Başbakan Davutoğlunun eşi Opr. Dr. Sare Davutoğlu, Tarih boyunca Türklerde doğum kutsal kabul edildi. Batıda ise doğum sancısı kadının ilk günahına karşılık çekmek zorunda olduğu ceza olarak görülmüştü dedi.

Biruni Üniversitesinde düzenlenen ‘Değişen Dünyada Değişen Doğumlar sempozyumuna Başbakan Davutoğlunun kadın doğum uzmanı olan eşi Opr. Dr. Sare Davutoğlu da katıldı. Sempozyumdaki konuşmasında annesini doğum komplikasyonuyla kaybettiğini açıklayan Sare Davutoğlu, doğumla ilgili bilgiler verdi. Bir annenin ölümünün çok şey ifade ettiğini söyleyen Davutoğlu, “Kaybedilmiş bir annenin hatırası vardır. Tek bir insanın ölümünün çok üstünde bir şey” dedi. Ebelikle hekimliğin usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrenilen sanatlar olduğunu dile getiren Davutoğlu, hekimliği ‘iyileştirme, ebeliği ise ‘doğuma yardım sanatı olarak tanımladı. 

Osmanlıda ebelik saygındı 

Sağlıkçıların, sıkıntıları olmasına rağmen son derece şanslı olduklarını, dünyada görülebilecek en büyük mucizelere tanıklık ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, doğumun tarihine de değindi. Davutoğlu, “Tüm toplumlarda doğum kadın işi olarak ele alınmış. Türk toplumunda, farklı olarak doğum ve doğuma yardım hep kutsal kabul edilmiş. İslam sonrası Selçuklularda daha sistematik hale gelmiş. Osmanlı döneminde de annelik kutsal ve ebelik değerli olmaya devam etmiş. Kadınların sağlık alanındaki ilk resmi mesleği, ebelik olmuş.” Sare Davutoğlu, Topkapı Sarayında dikey doğum koltuğunu gördüğünde çok şaşırdığını anlatarak, o zamanların, doğuma ve ebelere saygı gösterilen dönem olduğunu söyledi. Aynı dönemde Batıda bu saygının görülmediğini kaydeden Davutoğlu, “Batıda doğum ağrısı, kadının ilk günahına atfedilen suç nedeniyle çekmek zorunda olduğu bir ceza olarak düşünüldüğü için genellikle bu ağrıya çok saygı duyulmamış ve Ortaçağda yakılan kadınların üçte ikisini de ebeler oluşturmuş” bilgisini verdi. 

Sezaryen oranları dikkat çekici boyutta 

Doğumun ve doğumla ilgilenmenin dinamik bir süreç olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Davutoğlu, “Bizim de doğru yönde değişebilmeyi kabul etmemiz gerek. Çok yaygın uygulanan yanlışların, yanlış olduğunu farkedebilmek zor oluyor” dedi. Son yıllarda artan sezaryen oranlarına dikkat çeken Sare Davutoğlu, “1993te yüzde 7. Bu olması gereken birtakım sezaryenlerin yapılamadığına işaret ediyor. Sonra çok hızlı bir artış olmuş. 2003te yüzde 21, 2013te yüzde 48 ve 2015de şu ana kadar ki rakamları yüzde 52 civarında. Sezaryen oranlarının yüzde 35e çekilmesi için çalışmalar sürdürülüyor” dedi.