Güzel işler yapmak gerek. Allah bana, bu görevler bittikten sonra insanlara bakacak yüz versin. Sokakta gezerken bir selam verebiliyorsam, şakalaşabiliyorsam bu önemli.
BELEDİYECİLKTE GEZİ RUHU
¦ Büyükşehir belediye yasası, yapmak istediklerinizi engelliyor mu?
Yerel yönetimler yasası değişmeli. Bu düzenleme yapılmadığı sürece özellikle metropollerdeki ilçe belediyelerinin, belediye olarak kalmasının bir anlamı yok. Her şeyinizle merkezi hükümete veya büyükşehir belediyesine bağlısınız. Türkiyede resmi olmasa da her kurumda başkanlık sistemi var. Tek adamcılık sevdasıyla ülkede yöneticilik yapılmaya çalışılıyor. Ben Gezi Direniş Ruhunun yerel yöneticilere çok önemli mesajlar verdiğine inananlardanım. Oradaki mesele tek bir ağaç değildi. Mesele Yaşadığım kentte bana rağmen sen istediğini yapamazsın. Benim fikrimi almalısın mesajıydı. O anlayışı içselleştiren ve uygulayan yöneticilerin başarılı olacağına inanıyorum. Karşıyakada halkın istemediği, kendini içinde hissetmediği hiçbir işi yapmıyoruz.
TARAFTAR DUYGUSAL AMA GERÇEKLER VAR
¦ Karşıyaka taraftarı yeni stadın denizin kıyısında olması gerektiğine inanıyor, Sizse dağ eteğini tercih ediyorsunuz. Neden ısrarcısınız?
Mevcut hükümetin yapmak istediği stat yeri kentleşme açısından ve şehircilik açısından çok doğru bir alanda değil. Stadyumun denizin içinde, konutların arasında sıkışmış bir alanda olmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Bazı arkadaşlarımız duygusal davranıyor ama ileride mutlaka bize hak vereceklerdir. Deniz kıyısındaki alan 15 günde maç yapılan bir yer değil, sürekli yaşayan, insanların sürekli spor yaptığı bir alan olmalı. 9ar katlı apartmanların ortasına, güvenliği olmayan, rahat giriş-çıkışın sağlanamayacağı stadyum planlanması doğru değil. Örnekköyde, yürüme mesafesinde, etrafında tenis kortları, kapalı spor salonu, kapalı yüzme havuzu olan, çok rahat ulaşımın ve dağılmanın sağlanabileceği, güvenliğin üst seviyede olacağı bir alanda stat, daha doğru olur.