Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Terör örgütü SDG in, ÖSOya teslim olan sözcüsü Talal Silo Türkiyede sorgulanmıştı. Silo, Suriyede PYD/ PKK bölgesindeki geçen ay ortalarında kaçarak geldiği Türkiyede, Anadolu Ajansı ın sorularını yanıtladı.
PYD/PKK
ın paravan olarak kullandığı Suriye Demokratik Güçleri
deki (SDG) sözcülük görevi sayesinde terör örgütünün ele başlarıyla oldukça yakın ilişkiler yürüten Silo, ABD
in silah yardımlarına ilişkin ayrıntıları paylaştı.
İşte AAda yer alan o röportaj...
PKK ile ilişkiniz nasıl başladı?
İlk başta Afrinden (YPGden) benim grubuma yani Selçuklular Ordusu grubuna davet geldi. Ceyşul Suvvara (Devrimciler Ordusu) katılmamı önerdiler. Afrindekilerle anlaşıp katıldım. Afrindeki PKK bölge sorumlusu Hacı Ahmet Hadro idi. Ceyşul Suvvarın kuruluşunu hazırlıyorlardı. Arapların başında Ebu Ali Berad, Kürtlerin başında Selah Çebbo vardı. Ben de Türkmenlerden sorumluydum. 2015 Ağustos başlarında Afrine gittim. Ceyşul Suvvar yönetiminde çalıştım. Ancak karar sahibi biz değil, (PKKlı) Hadroydu. Daha sonra SDGye katılacağımı söylediler. İlk toplantıyı PKK bölge yöneticisi Şahin Ciloyla yaptık. SDG ile toplantımız ayın 15 Ekimdeydi. Ancak Şahin Cilo (SDG in kuruluşunu ilan eden) toplantı tarihi için 10 Ekim 2015 yazmamızı istedi. Sebebini sorunca, ABD in Hasekede YPGye silah yardımını 10-15 Ekim arasında yaptığını söylediler. ABD in uluslararası topluma durumu izah edebilmesi için böyle yaptılar. Silahlar YPGye değil SDGye gidiyor diyebilmek için. SDG böyle kuruldu.
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, zekice bir hamle yapıp itibar kazanması için YPGye SDG adını bulduklarını söylemişti. SDG in kendi kimliği halen oluşmadı mı?
Bu sadece bir isim. Başka bir şey değil. Biz maaş dahil her şeyi YPGden alıyoruz. SDG in kuruluşunun asıl nedeni ABDdir. ABD yönetimi Kürtlere silah vermek istiyordu. SDG in kuruluş ilanı sadece bir tiyatroydu. Bileşenlerin birliğinden bahsettiler ancak böyle bir şey yok. ABD liderliği Kürtlere ve PKKya verdi. Terörle mücadeleden bahsettiler ancak baktık ki ABD yönetimi ve Şahin Cilo arasında yapılan anlaşmayla terör örgütü DEAŞlıların kaçakçılığı yapılıyor. SDG üzerinden o bölgede yaşayan vatandaşların fikirlerini etkilemek istediler. SDGyi özgürleştirici ve terörle mücade eden güç olarak lanse ettirdiler. Ancak bunların yüzünden evler yıkıldı, halk tehcir ettirildi. Halka kamplarda bile rahat verilmedi, paniğe sürüklediler.
ABD bir dönem YPGye değil, Araplara silah verdiğini iddia etti. Bu doğru muydu?
İlk başlarda silahları aldığımıza dair (Amerikalıların verdiği belgelere) sadece imza atıyorduk. Ama tüm silahlar PKK liderlerinden Türkiye Kürdü, Safkan diye birine gidiyordu. Safkan, silahları sadece kendi bildikleri bir yere götürürdü. Yine böyle devam ediyor. Mesela Münbiç operasyonunda tüm silahları (kağıt üzerinde) Arap asıllı Ebu Emcede teslim ettiler. Bilerek yaptılar. Fakat bu bir tiyatroydu. Ebu Emced, bana Büyük miktarda silahlar alıyorum ancak bana tek parça silah verilmiyor. Görevim ve yetkim sadece imza atmak. diyordu.
ABD neden böyle bir yöntem tercih etti?
Tüm fikirler Brett McGurk tarafından ortaya atılıyordu. Rakka operasyonu sırasında McGurk, Arap Koalisyonu adında güç kurulmasını istedi. Arap Koalisyonu un görevi sadece silahları teslim almaktı. Nitekim çok büyük miktarlarda silah alındı. Ama Kürtler dışındaki Arap, Türkmen ve Süryanilere sadece hafif silahlar dağıtıldı. Koalisyonun adı Arap ı ancak Arapların hiçbiri şeyi yoktu. Deyrizor askeri meclisi de sadece imza atıyor. ABD in bundan haberi vardı, tiyatroyu kendileri istedi. Tüm bu oyunlar, bir gün bu silahların PKKya ulaştırıldığının ortaya çıkmaması için yapıldı. Ancak biz bu gelişmiş silahların PKK ve YPGye gittiğinden emindik.
ABD verdiği silahların nereye gittiğini kime karşı kullanıldığını denetliyor mu?
Amerikalılar için silahların nereye gideceği umurlarında değildi. Bir kere bile silahları ne yaptığımızı nerede kullandığımızı sormadılar. (YPG in) Silahları bitirdik oyununa bile geliyorlardı ve hemen yeni silah teslimatı başlıyordu. ABD zaten Arap, Türkmen ve Süryanilerin bu denklemde yer almadığını biliyor. Obama döneminde sınırlı destek vardı. Trump başa geçtikten sonra destek şekli değişti. Obama döneminde bize kullanılmış silah da geliyordu, bazıları kullanılamaz haldeydi. Trump gelince zırıhlı araçlar gelmeye başladı.
Şahin Ferhad Abdi kod adlı Şahin Cilo, Türkiye in terörden arananlar listesinde. Kırmızı kategoride ve başına 4 milyon TLye kadar konulmuş bir ödül var. ABDli yetkililerle pozlar veren Cilo bu işlerde ne kadar etkili?
(Silahlar için) Talep listesi oluşturuyorduk. Listeyi Şahin Cilo sunuyordu. Verilen silahlar basına yansımazdı. Ne tür silahların verildiğinin bilinmesi istenmezdi.
SDG olarak görünen yapıyı kimler yönetiyor?
ABD tarafı yönetiyor aslında. Seçimler yapılsa da hepsi tiyatro. Şahin Çiloyu herkes biliyor. İşlerin başında bu şahıs var. Yardımcısı Kahramandı. Bu da PKK yöneticilerindendir. 3 numaralı yetkili bendim. Her noktada PKKya ait kontrol noktaları ve takip ekipleri var. Mahkemede, sivil meclis, sağlık ve diğer her alanda illaki bir PKK lideri mevcut.
PKK ın Kandil kadroları SDG in neresinde?
Cilo başkan olsa da kendisinden üstte bir otorite var. Bu kişi Bahoz Erdal. Bahoz da talimatları Kandilden yani Sabri Kök en alıyor. Erdal, Kandile atanınca yerine Nureddin Sofi geldi. Ciloya talimatları bu veriyor. Cilo ile (yardımcısı) Kahraman sadece lider takımda. Çok sayıda ofis var ancak anlaşmazlıklardan dolayı yeni isimler getirilemiyor. Afrindeki PKK ve YPG sorumluları Hacı Ahmet Hudro, Mahmut Berhudan ve (kadınlarda) Nocin. İdari olarak tüm bölge Halil Tefdem tarafından yönetiliyor. Bahoz Erdal, ona talimat veriyor. Münbiçi PKK liderlerinden İsmail Direk yönetiyor ama askeri sorumlusu Cemil Mazlum. Rakka ın askeri ve sivil yöneticisi Avrupadan getirilen Hasan. Deyrizorunki ise Polat Can ki kendisi PKK ın önde gelen isimlerinden. Ben de Bahozla ilişkim sayesinde bir keresinde Kandilden Murat Karayılan ile görüşme daveti almıştım. Giderken, fotoğraflarımız falan (basında) yayınlanırsa diye iptal ettiler. Nureddin Sofi ise Karayılanın açıklama yaptığı sırasında oraya gitti. Sonra geri geldi. Gizlice gidip geliyorlardı. PKK, Salih Müslimin ise basındaki rolünden yararlandı ve onu kullanmada başarılı oldu. Gerçekte hiçbir rolü yoktu. Özerk yönetim ilanı sırasında da salonda Müslümi 7. sıraya oturtmuşlardı. Hiçbir yeri yoktu bu projede.
SDG adı altında görünen kaç silahlı adam var?
Net veriler olmasa da 50 bin militanı var. Kadın erkek toplam. Bunların yüzde 70i YPG ve YPG (kadın unsurlar). Türkmenler olarak benim liderliğimde 65 kişi vardı. Süryani Askeri Meclisi in sadece 50 adamı var. Türkmen Askeri Meclisi in sembolik olarak kurulmasını istediler. 150 isim önerdim oysa. Neden 150 ? 50 yeterli denildi bana. Araplardan Sanadid Güçleri var Şammar aşiretinden. Şeyh Bender bu gücün başında. Bunlar da PKK tarafından yok sayılıyor. Öte yandan Rakka operasyonlarında ölenlerin yüzde 80i Araplardan yüzde 20si Kürtlerden. Arapların sayısının artırıldığını görüyoruz ancak kandırıldılar. Sahte vaatler verildi. YPGliler SDG in parçası görünse de bunu kabul etmiyorlar ve biz bağımsızız diyorlar. SDG, sadece bir isimdir. Yeryüzünde gerçek varlığı yok.
Batı ülkelerinden YPGye katılanların durumu nedir?
Çeşitli ülkelerden gelip YPGye katıldılar. Kadınlar da vardı. Bazılarının reklam amaçlı geldiğini gördük. Kanadalı bir kadının ülkesinde manken olduğu ortaya çıkmıştı. İçlerinden geri dönenler DEAŞa karşı savaştıklarını anlatıyor ve kendilerini milli kahraman ilan etmeye çalışıyor.
Örgüt mensupları ne kadar ücret alıyor?
Maaşlar aylık 170-200 dolar arasında. Liderler maaşsız ama kaçakçılık ve rüşvetten kazanıyorlar. Ben Şahin Çilodan doğrudan maaş alıyordum. Binlerce dolar alıyordum ve durumum gayet iyiydi. Militanlar ise Suriye lirası alıyor. PKK lider takımı maaşsız ancak tüm talepleri yerine getiriliyor. Zaten yolsuzluklar da ortaya çıktı daha sonra.