Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
24 TV'de Ardan Zentürk'e konuşan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, HDP binalarına yapılan eş zamanlı saldırılarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Saldırıların amacının bir mağduriyet algısı oluşturarak sandığı manipüle etmek olduğunu düşündüğünü ifade eden Tayyar, saldırıların hemen ardından HDP'nin, Demirtaş'ın, KCK'nın açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve hükümeti suçladıklarını söyledi.
Şamil Tayyar, büyük fotoğrafa bakıldığında, eylemi yapanlarla eylemin hemen ardından söz konusu açıklamaları yapanların ciddi şekilde bir ilişkisi olduğunu düşündüğünü belirtti.
İşte Şamil Tayyar'ın o açıklamaları:
EYLEM TAMAMEN MAĞDURİYET ALGISI OLUŞTURUP SEÇİMİ MANİPÜLE ETMEK AMAÇLI
Her terör eyleminin bir siyasi mesajı vardır. Bu eylemlerin de mesajı var. Seçime doğru bunların eş zamanlı olarak Adana ve Mersin'de meydana gelmesi tamamen seçime yönelik, seçmen tercihlerini manipüle etmeye yönelik, kışkırtıcı bir eylemdir. Bunun iyi okunması gerekir.
Bazı teknik ayrıntılara dikkat çekmek istiyorum. Gün boyunca televizyonları da izledim. Mersin'deki patlama bir saksıya yerleştirilmiş bir bombanın patlaması. Yalnız Adana'dakinde henüz bir netlik yok. Televizyonlar bunun daha çok kargoyla gönderilen bir paketin patlaması şeklinde ifade ettiler. Ancak benim yaptığım araştırmalarda bunun böyle olmadığını gördüm. Kargoyla gelen bir paket değil. Emniyet araştırmış, HDP binasına 27 ayrı paket gönderilmiş ve bu 27 paketin hepsi duruyor. Yani bunların içerisinde eksik olan, patlayan yok. Mersin'de olduğu gibi acaba Adana'da da saksıya yerleştirilmiş bir bomba mı patladı? Ayrıca buna da bakılıyor.
EYLEMLER EŞ ZAMANLI
Diğer taraftan, iki eylemin de eş zamanlı yapılmış olması ilginç. Adana ve Mersin HDP'nin kendini güçlü hissettiği iki ilimiz. Bu iki ilde hadise 9:55-10:00 civarında meydana geliyor ve ikisi de aynı anda oluyor. Mersin'de çiçek geliyor, teslim ediliyor. Bunda bir dinleme cihazı olabileceği kuşkusuyla mutfak balkonuna götürülüyor. 3 dakika sonra patlıyor.
Adana'daki de aynı şekilde, her sabah HDP binasında toplantı yapılırmış. Toplantının yapılmasın çok az bir zaman kala patlamanın gerçekleştiği ifade ediliyor.
TEK MERKEZDEN KOORDİNE EDİLMİŞLER
Buradan çıkan sonuç şu. İki eylemin de tek merkezden koordine edildiğini görüyoruz. Yani Adana ve Mersin'deki bombalar eşzamanlı olarak patlatılmış. Ama bu patlatma eylemi, can kaybından ziyade korku salarak mesaj verme amaçlı gibi. Bugün Selahattin Demirtaş bunu speküle etti "bir katliam girişimiydi" diye. Ben bu eylemi yapanların, doğrudan öldürmeyi planladığı kanaatinde değilim.
PARALEL YAPI UNSURLARININ TAHRİKİYLE PKK'NIN YAPTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Bu eylemin arkasında PKK'nın olma ihtimali hayli yüksek. İlave olarak "paralel yapıyla mücadele" diyoruz. Özellikle son 6-7 yıldır istihbarat örgütündeki (organize suçlar, kaçakçılık v.s.. gibi) operasyonel gücü olan diğer emniyet birimlerindeki ağırlığı nedeniyle son dönemde KCK içerisinde, PKK içerisinde, DHKP-C içerisinde paralel yapının çok fazla muhbiri var. Paralel yapıyla mücadele bağlamında bu kadroların önemli kısmı tasfiye olduktan sonra hala varlıklarını sürdüren ama ne yapacaklarını şaşıran muhbirler var. Bunlar kendilerini ortaya koyamıyorlar, aksi halde örgüt tarafından infaz edilecekler. Devletle de bağları bir yerde koptu. Çünkü o ilişkiyi kuran kadroların önemli kısmı bugün cezaevinde.
Ancak belirli irtibatları sağlayan paralel yapının bazı unsurlarının DHKP-C, PKK ve KCK içindeki muhbir unsurlar üzerinden bu örgütlerin bazı eylem unsurlarını da sahaya sürme olasılıklarının da yüksek olduğunu düşünüyorum. Yani paralel yapı unsurlarının tahriki ve teşviki ile PKK'nın bu eylemleri yapma ihtimalinin hayli yüksek olduğunu düşünüyorum.
DEMİRTAŞ'IN AÇIKLAMASI MANİDAR
Daha ne olduğu belli olmadan, birkaç dakika sonra, HDP'nin Genel Merkez adına yaptığı açıklamada, KCK'nın yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı makamını, hükümeti suçlaması ve Demirtaş'ın "bu eylemin arkasında sen varsın" demeye getirerek "biz mesajı aldık, seni başkan yaptırmayacağız" sözü bile bana göre bu büyük fotoğrafın bir parçası diye düşünüyorum.
KOBANİ OLAYLARINDA DEMİRTAJ 40-50 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE YOL AÇMIŞTI
Bu eylemden bağımsız değerlendirilemez diye düşünüyorum. Bu eylemi yapanlarla bu açıklamaları yapanlarla bir bağ olduğunu düşünüyorum. Kobani olaylarında halkı sokağa çağırıp 40-50 kişinin ölümüne yol açanların, burada da bir mağduriyet duygusu oluşturup, HDP'ye baraj aştırabilmek için böyle bir tezgahın içerisinde yer aldıklarını düşünüyorum.
HDP'de bir samimiyet olsaydı, Sırrı Süreyya Önder'de, Selahattin Demirtaş'ta bir samimiyet olsaydı devletin bu konuda yapacağı araştırmaların sonucundaki bulguyu beklerdi. Daha birinci dakikada kalkıp Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize çok ağır suçlamalar yapmazdı.
EYLEMİ YAPANLARLA, O AÇIKLAMALARI YAPANLAR ARASINDA BİR İRTİBAT NOKTASI VAR! AÇIKLAMALAR DA EYLEMİN BİR PARÇASI
Demek ki, bu eylemi yapanlarla, bu açıklamaları yapanlar arasında yabana atılamayacak bir irtibat noktası var. Bu açıklamaları da ben bu eylemin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Herkes haddini, yerini bilecek. Ulu orta provokasyon yapıp, bir mağduriyet oluşturarak seçim sonuçlarını manipüle etmek isteyenler sandık duvarına çarpacaklar.
Ben buradan Selahattin Demirtaş'a şöyle seslenmek istiyorum: Sen diyorsun ki "biz mesajı aldık, başkan seçtirmeyeceğiz." Ben de buradan diyorum ki "biz de mesajı aldık, seni milletvekili seçtirmeyeceğiz."
*