Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Kayseride cezaevi nakil aracının yanıp içindeki beş mahkumun ölmesine ilişkin sanıklara verilen beraat kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını isyan ettirdi. Savcılık tebliğnamesinde, sürücü ve araç komutanının ceza alması gerektiği belitilerek beraatin bozulması istendi.
Radikalden İsmail Saymazın haberine göre; Tebliğnamede sürücünün arıza belirtileri önemsenmeyerek aracı servise götürmediği, bu şekilde 300 kilometre yol gittiği belirtilirken, araç komutanın da sürücüyü ikaz etmediği, tutukluların güvenliklerinin sağlanması ve durumun yetkililere bildirilmesi noktasında tedbirsiz ve duyarsız tutum sergilediği kaydedildi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kemal Yavuzerin 30 Kasım tarihli tebliğnamesine göre, 11 Eylül 2011de İstanbuldan yola çıkan araç çeşitli illere uğrayarak Vana gitti. Vanda 15 Eylülde beş mahkumu alan araç, saat 20.17de Elazığa vardı ve burada Çaydaçıra adlı petrol istasyonunda yakıt ikmali yaptı. İkmalden sonra harekete geçen araçta, yaklaşık bir saat sonra anormallikler meydana geldi. Çekiç düşüklüğü, silkeleme, motorun sesinde bozukluk ve egsozdan ses gelmesi gibi arızalar yaşandı. Daha sonra seyir halindeyken aracın arka kapısı açıldı. Araç komutanının talimatı üzerine kapı, askı kayışıyla bağlanarak yola devam edildi. Araçtaki arızadan tedirgin olan sürücü Cafer Sarı, İstanbuldaki ustabaşı Şenol Çokbiliri arayıp sorunu aktardı. Çokbilir Aracı en yakın servise götürebilirsin dedi. Ancak Sarı, hem düz yolda hem de yokuşta çekiş gücü düştüğü halde aracı sürmeye devam etti. 16 Eylülde saat 05.00te Pınarbaşına gelindiğinde araç yanmaya başladı. Bunun üzerine ilkin araçta bulunan askerler tahliye edildi. Ancak yangının hızla ilerlemesi, dumanın artması, hücre kapılarında üçer kilit olması nedeniyle tutuklular araçtan çıkarılamadı. Beş mahkum yanarak öldü.
Tebliğnamede, arızalar başgösterdiğinde aracın Malatya yakınlarında olduğu ve bu şehirde resmi servis bulunduğu kaydedilerek, şöyle devam edildi:
Ciddi arıza belirtilerinin önemsenmeyerek, resmi servis ya da başkaca tamir istasyonuna götürülmemesinin, araç komutanı İsmail Bostan ve sürücü Cafer Sarı tarafından göz ardı edildiği, Sarının aracın arıza yapmaya yapmaya başladığı yerden yaklaşık 300 kilometre boyunca aracı bu şekilde sevk ve idare ettiği, dokuz saat süren sürecin sonunda kaza mahalline gelindiğinde aracın motor bölümünden yangın başlayarak her tarafa sirayet ettiği...
Komutan Bostanın Sarıyı ikaz etmediği, aracın güvenli yere çekilip tamirinin yapılması, tutuklu ve hükümlülerin seyir ve nakil güvenliklerinin sağlanması, durumun yetkililere bildirilmesi noktasında tedbirsiz ve duyarsız tutum sergilediği anlatıldı. Bu nedenle iki sanık hakkında beraat yerine ceza verilmesi gerektiği savunularak, kararın bozulması istendi.